English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Francês → Turco / Lev

Lev tradutor Turco

212 parallel translation
- Lev Koulechov
- Lev Kuleshov
LE SOLEIL N'ETAIT PAS ENCORE LEV ƒ
GÜNEŞ DAHA DOĞMADAN
Viens... Viens, Lev.
- Hadiyin bakalım.
Lev Davidovitch dort.
Lev Davidoviç uyuyor.
Je ne suis pas de l'avis de Gita. Je crois que Lev Davidovitch a raison.
Guita'yla aynı fikirde değilim, Davidoviç ne olursa olsun haklı,
Maintenant, camarades, le grand moment d'une grande journée, le moment où je vous demande de célébrer le retour d'un des plus grands héros russes, le créateur de l'Armée Rouge, le meilleur ami de Lénine, Lev Davidovich Trotsky!
Şimdi yoldaşlar, büyük bir günün en büyük anı bu anda, tekrar hoş geldin diyoruz Rusya'nın büyük bir kahramanı, Kızıl Ordu'nun kurucusu Lenin'in en iyi dostu Lev Davidovich Troçki!
Alicia a une liaison avec Lev.
Alicia'nın Lev ile ilişkisi var.
Lev aime Tatiana.
Lev, Tatiana'yı seviyor.
Et Bert... Marv...
- Lev ve Marv da öyle.
Si t'es à 200, appelle Lev et pousse ce bouton.
Eğer 200 olursa, buraya basıp yakıtı kes ve buraya basıp Lev'i çağır.
- Appelle Lev, et tire jusqu'en bas.
Lev söyleyince, bu kolu aşağı indir.
C'est moi. Lev Andropov, colonel de la station russe.
- Ben, Albay Lev Andropov.
Lev, la pression monte.
Hey Lev, basınç yükseliyor.
La porte va céder.
Lev, kapı patlayacak.
Lev, il n'y a plus personne.
Lev, kimse kalmamış. - Kimse kalmamış.
Bear, Lev...
Bear, Lev.
- Tu vois quelque chose, Lev? - Non.
- Lev, bir şey görüyor musun?
Rends service à l'humanité, ferme-la!
Lev, neden bir iyilik yapıp çeneni kapatmıyorsun?
- Répète, Lev.
Tekrarlar mısın, Lev?
S'il te plaît, mens-moi!
- Lev, en azından yalan söyle bari.
Je ne peux rien faire!
Sola kır. Lev, Lev, hiçbir şey yapamıyorum.
- Non, ça va pas.
- Hayır, Lev. Çalışmıyor.
- Lev, attention!
- Lev, önüne bak.
- On l'a perdu.
- Lev'i kaybettik.
Accroche-toi, Lev!
Lev, sıkı tutun! Geliyoruz!
- Monte, faut y aller!
- İyi iş. - Haydi, Lev. - İçeri gir.
Lev, vérifie le moteur droit.
Lev, sağ motor bozuk.
Sors-moi de là!
Beni buradan çıkarabilir misin, Lev?
Lev, le moteur droit.!
- Bekle. - Lev, sağ motor... - Tamam.
Lev ton arme.
Silahına uzanma.
- Vous êtes le Dr Lev?
Dr. Lev değil mi?
Ils ont appelé tous les employés de Zeus Génétique sauf un, un certain Dr Lev.
Zeus Genetik'ten, Dr. Lev diye birisi hariç herkesle konuştuklarını söylediler.
Le Dr Lev était un fondateur de la clinique.
Sana Dr. Lev'in kliniğin kurucusu olduğunu söyledim.
- Il faudra comparer avec le dossier du Dr Lev. - Autre chose?
Kimliği doğrulamak için Dr. Lev'in diş kayıtlarını bekliyoruz.
Avec Haskell, ils suivaient la grossesse de Scully.
Dr. Lev ve Dr. Parenti Duffy Haskell ile birlikte Scully'nin hamileliğini izliyormuş.
Si c'est bon, on appelle le Dr Lev.
Yakınsa Doktor Lev'i çağırırız.
Vous avez menacé le Dr Lev de le tuer s'il faisait du mal à votre femme.
- Doktor Lev'e yolladığınız mektupta karınıza zarar verdiyse onu öldüreceğinizi yazmıştınız.
Je n'ai rien trouvé indiquant que vous étiez mariés, tous les deux, et encore moins une preuve de quoi que ce soit de louche.
İkinizin evli olduğuna dair bir belge de göremiyorum Bay Haskell. Sabıkanız da yok. Doktor Lev saygın bir hekimdir.
Le Dr Lev est une sommité en matière de défauts de naissance.
Doğum kusurları alanında sayılı uzmanlardan biridir. Meslektaşlarının övgüsünü kazanmıştır.
Zeus Génétique.
Zeus genetik. Ben Doktor Lev.
Tu as dormi cet après-midi?
Lev Davidoviç? - Öğleden sonra uyudunuz mu?
Liova...
Lev...
Lev...
Dur desene, dur, dur.
Je pense qu'elles exercent la fonction de dents.
Onlarýn diþlerle benzer iþlev gördüðünü sanýyorum.
- C'est quoi Lev?
- Lev kim?
Lev!
Lev!
Vite!
Acele et, Lev.
- Désolé de mon retard. - Lev.
- Geç kaldım özür dilerim.
LevValentine.
Siz de Mercer olmalısınız. Lev Valentine.
Un Dr Lev et un Dr Parenti.
Doğum öncesi kayıtlar bulduk.
Le Dr Lev a tué ma femme.
Doktor Lev karımı öldürdü.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]