Translate.vc / Francês → Turco / Lights
Lights tradutor Turco
186 parallel translation
Avez-vous jamais vu les feux de l'amour
# Have you ever seen the love lights #
Je fais ma ronde.
- Sağ ol, Lights.
Bonsoir Docteur!
- Merhaba Lights.
Il s'agit de Cindy Chow, une prostituée. Des éboueurs ont trouvé son corps affreusement mutilé dans une ruelle.
City Lights Bookstore'un arka sokağında bulunan parçalara ayrılmış cesedin hayat kadını Cindy Chow'a ait olduğu belirlendi.
En venant ici, "The Night the Lights Went Out in Georgia".
Buraya gelirken, "The Night, The Lights Went Out In Georgia came on" u dinledim.
Madame Coach dans "Friday Nights Lights"
"Friday Night Lights" dizisindeki koçun karısı.
J'ai travaillé pendant 3 jours sur un de tes films... "Eteignez les lumières".
Senin şu başyapıtın Lights Out için üç gün çalışmıştım.
Un film qui s'appelle : "Eteignez les lumières".
Lights Out, isminde birşey.
Vous avez fait ce film-là?
Lights Out? Sen mi yaptın?
Jacqueline Lights.
Jacqueline Lights.
Il me faut un pack de six bières, une cartouche de Morley Lights et un sac de bonbons.
Altı kasa biraya, bir karton Morley Lights'a ve büyük bir kâse de jelibona ihtiyacım var.
/ / And if the lights are all out / /
/ And ifthe lights are all out /
Tu peux parler, Miss Marlboro Lights.
Sen bu konuda konuşamazsın, Bayan Marlboro Lights.
Je peux avoir un paquet de Newport Lights?
Bir paket Newport alabilir miyim?
Marlboro, Marlboro Lights, Winston, Dunhill, Benson and Hedges... Jockey Club, Lucky Strike, Virginia mentols, Gauloises.
Marlboro, Marlboro Lights, Winston, Dunhill, Benson Hedges Jockey Club, Lucky Strike, Virginia Slims Mentollü ve Gauloises.
Prenez 2 Lights, merci.
İki paket Light lütfen.
Vous êtes à l'hôpital.
- Neredeyim? Harbor Lights Tıp Merkezi.
Julie Camby, je suis infirmière à l'hôpital Harbor Lights.
Özür dilerim. Ben Julie Camby, Harbor Lights acil servisinde hemşireyim.
- Tu peux y être dans combien de temps?
- Harbor Lights'a gitmen ne kadar sürer?
On a intercepté un appel passé au C.D.C. de l'hôpital Harbor Lights.
Haberleşme birimimiz az önce Harbor Lights Tıp Merkezinden, CDA'ya bir aramayı kaydetti.
Que fait le C.D.C. à Harbor Lights?
CDC'nin, Harbor Lights'da ne işi var?
Aurait-on un membre à l'hôpital Harbor Lights?
Harbor Lights Hastanesinde tanıdığımız var mı?
Un Marlboro Lights, s'il vous plaît.
Marlboro Lights lütfen.
Ton choix de "The Night the Lights Went Out in Georgia" m'a déstabilisé.
Fakat "The Night the Lights Went Out in Georgia" şarkısını seçerek çişimi getirdin.
Le commandant Farrell, fondateur de Urban Lights, un programme nocturne anti-drogue basé sur le basket-ball, serait impliqué dans un trafic de stupéfiants dans la région de Norfolk.
Şehir Işıkları adlı uyuşturucu karşıtı basketbol programının kurucusu olan Yarbay Farrell bölgedeki uyuşturucu kaçaklığı olayına bulaşmış olabilir.
Stupéfié et outré, un porte-parole du centre communautaire a dit que le programme de basket-ball Urban Lights serait suspendu sur tous les terrains de Norfolk...
Şaşkınlığını ve öfkesini dile getiren Halk Merkezi sözcüsü Şehir Işıkları basketbol programının Norfolk'taki tüm sahalarda kaldırılacağını söyledi.
Le commandant qui dealait avec les gosses de Urban Lights?
