Translate.vc / Francês → Turco / Lassiter
Lassiter tradutor Turco
503 parallel translation
- Vous êtes fou, major Lassiter?
- Binbaşı Lassiter! Sen kafayı mı yedin?
Lassiter, ça fait un an que votre fille et votre femme... Ecoutez-moi! Bien sûr que les retrouver mortes a dû être abominable.
Lassiter,... Karın ve kızın öleli nerdeyse bir yıl oldu...
- C'était Martinez avant. - Lassiter?
- Geçen sefer Martinez'din.
Tu me prends pour un fantôme? Pour certains Indiens, Lassiter est un esprit du mal.
Buradan biliyorum ki kızılderililer Lassiter in kötü bir ruh olduğunu söylüyorlar.
Il y a 300 hommes dans ce fort, Lassiter.
Lassiter, 300 adama komuta ediyordu.
- Lassiter?
- Hey, Lassiter!
Dis-moi un truc, Lassiter.
Lassiter, dostum, Yardımına ihtiyacım var. Söylermisin?
- Je prends des armes pour Lassiter et moi.
- Silahımı ve Lassiter'i götüreceğim.
Lassiter, toi et moi, on va vivre comme des rois!
Lassiter, sen ve ben. Krallar gibi yaşayacağız.
Vous devez être Lassiter.
Şimdi, Sen Lassiter olmalısın. - Sen kimsin?
Voici leur chef. Le major James Lassiter.
Ve bu adam onların lideri, Binbaşı James Lassiter.
Et Lassiter aiderait les Apaches?
Şimdi sen Lassiter'in Apaçilere yardım için mi geldiğini söylüyorsun? Niye?
Je sais pourquoi Lassiter est venu.
Lassiter'in neden geldiğini söyleyeceğim.
- M. Lassiter, Sgt Wilson.
Bay Lassiter, Çavuş Wilson.
M. Jerome avait demandé à M. Lassiter une serrure inviolable.
Hayır. Bay Jerome anahtarsız açılamayacak bir kilit istedi. Bay Lassiter onu yaptı.
De Stackpole, McFee, Lassiter et Phalen, avocats associés.
Stackpole, McFee, Lassiter ve Phalen Avukatlık Bürosu'ndan.
Kevin Lassiter.
- Müvekkiliniz mi? - Kevin Lassiter Sayın Hakim.
Nous faisons valoir que M. Lassiter a un emploi stable... et une grande famille en Californie.
- Evet. Sayın Hakim, Bay Lassiter'ın iyi ve sürekli bir işi ve... geniş bir ailesi olduğuna dair elimizdeki kanıtları sunmak istiyoruz.
Demandez-vous un droit de garde, Monsieur... Lassiter?
Ortak velayet mi talep ediyorsunuz bay Lassiter?
Concernant la remise en cause antitrust, le président Bob Thomas informa les journalistes que P.K. Lassiter et Alan Mintz sont à l'origine de cette...
Globıl'ın Yönetim kurulu başkanı Bob Tomıs... raporunda Peter Lessiter ve Şirketin başkanı Alan Mintzi anlaşmanın gerçek mimarları olarak değerlendirdi.
Il vous attend, M. Lassiter.
Sizi bekliyor Bay Lessiter.
Votre numéro a peut-être ébloui Lassiter, mais pas moi.
Bu önemli değil. Orada yaptığın soytarılık Lessiter'ı büyüledi.
Lassiter se lasse très vite de ses petites lubies.
Peter Lessiter bu tür adamlardan çabuk, ama çok çabuk sıkılır.
Restez à l'écart de Lassiter et je vous garderai peut-être quand il en aura assez de vous.
Bizden uzak dursan iyi olur. Belki o senden bıkana kadar burada rahat etmeni sağlarım.
De la société P.K. Lassiter Investment House, pour attirer les nouveaux cadres. Je vais faire de l'arbitrage.
- P-K Lessiter Yatırımcılık adlı şirket yeni yöneticileri kendine çekmek istiyor.
La société "Lassiter Sanitation".
Lassiter. Lassiter Temizlik İşleri.
C'est une sorcière? Oui, Jayne. C'est une sorcière.
Saffron'un bir fikri var.Oraya girip lassiter ı alıp kolayca çıkabiliriz.
Mays Gilliam, Debra Lassiter.
Mays Gilliam, Debra Lassiter.
Laisse-moi te présenter Martin Geller, Debra Lassiter.
Seni Martin Geller, Debra Lassiter ile tanıştırayım.
C'est ce que Washington aimerait savoir depuis que la conseillère de Gilliam,
Gilliam'ın danışmanı Debra Lassiter'in araçtan inmesinden sonra..
Debra Lassiter, a démissionné.
.. Washington'luların bilmek istediği şey bu.
Je sais que Lassiter est partie, mais...
Lassiter'in gittiğini biliyorum ama bence..
Le Lassiter est connu dans tout l'univers.
Lassiter evren çapında biliniyor.
- Le Lassiter.
- Lassiter.
C'est Trace Lassiter?
Chase Lassiter mi o?
La chef est... parti pour la journée à un séminaire sur les armes non mortelles avec Lassiter, en dehors de la ville.
- Ofiste değil. Lassiter'la öldürücü olmayan silahlar konulu seminere gitti? Şehir dışında?
- Lassiter... - Si vous deviez diviser l'équipe...
Eğer bu konuda benimle aynı fikirdeseniz...
Lassiter, vous avez coupé le cordon. Bien, ils se ressemblent tous.
Bilmiyorum Lassiter sen söyle.
- C'est Lassiter?
- Lassiter mi bu?
Colonel Lassiter!
Albay Lassiter, efendim!
Mon arrière arrière grand-père, Muscum Lassiter y était.
Ve büyük-büyük-dedem Albay Muscum T.Lassiter katılmıştır.
Inspecteur Lassiter, je veux savoir comment, qui et pourquoi.
Hepsi bu. Dedektif Lassiter nasıl, kim, neden olduğunu öğrenmek istiyorum.
Lassiter nous tient à l'écart.
Şaşırtıcı bir biçimde Lassiter bize bilgi vermiyor.
Franklin, donnez-moi le fusil de Lassiter.
Franklyn, bana Lassiter'in tüfeğini ver. Yapacağımız ilk şey..
Ecoutez, Lassiter.
Bak Lassiter.
Lassiter?
Lassiter.
quel genre d'homme est ce Lassiter, qui traque l'Apache comme l'Apache traque le Blanc? Je pense souvent :
Sık sık düşünüyorum da.
On se promène, Lassiter?
Ufak bir gezintiye çıksan, Lassiter?
Peter Lassiter.
- Olur Jack.
Elle croyait que c'était un jeu.
- Lassiter.
Sa chambre ne me dit vraiment rien.
Biz sadece değersiz Lassiter'ini çalıyoruz. Yaptığımız tam olarak bu.