Translate.vc / Francês → Turco / Lafayette
Lafayette tradutor Turco
395 parallel translation
Dans l'escadrille Lafayette.
Lafayette Filosu'nda pilottum.
L'escadrille Lafayette?
Lafayette Filosu mu?
- Rue Lafayette. - Rue Lafayette. Très bien.
- Lafayette Caddesi.
Rendez-vous au coin de la rue Lafayette, à 11 heures.
Benimle 11'de Lafayette Caddesi'nin köşesinde buluş.
Il m'a demandé de lui indiquer la rue Lafayette.
Bana Lafayette Caddesi'nin köşesini sordu.
Au 27 rue Lafayette.
Kasabayı terketmeyin.
- Assurez-vous en. Elle est notre seul témoin.
27 Lafayette Caddesi.
Il n'a pas oublié que vous avez volé pour la France dans l'escadrille Lafayette.
Sadece bir Fransız. Fransa için Lafayette Filosu'nda uçtuğunu asla unutmayan bir adam.
Il est suivi par Shumann, dans son biplan Lafayette, et par Speed Murphy.
İkinci sırada Lafayette Filosu çift kanatlı uçağıyla Roger Shumann var. Üçüncü sırada ise Hızlı Murphy var.
- Vous admirez Lafayette et Maurice Chevalier, les plus cons des Français.
La Fayette, Maurice Chevalier hayranisiniz, halbuki onlar tüm Fransizlarin en aptallaridirlar.
- Non, le général La Fayette.
- Hayır, ben General Lafayette'im.
Et l'exposition des Galeries Lafayette?
Galeries Lafayette'deki sergi nasıl?
Appartement 2A au vieux Lafayette.
Eski Lafayette, daire 2A.
Appartement 2A au vieux Lafayette, lundi, 20 h.
Pazartesi saat 8, eski Lafayette'te daire 2A.
Le vieux Lafayette.
Eski Lafayette.
Après-demain au vieil hôtel Lafayette, à 20 h.
Öbür gün, eski Lafayette Oteli'nde, saat 8'de.
C'est le directeur du musee Kleber-Lafayette.
Kléber-Lafayette Muzesi müdürü bu.
De la part du directeur du musee Kleber-Lafayette.
Kléber-Lafayette Müzesi müdürünü temsilen gelmiş efendim.
- Le musee Kleber-Lafayette.
- The Kléber-Lafayette Müzesi.
Musee Kleber-Lafayette. Responsable de la securite.
Kléber-Lafayette Müzesi Güvenlik Amiriyim.
Jacquart, chef de la securite du musee Kleber-Lafayette.
Kléber-Lafayette Müzesi Güvenlik Amiri Jacquart konuşuyor.
Je dénonce Necker, Lafayette, Talleyrand...
Kınıyorum Necker'i Lafayette'i, Talleyrand'ı...
Son père, Rex et moi étions camarades dans l'escadrille de Lafayette.
Onun babası Rex'le Escadrille Lafayette'de arkadaştık.
Ils nous ont encore rattrapés, hein, Lafayette?
Yine bize yetiştiler, değil mi Lafayet? Hadi gidelim!
"Comme les troupes qui ont libéré la Corse natale de Napoléon... je débarquerai en France pour libérer la terre natale de Lafayette."
"Özgür Fransız ordusu, Napolyon'un doğum yeri Korsika'yı kurtardığı gibi bir gün Fransa'ya çıkarak Lafayette'in doğum yerini de kurtaracak."
George Berger, Lafayette Johnson,
Claude Bukowski. George Berger. Lafeyette Johnson.
- Lafayette?
Lafayette!
- Lafayette!
- Lafayette!
- Vous êtes une amie de Lafayette?
- Lafayette'imin arkadaşı mısın?
- Je suis plus Lafayette.
- Bak, artık Lafayette değilim.
Moi, je te parle de Lafayette Junior. Ton fils.
Tek söyleyebileceğim, eIini tuttuğum küçük Lafayette senin oğlun.
Je t'ai jamais empêché d'aider tes amis, Lafayette.
Arkadaşına yardım etme demem ki, Lafayette.
Je suis pas Lafayette.
Artık Lafayette değilim.
Le premier arrivé va dans la salle du fond et se met dans le plus simple appareil. Puis il monte sur la table et quand les autres arrivent, il crie : "Lafayette, nous voici!".
Buraya ilk gelen arka odaya geçer, çırılçıplak soyunur ve masaya çıkarak diğerleri içeri girdiğinde bağırarak " Biz geldik.
Lafayette, nous voici!
İyi misin? - Evet. "Biz geldik Lafayette!"
Je les vois dans la rue de la Maison Blanche, dans le square Lafayette.
Beyaz Saray'la Lafayette arasında onlara çok rastlıyorum.
Tu crois que c'est les Galeries Lafayette?
Sen burayı ne zannediyorsun, butik mi?
Elégant, non? J'ai besoin d'aide pour trouver Benjamin et Frederick. 135 West Lafayette Boulevard.
Harika, değil mi? Ben ve Frederick'i bulmak için yardıma ihtiyacım var, 135 West Lafayette Blvd. Evet.
Mesdames et messieurs, j'attire votre attention sur les gens... tentant d'entrer illégalement au 135 West Lafayette Boulevard.
Bayanlar ve baylar 135 Lafayette'e girme teşebbüsünde bulunan kişilere dikkat edin. Onlar suçludur canidir, kötü adamlardır.
531 Lafayette St.
531Lafayette Sokağı.
531 Lafayette.
531Lafayette Sokağı.
Sous le nez des services de renseignement?
Lafayette Meydanındaki istihbaratçıların bilgisi dahilinde mi?
La dernière est allée à Lafayette avec.
Son gelen, bir iki kere Lafayette'e gitmek için almıştı.
Je suis au Ramada à Lafayette.
Lafayette, Ramada oteldeyim.
Soit le B ou le F, puis le N à Broadway et Lafayette.
B veya F metrosuna biner, Broadway ve Lafayette'te de N metrosuna geçersin.
II est juste en face, parc Lafayette.
Sokagin karsisinda. LaFayette Parki.
Mattiece va empocher un milliard de dollars quand la Fondation Verte, obscur groupe écologiste, fonce au tribunal de Lafayette et intente un procès pour geler toute l'opération.
Mattiece böylece bir milyar dolar kazanacak. Green Fund adındaki küçük bir ekolojik grup mahkemeye götürüyor işi ve dava açıyor. Amaç operasyonu durdurmak.
C'était le meilleur copain de Lafayette.
La Fayette cumhuriyetinin kurulmasına yardım etmiş.
Soudain, sur Prytania Street, tout près du cimetière La Fayette, je perçus l'odeur de la mort.
Sonra birden Prytania Sokağında... Lafayette Mezarlığından sadece birkaç blok ötede... ölümün kokusunu aldım.
Benjamin Lafayette Sisko.
Benjamin Lafayette Sisko.
- Quel coin?
- Lafayette Caddesi.