Translate.vc / Francês → Turco / Leni
Leni tradutor Turco
106 parallel translation
"Réalisé par Leni Riefenstahl"
Yönetmen : Leni Riefenstahl
C'est ton vieil ami, Max. Qui est là, Leni?
Gene kriz mi geçirdin?
Leni est une brave fille.
Endişelenme.
Nous pouvons parler devant Leni.
Leni'nin yanında konuşabilirsiniz.
Leni, où es-tu?
- Leni! - Josef!
Que faisiez-vous?
- Leni ile kırıştırıyor muydun?
Où est-elle? Allez! Où est Leni, où se cache-t-elle?
O nereye saklandı?
Tu le ménages trop, Leni... Comment puis-je lui dire la vérité?
Doğru söylesen de artık inanmam.
Leni!
Leni.
Votre Leni, madame.
- Leni'niz bayan.
Pourquoi l'avoir baptisé Leni?
O halde onu Leni diye çağırmamalısınız.
Tu n'as pas eu ton steak, ce soir?
Bu akşam bonfıleni yemedin mi?
Hello, Leni!
Selam sana, Leni!
Leni la Maison!
Leni Lamasion.
Leni revêt une robe de soirée en satin.
Leni kendisine çok yakışan, saten geceliğini giyiyor.
Leni.
Leni...
L'amour méprise les frontières.
Aşkın ülkesi yoktur, Leni.
Leni très chère, je travaille pour la Résist...
Leni, ben direnişçiler için çalışıyorum.
Peut-être Leni voit-elle là l'occasion d'aider Michèle. Ou peut-être veut-elle savoir quel homme se cache sous le masque de l'envahisseur. Elle décide de passer la soirée avec lui.
Leni, belki Michelle'e yardım etme şansını gördüğünden, belki de bu işgalci düşman askerinin içindeki adamı merak ettiğinden, akşam onunla buluşmaya karar veriyor.
Leni s'attarde à la fenêtre, si triste si solitaire, si terrifiée de tomber amoureuse.
Leni... Pencerede, öyle kederli, öyle yalnız aşık olmaktan öylesine korkmuş halde dikiliyor.
Désespérée, Leni dévale ces rues désertes poursuivie par le pied-bot enragé...
Leni çaresizce, peşinden geldiklerinden korkarak, karanlık ve boş sokakta koşuyor.
Leni ne voulait pas s'éprendre de Werner mais qu'y pouvait-elle?
Leni, Werner'e aşık olmak istemiyordu, fakat elinden bir şey gelmezdi.
Leni se sent si bien si protégée dans les bras de Werner!
Leni, Werner'in kollarında, kendini çok güvende hissediyor.
Le pied-bot dit à Leni que son amant adoré faisait chaque jour exécuter ses compatriotes.
Yumru ayak, Leni'ye, sevgilisinin, hergün vatandaşlarının ölüm emrini verdiğini söylüyor.
Mais elle refusa de le croire.
Fakat Leni buna inanmak istemiyor.
Les doigts de Leni tremblaient à l'idée de trahir l'homme qu'elle aimait.
Parmakları sevdiği adamın gerçek yüzünü görmesiyle, titremeye başlıyor.
Le cœur de Leni battait si fort que ses seins gonflés jaillirent de son corsage comme deux pamplemousses sur un plat d'argent.
Leni'nin kalbi öyle hızlı atıyor ki, muhteşem göğüsleri, gümüş tabaktaki mezeler gibi, neredeyse elbisesinden dışarı fırlayacak.
Ils soupent à la table d'honneur du château de Werner quand il remarque que Leni lui bat froid.
Werner'in şatosundaki görkemli masada yemek yiyorlar. Werner, Leni'nin soğuk tavırlarını farketmeye başlarken...
Soudain, mue par une impulsion irrésistible elle jette son verre de vin à travers la pièce et déclare :
Leni aniden şarap kadehini fırlatıyor ve...
Leni est bouleversée et se met à épouser le point de vue de Werner.
Leni derinden etkileniyor, ve olayları Werner'in gözünden görmeye başlıyor.
Leni a compris la mission de Werner : libérer l'humanité de l'injustice et de l'asservissement.
Leni anlıyor ki, Werner'in misyonu, insanlığı adaletsizlikten ve kölelikten kurtarmak.
Mais à présent sa flamme brûle d'une passion régénérée!
Leni, kalbindeki ıstırabın, tekrar, eski hayranlığa dönüştüğünü hissediyor, fakat bu kez derin bir aşkla beraber yeniden doğuyor.
Leni.
Leni!
Quand Leni...
Leni...
J'ai invité Leni Eisenbach dans un restaurant chinois à Brossard.
Leni Eisenbach'ı Brossard'da bir Çin lokantasına götürdüm.
- Leni à Brossard!
Brossard'da mı?
Le pull de Leni m'a inspiré à tirer ma peau jusqu'au bout... et à la nouer avec du fil.
Leni'nin süveteri aklıma, Derimi aşağıya doğru çekip penisime bir iplikle tutturma fikrini getirdi
De Vienne! Leni me ressemble, non?
Leni bana benzemiş
Je ne pouvais aimer Leni.
Leni ile aşk yaşayamazdım.
Leni, pardonne-moi.
Affet beni.
Leni est là?
İyi günler. Leni evde mi?
Au cas où vous ne le sauriez pas, Leni est enceinte.
Duymamış olabilirsin diye söylüyorum... Leni hamile.
Leni vous aime, Jupp.
Leni senden çok hoşlanıyor, Jupp.
Mon mari est descendant d'Italiens... et Leni avait peur que l'enfant... n'aurait pas la pureté raciale requise... pour être accepté au "Lebensborn."
Kocamın aile tarafında bir çok İtalyan var, - Lebensborn " a kabul edilmeye yetecek kadar saf-kan olmayacağından korktu
J'aime Leni.
Leni'yi seviyorum
Celui dont le cas vous a intéressé.
Josef K. Bizi yalnız bırak Leni.
M. Le Greffier s'en va.
Leni burda yok.
Laisse-le, Leni.
Bırak gelsin Leni.
Leni.
Leni.
Leurs yeux se croisent et Leni dit :
Gözleri karşılaşıyor.
En quittant les archives, Leni sent l'angoisse qui la tenaillait se muer à nouveau en une admiration éperdue.
Barok arşivinden ayrılırlarken,