Translate.vc / Francês → Turco / Lang
Lang tradutor Turco
1,039 parallel translation
Hier, un dénommé Chen Lang l'a aspergé de vin.
Pak Sing Okulu'nun yeni koruması... dün gece Chih-hao'nun içkisini fırlattı.
Zhi-hao vient de corriger Chen Lang au restaurant.
Chih-hao, Tin Heung lokantasında Chen Lang'i yendi.
Zhi-hao vient de corriger Chen Lang.
Chih-hao, Tin Heung lokantasında Chen Lang'i yendi.
Je n'ai pas pu supporter le despotisme de Chen Lang.
Çok iğrendim.
Si ces filles portent votre ombre à paupières, c'est que Lang Cosmetics a des ennuis.
Eğer şu kızlar senin yeni göz farı örneğini sürmüşlerse, Lang Cosmetics'in başı dertte.
M. Lang, faites-moi le plaisir d'avaler un stock de pilules.
Bay Lang, niçin bir ilaç şirketini ele geçirmiyorsun?
Quand David Lang va voir ça...
David Lang gördüğünde...
J'ai pensé que vous aimeriez voir ce que M. Lang a fait aujourd'hui.
Oh, ben... ben tam da Bay Lang'ın bugün yaptığı bir şeyi görmek isteyebileceğini düşünmüştüm.
- Un chèque. - Il ne m'a pas vue, mais M. Lang est allé le chercher à la banque en personne et l'a mis sous clé dans son bureau.
Bunu yaparken beni görmedi, elbette, fakat Bay Lang bu öğleden sonra bankaya gitti ve o çeki kendisi aldı ve sonra geri döndü ve bir masanın çekmecesine kilitledi.
Je suis heureuse que David Lang ait 200000 dollars à dépenser.
David Lang'in birine verecek 200,000 $'ı olduğuna sevindim.
M. Lang m'a demandé de venir avec une amie âgée, puis M. Smith lui a appliqué une crème sur la peau.
Ve Bay Lang benim bu yaşlı arkadaşımı getirmemi benden rica etti ve Bay Smith formülün bir kısmını onun.. onun teni üzerine sürdü.
M. Lang a essayé de prélever des traces de crème sur sa joue.
Bat Lang tahlil etmek için onun yanağından kalıntıları aldı.
Je ne supporte pas l'idée que David Lang puisse s'approprier une telle découverte.
David Lang gibi birinin böyle bir keşfi ele geçirdiği düşüncesi beni hasta ediyor.
- Tu l'ignores? La refourguer à David Lang comme une de tes trouvailles?
Onu David Lang'e ürünlerinin bir örneği olarak mı satacaksın?
Notre chiffre d'affaires a baissé, on a perdu des points de vente et David Lang me rattrape.
Bazı nadir mallarımızı kaybettik. Ve şu aşağılık David Lang bana yükleniyor.
M. Lang, la compagnie du téléphone m'a dit que vous aviez ce numéro depuis quelques mois et qu'il était privé. - Et alors?
Bay Lang, telefon şirketi bana bu numaraya bir kaç haftadır sahip olduğunuzu ve bu numaranın özel bir numara olduğunu söyledi.
D'ailleurs, l'entreprise Lang ne se soucie pas de ces choses-là.
Ayrıca, burada Lang'da, bu türlü şeyleri dert etmeye ihtiyacımız yok.
Vous ne pensez tout de même pas qu'il se soucierait d'une affaire de meurtre, voyons.
David Lang'ın cinayet gibi insani bir şeyle ilgilenebileceğini düşünmüyorsunuz, değil mi?
Vous pensez que M. Lang l'a tué?
Ve sen Bay Lang'in onu öldürdüğünü düşünüyorsun?
Puis quand M. Lang l'a vue sur mon bureau, il n'a rien dit, mais j'ai bien cru qu'il allait s'évanouir.
Ve sonra, Bay Lang içeri girip, onu masamda gördüğünde, şey, bir kelime bile etmedi. Fakat bir an için onun bayılacağını sandım.
Je sais. Mais Viveca, ma chère, si M. Lang n'a pas tué ce gentil jeune homme, alors qui cela peut-il être?
