Lil tradutor Turco

Nous étions mariés depuis un mois.

Lil ve ben evleneli bir ay oluyordu.

Allons-y...

- Haydi, Lil. - Şimdi içeri girmeyin lütfen.

Ça te va, Lily?

- Lil, kesmeye ne diyorsun?

Lil, envoie!

Hey, Lil! Yemek getir!

C'est Lil Mainwaring, la belle-soeur de M. Rutland.

Bu, Lil Mainwaring. Bay Rutland'ın baldızı.

Elle a élevé Lil... qui vivait avec eux et le vieux M. Rutland.

Her neyse, Lil'i o büyütmüş. Hep birlikte, yaşlı Bay Rutland ile Wykwyn'ın dışında yaşıyorlar.

La petite Lil m'a l'air de vouloir rester pour de bon.

Küçül Lil'in, orada devamlı kalmak gibi planları olduğunu seziyorum.

Du citron, Lil?

Sen çayını limonlu alıyorsun, değil mi Lil?

Où veux-tu en venir?

Tamam, Lil, nereye varmak istiyorsun? - Açıkla.

Elle s'est moquée de toi, Lil!

Seni anlamış, Lil. Hepsi bir çeşit komedi.

Tu raccrocheras, n'est-ce pas?

Lil, kapatacaksın, değil mi?

C'est bon, Lil.

Tamam, Lil. Alo.

Je suis Lil, la belle-soeur de Mark.

- Memnun oldum. - Ben Lil Mainwaring, Mark'ın baldızıyım.

Lil a dressé la liste des invités.

- Sayılar, Lil'de. Masa düzenlemelerini o yaptı. Liste ve her şey onda.

C'est Lil.

Lil!

- Elle ne le connaît même pas.

O Strutt'ı tanımaz bile. Lil yaptı.

Lil, occupe-toi de M. et Mme Strutt.

Ve Lil, sen de Bay ve Bayan Strutt'ın kadehlerini dolu tut. - İyi bir kız ol.

Quand tu as dit 4 ans, Lil...

Dört yıldır birbirimizi tanıdığımızı söyledin. Lil düşünecek ki...

Je me fiche de ce que Lil peut imaginer.

Lil'in ne düşündüğünü ve fikirlerini, zerre kadar önemsemiyorum.

Lil serait trop contente si tu lâchais prise.

Ayrıca Lil'in senin korktuğunu görüp tatmin olmasını istemiyorum.

Lil, qu'y a-t-il?

Evet, Lil, ne oldu?

Doucement, Lil.

Sus, Lil.

- Salut, Lil.

- Nasılsın Lil?

Lil?

Lil?

25 000 pour moi et Lil... 25 000 pour toi.

25.000'i bana ve Lil'e, 25.000'i sana.

Pourquoi n'essayez-vous pas Tokyo Lil, au coin?

Neden caddenin sonunda Tokyo Lil'i denemiyorsun?

Je touche du bois, mais je serais plus tranquille en sachant Lil a l'abri du besoin.

Başına bir şey gelse, Allah korusun tabii, Lil'e iyi bakıldığını bilmek beni çok rahatlatır.

Je n'ai pas le choix, ils menaçaient Lil.

Başka çarem yoktu. Lil'i tehdit ettiler.

On ira prendre Wanda, Lil, Harry Jr.

Sonra Wanda, Lil, Harry Jr.'ı alıp buradan gideriz.

Plus maintenant, Lil...

Artık yokum, Lil.

Prends bien soin d'elle!

Selam Lil. Charlie?

Gordon vous a montré la nommée Lil?

Gordon size Lil adında bir kadın gösterdi mi?

- Merde, Lil Chris vous a trop? - Hell, ouais.

- Chris senin çöp kutularını da devirmiş.

Man, qui est Lil Chris.

Chris veledi bu.

Gary a une chatte et James a une chatte et James a une chatte et maman a une chatte et Tante Lil a une petite chatte étroite.

Gary'nin kukusu var ve James'in kukusu var ve James'in kukusu var ve Annenin kukusu var ve Lil teyzenin küçük, ufak bir kukusu var

- Ne commences pas, Trappy Lil.

- Başlama yine. Dırdırcı Lily.

Lil Toine va chier dans un sac?

Lil Toine kakasını torbaya mı yapacak?

Tu vas chier dans un sac!

Lil Toine, kakanı torbaya yapacaksın.

- Elle vient voir Toine.

- Lil Toine'i görmeye geldi.

Lil, c'est quand, ce putain d'examen médical?

Hey, Lil. Muayenem ne zaman?

- Je n'en ai pas besoin.

- Lil, para istemiyorum.

Je parie que celle-ci va vite.

Baksana Lil, bu çok hızlı kayar.

Hé, Lil!

Hey, Lil!

- Lil, est-ce qu'on sert de l'eau avec notre Whiskey?

- Lil, viski ile su veriomuyuz?

Lil m'a dit de te trouver quelque chose qui fera baver les gamins.

Lil sana bişeyler almamız gerektigini söyledi.

Lil!

Lil!

Lil!

Hey, Lil.

Ma belle-soeur Lil.

Mary, bu benim baldızım, Lil Mainwaring.

Auras-tu la force de verser une 2ème tasse de thé?

Lil, eminim ki sağlıklı genç bileğin babama bir çay doldurabilecek kadar iyileşmiştir.

Tu grandis, Lil!

Büyüdüğün anlaşılıyor, Lil.

Non, Lil!

Artık görmüyorum Lil.