Translate.vc / Francês → Turco / Lovey
Lovey tradutor Turco
34 parallel translation
Bonjour, Lovey.
Günaydın Sevimsiz.
Dès que nos habits seront secs, ils nous les rendront, Lovey.
Elbiselerimiz temizlenir temizlenmez bize geri verecekler Sevimsiz.
- Vous êtes ridicule, Lovey.
- Çok komik adamsın Sevimsiz.
- Ne m'appelez pas "Lovey".
- Lütfen bana "Sevimsiz" diye hitap etmeyin.
Et vous, Lovey?
Ya sen Sevimsiz?
Lovey...
Sevimsiz...
ça va, Lovey.
Tamam Sevimsiz.
Où est Lovey?
Sevimsiz nerede?
Venez, Lovey.
Hadi Sevimsiz.
- Lovey.
- Hadi.
C'était qui, Lovey?
Kim yatmıştı Sevimsiz?
Tu m'as appelé "Lovey"?
Bana "Sevimsiz" mi dedin?
Je me suis dit, " Lovey, M. Lovett...
Dün gece kendi kendime dedim ki, " Sevimsiz, yani Bay Lovett...
Bonjour, Désirée.
- Evet, günaydın Lovey.
Que fait Juillet ici?
Lovey, Temmuz'un burada ne işi var?
Nous évoquons l'esprit de 76.
Lovey sana kostümünü gösterir. 76 Ruhu'nu yapacağız.
Je n'en peux plus.
Artık dayanamayacağım Lovey.
Pas avec toi, M. Jean Pince.
Senin durumunda değil, "Lovey Loverson".
C'est mon associé, Lovey Norris.
Bu benim ortağım Lovey Norris.
Enchanté, Lovey.
Memnun oldum Lovey.
- Pourquoi Lovey ne l'a pas tué?
- O zaman Lovey onu öldürsün.
- Je l'ai fait suivre par Lovey.
- Lovey onu bir süredir takip ediyor.
Vous aussi, Lovey.
Sen de Lovey.
Vous me dites qu'il n'a pas d'alibi, mais vous ne laissez pas Lovey me donner le nom du motel.
Bana adamın tanığı olmadığını söylüyorsun... ama Lovey'nin motelin adını vermesine izin vermiyorsun.
Un pro comme Lovey saurait se débarrasser d'un corps.
Lovey gibi bir profesyonel bir cesedi ortadan kaldırmayı bilir.
Vous savez faire un nœud de chaise, non, Lovey?
Borina düğümü atmayı biliyorsun, değil mi Lovey?
Lovey Norris essayait de vous descendre. Comment vous le savez?
Sizi vurmaya çalışan, Lovey Norris'ti.
C'est Lovey.
O da Lovey.
Lovey contrôle, il le becque à Billy, qui le passe à Bitey.
Kontrol Lovey'de, gagayla Billy'ye yolluyor, o da Bitey gibi döndürüyor.
Lovey.
Lovey.
Hé regardez, c'est la famille Lovey.
Bakın, Lovey'ler.
Yeah, je veux dire, Lovey Swann de la bibliothèque est entrain de me faire faire un procès à Sue Parker Mason pour un livre que j'ai rendu trop tard.
Haklısın Lovey Swann, kütüphaneci Parker Mason'u kütüphane kitabını zimmetten dava etmek için beni tuttu.
Et Lovey est marié avec une sirène.
- Bir tane mi var? - Sevimlinin Lydia isminde bir denizkızıyla evlendiğini biliyor musun?
C'est Lovey, mon lapin.
Bu benim tavşanım, Sevimli.