Translate.vc / Francês → Turco / Lucía
Lucía tradutor Turco
63 parallel translation
Voici Lucía, une chic fille.
Bu da Lucia.
Ne pleure pas, Lucía.
Ağlama Lucia.
Délicieux, Lucia.
Nefismiş, Lucía.
Lucia a un chic particulier.
Lucía'nın nevi şahsına münhasır bir tarzı var.
Tout s'est bien passé, Lucia, malgré...
Her şey kusursuzdu, Lucía, hem de -
Je vous en prie, Lucia, prenez ma place.
Buyur, Lucía, benim yerime geç.
Lucia, où pourrions-nous nous rafraîchir?
Lucía, şekerim, nerede makyaj yapabiliriz?
Par exemple, chère amie Lucia, pourquoi nous avoir servis ici, et pas dans la salle à manger?
Mesela sevgili Lucía'yı ele alalım,... neden kahyaya kahvaltıyı yemek odasına değil de buraya getirttin?
Il n'y a pas de petites cuillères à sucre?
Affedersin, Lucía, şeker kaşığımız yok.
Lucia?
Lucía?
Lucía, c'est plein à craquer.
Lucia, biz bitiğiz.
Lucía.
Lucia.
Moi, c'est Lucía.
Ben Lucia.
Crois-moi, Lucía.
Güven bana, Lucia.
Oui, Lucía.
Şey, Lucia.
"Chante-nous quelque chose, Lucía".
'Bize birşeyler söyle, Lucia'.
" Bienvenue, Lucía.
'Merhaba, Lucia.
Pardonne-moi, Lucía, je vais en finir avec ce cauchemar.
Affet, Lucia. Bitirmek zorundayım.
Lucía!
Lucia.
Relaxe, Lucía.
Rahatla, Lucia.
Lucía...
Lucia...
Lucía, ne me reparle plus de tout ça.
Lucia, bana bundan hiç bahsetmedi.
Où est Lucía?
Lucia nerde?
Où est Lucía?
Lucia nerede?
On n'a aucune nouvelle de Lucía.
Lucia'dan bir haber yok.
A mon avis, Lucía croit que tu es mort.
Sanırım Lucia öldüğünü sanıyor.
C'est moi, Lucía.
Benim, Lucia.
Dis à Lucía de préparer le dîner.
Lucie'e akşam yemeğini hazırlamasını söyle, tamam mı?
Je voulais être vétérinaire mais Lucía m'a conseillé l'éthologie.
Veteriner olmak üzereydim ama... Lucía etnoloji okumamı söyledi.
Lucía, c'était ma copine. On s'est quittés parce que... d'après elle, ma grand-tante la torturait.
Lucía kız arkadaşımdı, ama ayrıldık, çünkü büyük halamın onu deli ettiğini söyledi.
Et l'assassinat de Lucía Flieder porte sa signature.
Lucia Fiedler cinayetinde de onun imzası var. Flieder!
Avez-vous tué Lucía Flieder?
Yalan söylemiyorum.
Il est clair que je sais d'où vient Lucía Fieler, ils m'ont déjà assez interrogé.
Namusluluk kokuyorsun. Lucia Fiedler'in nereli olduğunu tabii ki biliyorum.
Elle s'appelait Lucía Flieder.
Ne var, daha ne istiyorsun?
Je sais qui a étripé Lucía, et je peux le démontrer.
Unutma! Biliyorum! Lucia Flieder'i kimin yardığını biliyorum.
Tu crois qu'il a tué Lucía?
Ben bu işleri bilirim. Artık kendini kontrol edemiyor.
Il a parlé avec moi et il m'a dit qu'il sait qui a tué à Lucía.
Onlar da herkes gibi seni kullanıyorlar.
Qui a tué Lucía Flieder?
İyileştirme yok. Karını s.. erken ne düşünüyorsun?
J'ai le vêtement de Lucía.
Burada oturup kural koymana izin vermeyeceğim. Haklı mıyım?
Il me plairait de savoir d'où tu as eu le vêtement de Lucía.
Lucia'nın donunu nereden bulduğunuzu...
Bon, Lucía?
- Göster bana.
Engel a confessé qu'il a le sous vêtement de Lucía.
Bu da pek bir şey sağlamadı, değil mi?
Et son sperme est dans le sous vêtement de Lucía.
Ama asıl sorun. Bunu yapan bir tek o değil.
Cela signifie, que sur le sous vêtement de Lucía il y a du sperme d'une autre personne.
- Ama o daha 12 yaşındaydı. - Evet. Durum şu :
Tu as tué Lucía Flieder?
Hayır.
Lucía...
Lucia.
Avez-vous tué Lucía Flieder?
Lucia Flieder'i siz mi öldürdünüz?
Qui a ouvert Lucía et a lavé ses tripes?
Lucia Fiedler'i kim yardı ve donuna otuzbir çekti?
Et pour Lucía?
- İçtin mi?
Parlons de Lucía.
- Bütün konuşmalar kaydediliyor. - Lanet olsun!
Lucía ne soignait pas beaucoup ses sous vêtements.
- Mümkün ama pek olası değil.