Biliyorum, fakat, Viveca, tatlım, şu nazik genç adamı Bay Lang öldürmediyse, peki kimin öldürdüğünü düşünüyorsun?
M. Lang aura peut-être besoin de moi. Bon, si vous ne pouvez pas...
Yani, Bay Lang benim peşime adam takabilir, fakat bilmiyorum acaba...
J'ai rencontré David Lang aujourd'hui.
Bugün kiminle karşılaştım biliyor musunuz? David Lang adında bir adamla.
Il est possible que M. Lang en sache plus qu'il ne veut l'admettre au sujet des agissements de M. Lessing.
Bu Bay Lang'ın kabullenebileceğinden daha fazla şey bilmesi pekala mümkündür. Yani, Bay Lessing'in neyin peşinde olduğu ve nasıl daha fazla para elde etme beklentisi içinde olduğu hakkında, Komiser.
Inspecteur, David Lang n'a pas dit la vérité une seule fois en 50 ans.
David Lang elli yıldır hiçbir konuda doğruyu söylemedi.
M. Lang me croit partie faire une course.
Bay Lang mağazaya gittiğimi sanıyor...
Je demande ça car c'était la secrétaire de M. Lang.
Hayır, Sadece Bay Lang'ın sekreteri sekreteri olduğu için sordum.
Ce David Lang est un homme très difficile à cerner.
Size söylemeliyim, bu David Lang denen adam rastladığım en çetin ceviz.
La copie d'un gros chèque de M. Lang destiné à Harry Smith.
Bay Lang'dan Harry Smith adında birine yazılmış büyük miktarda çekin bir kopyası.
Il l'a redéposé sur son compte après le meurtre.
Bay Lang'ın Bay Lessing öldürülmeden önce sabahleyin bu çeki yazdığını ve öldürüldükten sonra öğleden sonra geri getirdiğini, kendi hesabına geri yatırdığını söylemesiydi.
Je suis remonté ø un certain Max Lang.
Max Lang'a kadar izini sürdüm.
Mais Lang avait besoin de monnaie.
Ama Lang'ın daha fazla bozukluğa ihtiyacı vardı.
Je vais parler ø Lang.
Lang'le konuşacağım.
- On va faire un billard chez Rocky.
- Langırt oynamaya Rocky's Cavern'e.
Mang Lang-Gong, tu sais où est Yuan Dao-Zi?
Moroko, Endoshi'yi gördün mü?
Mang Lang-Gong doit lui régler son compte mais je ne sais pas s'il va pouvoir l'éliminer.
Moroko onunla kavga etmiş, ama emin değilim...
On va peut-être faire du ping-pong, maintenant. - Non.
Langırt oynuyorduk, şimdi ise masa tenisi oynayacağız.
Le Maître des poisons voulait vous tuer.
Lang Chun seni öldürmek istiyordu
Le Maître des poisons : Zhou Yufeng.
Tu Lang Chun Chou Yu-feng
- Je vais jouer au flipper.
- Langırt oynayacağım.
Il y a une partie en cours sur le pont avant!
Ana salona gidip, ön tarafta langırt oynayabilirsiniz.
Miss Flipper.
Langırt güzeli diyelim.
CLUBBER LANG VAINQUEUR PAR K.-O. BRUTAL
C. LANG 6.VAHŞİ NAKAVTI İÇİN JAFFE'Yİ EZDİ
CLUBBER LANG CLASSE 8EME
C.LANG ŞİMDİ 8.SIRAYA ÇIKTI
Vous ne connaissez pas Chen Lang?
Ünlü Chen Lang'i tanımıyor musun?
Maître.
Usta, Chen Lang çok terbiyesizce davrandı.
Chen Lang, que mijotes-tu encore?
Chen Lang, neler yapıyorsun?
J'étais là car M. Lang voulait le piéger.
Oh, Bay Lang onu kandırmak istediği için ben orada idim.
C'est soit ça, soit tu vas travailler pour David Lang.
Şey, ya o ya da David Lang için işe gidersin.
Je voudrais voir M. Lang.
Oh, sadece bir dakika için Bay Lang'ı görmek istiyorum.
Ce qui est bizarre, c'est que M. Lang a été chercher le chèque la matin précédant le meurtre de M. Lessing.
Burada garip olan bankanın bana