English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Francês → Turco / Ld

Ld tradutor Turco

180,101 parallel translation
Une fugueuse de Philadelphie qui n'a pas vu sa famille depuis 10 ans.
Philadelphia'daki evinden kaçmış ve 10 yıldır ailesini görmemiş.
Votre aide m'a déjà rapporté beaucoup de paperasses et un doigt cassé.
Yardımların sayesinde üzerime bir sürü evrak işi yıkıldı ve parmağım kırıldı.
Compris.
Anlaşıldı.
"Les étoiles, elles sont exactement comme nous."
"Yıldızlar da aynı bize benziyorlar."
C'était comment?
Nasıldı?
Elle voulait, et... très vite, voyez?
Şey istedi... Yıldırım gibi! Anlarsın ya?
Je... Elle le voulait, et...
Yıldırım gibi!
Cassiopée...
Kraliçe takımyıldızı...
Bouvier, grand chien,
Çoban takımyıldızı, Büyükköpek...
Le loup...
Kurt takımyıldızı...
Il... étudiait, les étoiles.
Kendisi yıldızları araştırırdı.
- Les étoiles?
- Yıldızlar mı?
Et que disaient les étoiles?
- Yıldızlar sana ne derdi?
Pourquoi ne pas me dire ce que disaient les étoiles?
Neden bana yıldızların neler söylediğini söylemiyorsun?
Nous... nous sommes trompés
Biz yanıldık.
Nous... avions tout faux
Biz fazlasıyla yanıldık.
- Je pense que nous avions tort.
- Sanırım yanıldık.
Et qui vit à l'intérieur de David depuis... 30 ans.
Ve 30 yıldır da, David'in içinde yaşıyormuş.
♪ on nous l'a dit et certains ont choisi d'y croire ♪
♪ Bize böyle anlatıldı ve bazıları buna inanmayı seçer ♪
♪ je sais qu'ils ont tort ♪
♪ Ama ben yanıldıklarını biliyorum ♪
Que disaient les étoiles?
Yıldızlar ne söyledi?
Cassiopée.
Takım yıldızı.
Juste un avis, mais je dirais que le Dr Poole n'est pas venu depuis des années.
Sadece bir tahmin. Ama bence Dr. Poole birkaç yıldır burada yokmuş.
Cassiopée.
Kraliçe takım yıldızı.
Bouvier.
Çoban takım yıldızı.
Dis-moi, David, que disaient les étoiles?
Söyle bana David yıldızlar ne söylemişti?
Essaie d'entendre des voix, pendant 10 à 15 ans, de te prescrire des drogues dures, puis d'être jetée dans un asile.
10-15 yıl kafanda sesler duyduğunu düşün. Kendini güçlü uyuşturucularla tedavi etmeye çalıştığını. Üstüne bir de tımarhaneye kapatıldığını.
Oui, mais tu es... sans te vexer, comparée à lui, à ses pouvoirs, t'es un tour de cartes.
Evet ama sen... Alınma ama seninki onun gücüyle karşılaştırıldığında basit kalıyor.
- Que disaient les étoiles?
Yıldızlar ne söylemişti?
Le Dr Poole demandait, "Que disaient les étoiles"?
Dr. Poole David'e "Yıldızlar ne söylemişti?" diye sordu.
Que disaient les étoiles?
Yıldızlar ne söylemişti?
Après qu'il ait quitté l'hôpital, il est resté avec nous quelques nuits, mais...
Hastaneden ayrıldıktan sonra... birkaç gece bizimle kaldı ama...
J'adore ce bandeau.
Saç bandına bayıldım.
Mais tu sais que si tu y crois... si tu succombes à l'espoir et que tu as tort, alors... tu n'en reviendras jamais.
Fakat inanırsan, umutlarına karşı pes edersen ve sonra yanıldığını anlarsan asla toparlanamazsın.
Disparu depuis 20 ans et présumé mort.
Kendisi 20 yıldır kayıp ve öldüğü tahmin ediliyor.
Tu... ne me dis pas que tu es piégé ici avec un autre machin... monstre ou peu importe. - Hein?
Sakın bana burada başka bir şeyle, canavarla neyse artık kapana kısıldığını söyleme bana.
Quand nous sommes partis, on était en 2045.
Ayrıldığımızda 2045 yılıydı.
Je croyais qu'il ne fallait se servir des hommes que pour la protection du Témoin
Kostümün Tanık'ın korunması için kullanıldığını sanıyordum.
Un accident sur la route 287 au nord de Parsippany entraîne la fermeture d'une voie en direction du nord...
Parsippany'nin kuzeyinde bir kaza oldu. Kuzey'e giden tüm çıkış yolları kapatıldı.
Il s'avère que j'écrivais sur l'avenir au passé composé...
Geçmiş zamanda geleceği yazdığım anlaşıldı.
Il a donc quitté l'Allemagne en douce dans le cadre d'une peinture antique...
Bu yüzden Almanya'dan antik bir resim çerçevesiyle yasa dışı yoldan çıkarıldı.
Mais "Constance" fut volée, et perdue pour les Singes pendant presque trente ans avant de reparaître dans une vente aux enchères en 1989.
Fakat "Constance" çalınmıştı ve Maymunlar için 30 yıldır kayıptı. Tabi 1989 yılındaki bir müzayedede ortaya çıkana dek.
Et vendu... au numéro 337... encore.
- Yine 337 nolu teklifçiye satıldı. - Evet!
Très bien. Vendu... à l'acheteur 337.
Pekâlâ 337 nolu teklifçiye satıldı.
Et vendu à nouveau... à l'acheteur 337.
- Ve yine 337 nolu teklifçiye satıldı. - Evet!
Vendu.
Satıldı!
Vendu.
Satıldı.
Vendu encore, une fois de plus au 337.
Yine 337 numaraya satıldı.
Mon profil était mauvais.
Profilde yanıldım.
Votre perception.
Anlaşıldı.
-... pas des plus malins.
- Satıldı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]