Translate.vc / Francês → Turco / Marlène
Marlène tradutor Turco
76 parallel translation
Lily Marlène? "
Lili Marleen. "
Marlène.
Adım Marlene.
Marlène! Que faites-vous ici?
- Marlene, burada ne yapıyorsun?
Pas Marlène, Françoise.
Marlene mi? Fransız değilim.
C'est Lili Marlène. "
# Lily Marlene # #
Marlène! Viens par ici, ma jolie!
Marlene, buraya gel tatlım!
Marlène, apporte le vieux fusil de chasse!
Marlene! Şu bizim eski tüfeği getir, oyalanma sakın!
Moi, c'est Marlène.
Ben Marlene.
Marlène Moonglow.
Marlene Moonglow.
Marlène Mooney, c'est fade pour une star de la chanson.
Bir yıldız için fazla basit bir isim, değil mi?
Mais Marlène Moonglow...
Ama Moonglow...
A propos de chanteuses, qu'as-tu fait de Marlène?
Şakıyan kuş dedim de, bizim şarkıcıyı ne yaptın?
- Où est Marlène?
Geç kaldık.
Tu as sauté Marlène.
Marlene'le yatıyorsun!
Il disait que si Marlène Dietrich pouvait le voir danser, elle serait folle de lui.
Eğer Marlene Dietrich onu dansederken görse aşık olurdu derdi.
Qu'est-ce que tu veux faire contre Marlène Dietrich?
Marlene Dietrich'ten ne istiyorsun?
- Marlène, c'est toi?
- Marlene, sen misin?
Je devrais faire ma Marlène Dietrich dans un super smoking, non?
Gösterişli bir smokinle Marlene Dietrich'vari bir numara yapmam gerekmez miydi? Hayır.
J'ai l'échographie de Marlène, elle vient de revenir :
Mariene'in ultrasonu iki böbrekte de hasar olduğunu gösteriyor.
Marlène Dietrich. 1932.
- Marlene Dietrich, 1932. - Biliyorum.
Marlène Highsmith.
Adı, Marlene Highsmith.
Celui de Marlène Highsmith, la propriétaire de l'arme.
Yüzbaşını vuran silahın sahibiydi. Evet, tabii.
Je sais, pour Marlène.
Marlene'e olanları duydum.
On l'a déjà fait, avec Marlène, sans aide.
Ben ve Marlene, Cincinnati'de hiç yardım almadan aynı şeyi yapmıştık.
Marlène. "
Marlene. "
Vous étiez marié à Marlène Highsmith.
Lester Highsmith, Marlene Highsmith'le evliydin.
C'était Marlène, qui était déprimée une fois de plus.
Marlene'den de bir mesaj vardı. Bunalıma girmişti... Yine.
Dites-moi pourquoi j'aurais fait ça après que Marlène a sauté en peignoir.
Seni yaralamam için iyi bir neden söyle. Özellikle de eski eşim üstünde bornozla balkondan atladıktan 10 dakika sonra.
Lester et Marlène... ont fait un braquage il y a 2 ans.
Lester ve Marlene... Lester ve Marlene iki yıl önce bir zırhlı araç soygununa karışmışlar. Şimdi de yenisini yapmayı planlıyorlardu.
Mais Marlène se sentait coupable.
Ama Marlene suçlu olduğu için kötü hissediyordu.
Marlène, t'as envoyé la copie à Paris?
Marlene, o kopyayı Paris'e yolladın mı?
Mon dernier copain, L'Ex, m'appelait tout le temps "Marlène!"
Son sevgilim. Eski sevgilim. Bana hep Marlene derdi.
Marlène, c'est Beth. Tu sais, de l'Eldorado.
Marlene, ben El Dorado Restoran'dan Beth.
Marlène, tu vas répondre?
Marlene, şuna cevap verecek misin?
Marlène y est déjà. Elle me bottera les fesses si je danse avec elle.
Marlene sahnede, o varken çıkarsam beni kovalar.
Va avec Marlène et pense à ce que tu as fait.
Şimdi Marlene ile git ve yediğin haltı iyice düşün.
Non, il est avec Marlène Aux Deux Vagins.
Bir dakika, "İki bekareti olan" Marlene ile birlikte gitmişti.
Marlène!
Marlene!
C'est vrai, Marlène.
Hayır, bu gerçek, Marlene.
Je suis déçu que Marlène ne croie pas au Dr Blowhole.
Marlene'in Dr. Blowhole olayına inanmaması beni üzdü.
Non, Marlène, tu as encore tort.
Hayır Marlene, yine yanılıyorsun. Bunu yapmayı kes.
Gênant, Marlène.
Utanç verici, Marlene.
Non, Marlène.
Hayır, Marlene.
Silence, Marlène!
- Sessiz ol, Marlene.
- Là-bas. - Désolé, Marlène.
- Affedersin, Marlene.
C'était un plaisir de rencontrer ta tante Marlène et l'oncle Marty. Ils connaissent ton papa et ta maman depuis longtemps, hein?
Marlene Teyzen ve Marty Amcanla tanıştığıma çok sevindim.
On m'a remis les résultats de Marlène.
Marlene'in kan testi sonucu geldi.
- Marlène Dupire.
- Marlene Dupire.
- T'as pas couché avec Marlène Dupire?
Marlene Dupire'le yatmadın değil mi?
Marlène Dietrich.
- Marlene Dietrich. Haksız mıyım?
Merci Marlène.
Tamam sağol, Marlene.