Laughter tradutor Turco

Il veut me donner le rôle de Rena dans Le temps des rires est fini.

Oh, Rena in No More Laughter'ın bir parçası olmamı istiyor.

- It just brings me to laughter

- bu beni sadece güldürür

Charged, tattooed on my back, soaking wet Joined to spasms of crying and laughter

Saldırılmış, dövmelenmiş sırtıma, sırılsıklam olmuş ağlama ve gülüş kasılmalarına katılmış

And in my foolishness to make you burst into laughter

Ve aptallığımla seni gülmekten kırıp geçiriyorum

'Les Dennis Laughter Show'?

Les Dennis şovu.

J'étais sûr que tu avais été dans l'armée.

( laughter ) Katılmışsındır diye düşünüyordum.

The lies and the laughter l hear my inside

Yalanları ve kahkahaları? Benim içimde duyduğumsa

Le Palais du rire.

The Laughter Place.

Vous avez parlé du Palais du rire?

The Laughter Place mi demiştin?

No more laughter

* Kahkahalar yok artık *

No more laughter

* Kahkahalar yok artık * * Yok artık *

No more laughter

* Yok artık * * Kahkahalar yok artık *

On se souvient du rire?

"Does anybody remember laughter?"

♪'Cause we shared the laughter and the pain ♪

* Kahkaha ve acıyı paylaştık seninle *

In inches, in miles, in laughter, in strife

# İnçler, kilometreler, kahkahalar, anlaşmazlıklarla #

[ "Your wife is calling [" Your wife is calling [music stops ] [ laughter]

Your wife is calling Your wife is calling