Translate.vc / Francês → Turco / Leap
Leap tradutor Turco
88 parallel translation
- En haut de la falaise.
- Gorry's Leap'te.
Mon aigle est sain et sauf là-haut.
- Dostumuz Gorry's Leap'de rahat ve güvende.
Deux pièces sur Lucky Leap, s'il vous plaît?
Şanslı'ya iki şilin koyar mısınız benim için?
C'est notre projet... Le saut quantique!
Projemiz bu işte, Quantum Leap ( Kuantum Atılımı )!
Au fond de l'Apache Leap.
Apaçi Seki'sinin dibinde.
J'ai dit " ça va être l'événement télévisuel le plus important depuis Code Quantum
Dedim ki ; bu gördüğüm şey Quantum Leap'den beri yapılan, en iyi televizyon dizisi olacak.
A la place du saut Longmans, nous avons trouvé la 2e Avenue.
Longmans Leap'i ararken de İkinci Cadde'yi bulduk.
J'ai bu une grande gorgée de Mountain Dew pendant le marathon de Quantum Leap.
O koşuşturma maratonu sırasında viskiden büyük bir yudum almıştım.
"And it s a leap of faith"
( And it's a leap of faith )
Saison 4 - Épisode 13 The Great Leap Forward
4400 Sezon 4 Bölüm 13 Büyük İlerleme
À la dégustation de Paris de 1976, la compétition des rouges fut remportée par les celliers Stag's Leap.
1976 Paris tadımı'nda, kırmızılar kategorisinde kazanan Napa Valley'den Stag Leap Kavları oldu.
Une bouteille de Chardonnay du Château Montelana et une bouteille de Cabernet Stag's Leap ont été admises dans la collection permanente du Smithsonian Institute.
Bir şişe Montelena Chardonnay ve bir şişe Stag's Leap Cabarnet, Smithsonian Enstitüsünün daimi koleksiyonuna girdi. 1976 PARİS TADIMI BİRİNCİ SIRA
- C'est l'intro de Code Quantum.
Bu Quantum Leap *'in açılışı.
Close my eyes and leap.
* Gözlerimi kapatıp, gitmenin *
Comment toutes les croyances, tout est basé sur un acte de foi.
Bütün inanışlarda olduğu gibi, inanç sıçraması oluyor. ( inanç sıçraması, Leap of faith. :
- That's one small step for man... ( bourdonnement )... one giant leap for mankind.
Bu, insan için küçük insanlık için büyük bir adım.
On applaudit bien fort Scott Bakula de Code Quantun.
Quantum Leap'ten Scott Bakula. Pekala.
Eureka 4x20 One Giant Leap Season Final
Çeviri : Ranger.
- Qui t'a dit ça?
- Quantum Leap'den.
Mais au moins je n'organise pas des soirées pour le leap day.
Ama en azından artık gün partisi yapmıyorum.
Tu ne portes pas de jaune et bleu au Leap Day.
Artık günde mavi ve sarı renkli bir şey giymemişsin.
Le Leap Day n'a rien de spécial. ( leap day : 29 Février )
Artık gün diye bir şey yoktur ki.
Pourquoi, Leap Day William vient vous rendre visite.
Niye, Artık Gün William ziyarete geldi.
Leap Day William?
Artık Gün William?
Miss Lemon, n'avez vous pas grandi avec Leap Day William?
Bay Lemon, çocukluğunuzda Ayrık Gün William'la büyümediniz mi?
Joyeux Leap Day, Lemon.
Mutlu Artık günler Lemon.
Est ce que White Haven est la seule ville en Amérique qui ne fête pas le Leap Day?
Amerika'da Artık günü kutlamayan tek şehir Haven mı?
Juste une parade du Leap Day et, uh, personne ne vous met le doight dans l'oeil si vous ne portez pas de jaune et de bleu.
