Translate.vc / Francês → Turco / Lor
Lor tradutor Turco
120 parallel translation
C'est lor. Va lui ouvrir.
Bırak girsin.
J'ai pensé qu'un peu de lait caillé fermenté ferait l'affaire.
- Kısaca. Canım biraz mayalı lor istedi.
Lord!
Lor!
T'Lor, montez la garde.
T'Lor, burda dikil.
T'Lor, Rooney, Bertram, Hoya, Muniz.
T'Lor, Rooney, Bertram, Hoya, Muniz.
T'Lor, Bertram et Muniz.
T'Lor, Bertram ve Muniz.
Oui, personne n'aimait ma salade Cholian au lait caillé.
Evet! Hiç kimse cholia lor salatamı sevmedi.
Ce beau garçon! - Il est dans le restaurant. - Cadeau!
Yulaf lapasının yanında lor, kaymak, acı ve turşu da yerdi.
- Quoi?
Teşekkürler Lor.
- Je ne suis pas venu juste pour ça.
O, harika bir çocuk Lor.
- De ces saletés? - Non.
- İyi geceler Lor.
- Lor? - Quoi? Je veux t'épouser.
Bu fiyasko yetmiyormuş gibi bir de bana güvenen bir arkadaşımı ektim.
- Rory risque de rester mon seul enfant.
Doğru insanı aradım durdum Lor.
Hume-moi ce caillé.
Şu lor peynirini kokla.
Caillé.
Lor peyniri.
- Lor.
- Lor.
Je rêve de ça depuis des années.
Yıllarca bunu bekledim Lor :
- Tu es géniale, Lor
- Hiç komik değil.
Tu veux une paille avec?
- Lor, seninle konuşmam gerek.
Lor, il faut que je te parle
- Telefonlarıma cevap vermiyorsun! - Bunu sen mi ayarladın?
Et je suis désolé, mais après tout ce qu'on a traversé, surtout ces derniers mois, que tu m'exclus comme ça, c'est pas juste
Ve bana en ağır gelen darbe ne biliyor musun Lor? Görünüşe göre kapı değil, çıkış yolu üzerindesin.
Et tu sais ce qui est le plus difficile, Lor?
Rory'yi benden uzaklaştırıyorsun.
Lor, c'est moi, s'il te plait app...
- Lor, benim, lütfen beni...
- Du fromage blanc.
- Lor peyniri.
- Prim, c'est du fromage blanc.
- Prim lor peyniridir.
Ma mère disait toujours, mange du fromage et du sucre avant un examen..... tu auras de bonnes notes!
Annem derdi ki ; bir sınava girmeden önce mutlaka lor ve şeker yemelisin. - Bu şekilde mükemmel sonuçlar alırsın.
Lor, Rory.
- Şükürler olsun ki geldin.
Ton aide a été précieuse, et je suis absolument... bien
Her şey yolunda Lor. Her şey iyi. Yardımın çok iyi geldi ve ben çok iyiyim.
Ecoute, Lor, je veux juste que tu saches que je ne t'avais appelée que parce que j'étais désespéré.
Hoşça kal. Bak Lor, seni sadece çaresiz durumda kaldığım için aradığımı bilmelisin.
- Pas de problème
- Teşekkürler Lor.
Ecoute, Lor, je devrais y aller
Benim gitmem lazım.
Salut Lor, c'est moi.
Merhaba Lor, benim. Orada mısın?
- Lor!
- Lor?
Oh mon Dieu, je suis vraiment désolé, Lor
- Tanrım, çok üzgünüm Lor.
Je ne veux pas tout foirer, Lor
- Bunu mahvetmek istemiyorum Lor.
- Hé, Lor?
- Lor?
En hors-d'oeuvre, des boulettes de riz au tofu. Délicieux.
Şimdi aperatif olarak, bezelye ve lor peyniri soslu pirinç kekleri.
Dans les 2 cas, Cleveland et Lor...
Bu onların ikisi için de taze bir başlangıç.CIeveIand ve....
- Merci pour tout, Lor. - Je n'ai rien fait.
Bunu gerçekleştirdiğin için teşekkürler Lor.
Tu vas te faire Totsier par imprégnation, Lor.
Dans mı? İkinci elden Totsy çarpar Lor.
J'ai ajouté du lait fermenté.
Lor peyniri de kattım.
- Lor?
Lor?
- Lor?
- Lor?
- C'est T'Lor qui l'avait.
T'Lor'da.
- Tu veux venir?
Bu kez başaracağım Lor.
Maintenant, Charlie Manson a peur de toi.
- Lor. - Ne var?
- Salut Lor, comme ça va?
- O yüzden birlikte çalışıyoruz.
Tout va bien, Lor.
O iyi.
Salut, Lor.
Merhaba Lor.
- Salut Lor.
Merhaba Lor.
Lor?
- Lor.