Şehir Işıkları'nda çocuklara uyuşturucu satan donanma yarbayı mı?
Les terrains du Community Center sont à nouveau éclairés ce soir depuis que le commandant Brian Farrell, fondateur de Urban Lights, a été blanchi de tout lien avec la guerre des drogues qui lui a coûté la vie dimanche.
Halk Eğitim Merkezi'ndeki sahaların ışıkları bu gece tekrar yandı. Şehir Isıkları'nın kurucusu olan donanma yarbayı Brian Farrell'ın geçen pazar hayatını kaybettiği uyuşturucu savaşıyla ilgisi olmadığı ortaya çıktı.
Je m'en remets à l'applaudimètre d'American Lights.
Sonucu belirlemek için alkış metresine başvuracağız!
Emergency exit lights.
- Acil çıkış ışıkları. - Açık.
SEMINAIRE "BLUE LIGHTS"
"MAVİ IŞIKLAR" ACİL DURUM HİZMETLERİ SEMİNERİ
Bright Lights, Big City
"Bright Lights, Big City."
Et à Noêl lorsqu'ils accrochent toutes ces lumières sur les arbres.
O küçük şeyi parkta sürmek ne tatlı. And at Christmas, when they string all the lights through the trees...
C'est du tabac qui correspond à des cigarettes Bullseyes Light
Katran ve nikotin seviyesi, bir sigara markasıyla uyumlu. Bullseye Lights. Sigara içen biri.
Marlboro Lits, tenez. On dit "Lights".
- Marlboro Lits, işte geldi.
- Celui qui a écrit "Bright lights, big city".
- "Bright Lights, Big City" i yazan adam.
Vous parlez de ce bureau au-dessus du bar en face de City Lights?
Şehir ışıklarının karşısındaki ofisten mi bahsediyorsunuz?
LIGHTS IN THE DUSK
ALACAKARANLIKTAKİ IŞIKLAR
Ca c'est du Northern Light Cannabis Indica.
Bu Northern Lights, Cannabis indica tohumu.
City Lights, de Chaplin, est un de ces chefs-d'œuvre qui sont trop sophistiqués pour les personnes sophistiquées.
Chaplin'in Şehir Işıkları sofistike insanlar için....... fazla sofistike bir başyapıttır.
J'ai renoncé aux anniversaires. Ainsi qu'à la viande rouge et aux sodas lights.
Kırmızı et ve diyet sodalı doğum günlerini bırakalı çok oldu.
Elle restait assise derrière à enquiller des bourbons et des menthol lights.
Zamanının çoğunu verandada oturup burbon ve kola içip, bir sigara bitmeden diğerini yakmakla geçirirdi.
* You are the sunshine * * That lights my heart within *
Sen benim ışığımsın ve her...
Lights.
Light.
Des Lights?
Demek istediğim, düşük katran mı?
Lights, Super Lights, avec filtres.
Düşük-katran, düşük-nikotin, filtre ucu...
Il n'y a aucune preuve que ces Lights, Super Lights, et autres systèmes de filtres n'aient aucun effet sur le cancer du poumon.
Bu düşük katran, düşük nikotin ya da filtreleme sistemlerinin akciğer kanserine yol açan maddeleri engellemediği yönünde sağlam kanıtlar var.
la pitié du type qui me vend mes Marlboro Lights.
Marlboro Lights satın aldığım adamın acıma bakışı.
Un Marlboro Lights.
Bir paket Marlboro Lights.
# All the girls and the boys and people making noises, let me hear you shout # # Bring them out, bring them out # # Pump up your fists in a twist like this till the lights go out #
Bütün kızlar ve oğlanlar ve diğer insanlar yükseltiyor sesini, duyayım senin de sesini çıkar dışarı, çıkar dışarı salla yumrukları işte böyle havaya ışıklar sönene kadar çıkar dışarı, çıkar dışarı uyan artık seni çağırıyorum ihtiyacım var gezmeye dağıtalım ortalığı acele et haydi kaybetme zaman
The car lights in the driveway
# The car lights in the driveway #