Sadece bir Ayrık Günü William geçit töreni, şehir çapında bir buzdan labirent ve sarı ve mavi renkli bir şey giymiyorsan parmağımızı gözüne sokmayız...
Je ne peux pas croire que la femme qui regarde des télé réalités sur les prêteurs sur gage n'ait jamais vu le film, Leap Dave Williams.
Tüm altı tefeci dükkanı realite şovunu izleyen kadının Leap Dave Williams filmini izlemediğine inanamıyorum.
Leap Dave Williams est un film sur le Leap Day William?
Affedersin, Leap Dave Williams Artık Gün William'la ilgi bir laf oyunu mu?
L'avocat coincé Dave Williams se transforme en Leap Day William après une expédition de pêche sur glace qui a mal tourné.
Gergin avukat Dave Williams kötü giden bir buz balık avı gezisinden sonra gerçek Artık Gün William'a dönüşür.
Vous savez comment ils sont à propos du Leap Day.
Onlar için Artık gün nasıldır bilirisin.
vous vous rappelez certainement la joie qui remplit le coeur d'un jeune garçon le jour du Leap Day.
Herhalde siz de artık günde bir çocuğun kalbini dolduran o mutluluğu hatırlıyorsunuzdur.
J'ai fait un pari avec mon colocataire de la fac tout les quatre ans pour voir qui peut se faire le plus de fric le jour du Leap Day. Et c'est pour cele que j'annonce aujourd'hui que Kabletown possède Xaro, la société d'internet 3D.
Ticaret okulundaki ev arkadaşlarımla aramda her dört yılda bir Artık günde en fazla kim daha fazla para kazanacak diye bir iddia var ve bu yüzden Kabletown'nın Xaro'yu 3B internet firmasını aldığını açıklayacağım.
" il n'y aura pas de primes pour le Leap Day cette année.
"bu yıl Artık günü ikramiyesi verilmeyecektir."
C'est un miracle du Leap Day!
- Bu bir Artık gün mucizesi!
Rien n'est impossible pendant le Leap Day.
- Artık günde imkansız diye bir şey yoktur.
C'est comme quand j'ai dit pendant mon cameo dans Leap Dave Williams,
Leap Dave Williams filminde gözüktüğüm sahnede dediğim gibi ;
Rien de ce qui se passe pendant le Leap Day ne compte.
Artık günde olan hiçbir şey sayılmaz.
Tu devrais, c'est le Leap Day.
Yapmalısın. Bugün Artık gün.
Rien qui arrive le Leap Day ne compte.
Artık günde olan hiçbir şey sayılmaz.
Et les gens ont oublié ce que ça voulait vraiment dire, mais je m'en souviens d'un leap day de mon enfance la rivière Harlem avait gelé et j'ai décidé de la traverser avec ma collection de briques
Çocukken bir Artık günde Harlem nehri donmuştu ve tuğla koleksiyonumu taşıyarak geçmeye karar vermiştim.
j'aime croire que c'était Leap Day William.
Onun Artık Gün William olduğunu düşünmek hoşuma gidiyor.
Tu crois vraiment en Leap Day William?
Sen gerçekten de Artık Gün William'a inanıyor musun?
Je suis Leap Day William!
Ben Artık Gün William'ım!
je ne peux pas perdre d'argent un Leap Day
Artık günde zarar edemem.
Je commence à me dire que Leap Day William n'existe pas.
Artık Gün William'ın gerçek olmadığını düşünmeye başladım.
NCIS Saison 5 Épisode 5 Leap of faith ( Version LOL V1.1 )
Navy NCIS 05x05 Leap of Faith
30 ROCK S06 Ep09 - Leap Day
İyi Seyirler!
C'est le Leap Day.
Bugün Artık gün.
Et le Leap Day est devenu trop commercial.
Evet, Artık gün fazla ticari oldu ve insanlar ne anlama geldiğini unuttu, ama ben hatırlıyorum.