Translate.vc / Francês → Turco / Martin
Martin tradutor Turco
8,668 parallel translation
M. Martin, vous rendez un grand service à ce pays.
Dinleyin, Bay Martin, bu ülkeye çok büyük bir hizmet veriyorsunuz.
Vous êtes prêt à transférer l'argent?
Parayı transfer etmeye hazır mısınız, BAy Martin?
Martin, on y va!
- Martin, gidiyoruz!
Martin nous a été très utile.
Martin buralarda bize çok yardımcı oldu.
- Martin, utile?
Martin mi yardımcı oldu?
Amène-toi, Martin!
Hadi Martin! Gidiyoruz!
Martin a pris secrètement des cours de self-défense, et maintenant il bat Nelson.
Martin gizlice kendini savunma eğitimi almış, şimdi de Nelson'u alt ediyor. - Hi-yah! - Ah.
Martin l'a utilisé pour un projet de sciences.
Martin onu bir bilim projesi için kullandı.
Et Martin?
Martin ne olacak?
Martin Odum.
Martin Odum.
Tu as signé le chèque Lincoln Dittmann?
Martin, Çeki Lincoln Dittmann diye mi imzaladın?
Martin, où vas-tu?
Martin, nereye? Hey!
Ce bordel en Virginie est arrivé car Martin a refusé de nous tenir au courant.
Efendim, virginia'daki karışıklık Martin bizi olaya dahil etmeyi reddettiği için oldu.
Martin, vous pouvez nous laisser?
Martin, iki dakika müsaade eder misin lütfen?
Ne te flatte pas, Martin.
Çok gururlanma, Martin.
Martin, voici
Martin, bu Maggie Harris.
Martin connait ces gars mieux qu'aucun de nous, en plus il est de l'intérieur.
Martin bu adamları hepimizden daha iyi biliyor. Ayrıca içlerine giren de o.
Vous pensez vraiment être Martin Odum?
Gerçekten Martin Odum olduğunu mu sanıyorsun?
Il n'y a pas de Martin Odum.
Martin Odum diye biri yok.
S'ils font craquer Stillman, Martin est mort.
Pekala, eğer Stillman'ı konuştururlarsa, Martin ölür.
L'équipe de suivi est à 5 minutes, comme le voulait Martin.
Ekip beş dakika uzaklıkta, Martin'in istediği gibi.
Je ne pense pas que ce soit approprié.
Bunun uygun olduğunu samıyorum, Martin.
Martin!
Martin!
Il n'y a pas de Martin Odum!
Martin Odum diye biri yok!
Genre Martin Luther King?
- Martin Luther King'in rüyası gibi mi? - Hayır.
Le diamant est enregistré au nom de Martin Fox, Saint George, Utah.
Elmas Aziz George, Utah'tan Martin Fox adına kayıtlı.
James Martin Elliott?
James Martin Elliott?
Une vidéo qui vient d'être postée par Inside P.O.V. montre l'ancien enfant-star, James Martin Elliott, mieux connu par ses nombreux fans sous le nom de "Jamie", en train d'être violemment agressé au centre-ville de Los Angeles.
Bakış Açısı tarafından yayınlanan görüntülerde hayran kitlesinin J-me adıyla tanıdığı eski çocuk yıldız James Martin Elliott Los Angeles'ın göbeğinde acımasızca saldırıya uğruyor.
C'est avec une profonde tristesse que je dois vous apprendre que James Martin Elliott est décédé plus tôt dans la matinée suite aux blessures provoquées par son agression, qui s'est déroulée vers 3h ce matin.
James Martin Elliott'ın gece saat 3 : 00 sularında uğradığı saldırı sonucu hayatını kaybettiğini bildirmekten derin üzüntü duyuyorum.
Pourquoi ne pas nous expliquer comment vous en êtes arrivée à diriger un projet avec James Martin Elliott?
Neden James Martin Elliott'ın oynadığı bir filmi yönetiyordunuz?
Si je m'endormais dans le La-Z-Boy quelques nuits par semaine à regarder des redif'de Martin.
La-Z-Boy'da uyuya kalmam.. Haftada birkaç gece Martin.'nin tekrarlarını izlerken..
- Steve Martin.
- Steve Martin.
Son travail solo sur cette guitare Martin qui tabasse est phénoménal.
O yıpranmış Martin gitarıyla yaptığı soloları müthiştir.
Question suivante.
Diğer soru. Martin.
Martin. Tu as été cité à comparaître par l'avocat général?
Baş Savcı tarafından mahkeme celbi aldığınız doğru mu?
Voyons, même Martin Lawrence habillé en Shenehneh?
Hadi ama İsa. Martin Lawrence'ın Sheneneh gibi giyindiği hâlinden bile mi?
Dean Martin A Winter Romance est une bonne chanson.
Dean Martin'in "Kış Aşkı" da iyidir.
Martin le ramène.
Martin topu karşıya taşıyor.
Je m'appelle Martin Sharp, l'homme qui avait tout.
Ben Martin Sharp. Her şeye sahip olan adamdım.
- Quoi? - Vous êtes Martin Sharp!
Sen Martin Sharp'sın!
Ça me revient! "Bonjour avec Martin et Penny"!
Martin ve Penny ile Sabah Programı!
- Martin Sharp.
- Martin Sharp. - Evet.
Par exemple, Martin pourrait dire... "Célébrité".
Örneğin, Martin'ki "kötü şöhret" falan.
La vôtre était parfaite, Martin. La prison c'était bien?
Aslında kendi sebebinle mükemmel bir şekilde gideriyorsun, Martin.
Bien. - Vous... Allez par là, je vais...
Martin, sen bu tarafa git.
Il faudrait tout le temps regarder si Martin Sharp est dans la rubrique nécrologique.
Her hafta Martin Sharp öldü mü diye cenaze ilanlarını mı kontrol edeceğim?
- T'as été super.
Martin, çok yardımcı oldun.
Le papa de Martin?
Martin'in babası mı?
Martin Luther King...
Martin Luther King...
Martin.
- Martin.
Martin Sharp...
Martin Sharp.