English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Francês → Turco / Martineau

Martineau tradutor Turco

42 parallel translation
- Martineau.
- Yemin ederim.
- Placez Monsieur Martineau.
- Bay Martineau'ya bir yer bulun. - Tabii efendim.
Amusez-vous bien.
Şovun tadını çıkar. Bu taraftan Bay Martineau.
- Bonsoir, Monsieur Martineau.
- İyi akşamlar Bay Martineau.
- Vous voilà tout de même!
Bay Martineau, işte buradasınız!
- Si vous croyez que ça nous amuse. Monsieur Martineau, demain à la PJ.
- Hoşumuza gittiğini mi sanıyorsunuz?
- Martineau est venu passer la soirée, il y a huit jours.
Evet, Martineau geçen hafta buradaydı.
- Vous aviez placé Monsieur Martineau.
Geçen hafta Martineau'yu bir yere oturttun mu?
Martineau a passé la soirée au promenoir.
- Martineau tüm geceyi ayakta mı geçirdi?
- Moi aussi j'ai vu Monsieur Martineau.
- Bay Martineau'yu ben de gördüm.
Monsieur Martineau m'a laissé son vestiaire.
Bay Martineau paltosunu ve şapkasını bana verdi.
- Vous avez vu Martineau à l'entracte?
Ara verildiğinde Martineau'yu gördünüz mü?
Je viens vous voir avec Martineau.
Martineau'yu 5 dakikaya yukarıya getiriyorum.
- J'ai ce qu'il faut. "Serment préalablement prêté, Monsieur Martineau Maurice, " né à Avranches.
"Usulünce yemin ettirilen Bay Martineau, Maurice 15 Haziran 1916'da Avranches'da doğmuştur."
Monsieur Martineau n'est pas là?
Bay Martineau burada mı? Dışarıda.
Elles n'étaient pas en relation avec Martineau.
Ya da Martineau'nun arkadaşı değiller.
- Antoine, tu t'occupes pas d'un Martineau? 22 rue des Bourdonnais.
Söylesene Antoine, Martineau adında bir adam üzerinde mi çalışıyorsun?
- Paulo a fait le coup de l'encaisseur avec la bagnole de Martineau.
Görünüşe göre, Paulo silahlı soygun için Martineau'nun arabasını kullanmış.
- Faut pas dire ça, c'est pas gentil.
Öyle deme Bay Martineau. Bu hiç hoş değil.
- Martineau s'est suicidé.
- Ne olmuş? - Martineau. İntihar.
Martineau n'a pas tué Brignon et sa femme non plus.
Onların hiçbiri Brignon'u öldürmedi. Ama her ikisi de oradaydı.
Martineau dit que je suis prêt?
Martinot size hazır olduğumu mu söyledi?
- Père Martineau.
- Peder Martineau.
- Aimez-vous le père Martineau?
- Peder Martineau'yu seviyor musun?
Le Père Martineau est-il là?
Peder Martineau burada mı acaba?
- Non, ni du Père Martineau.
- Bu Martineau yaptı demek gibi.
Elle va jusqu'au Martineau pour te voir.
Seni bulmak için Martineau'ya kadar gitti.
Je suis passé au Martineau, ce bar où tu as dit que tu étais.
Martineau'ya gittim, şu olayın olduğunu söylediğin yere.
Tu as appelé ce bar, et tu as reçu un appel.
Martineau'da bir yeri aramışsın ve seni aramışlar.
Martineau, lui là-bas avec la sale gueule!
Martineau! Şuradaki çirkin olan!
Martineau, que se passe-t-il?
Ne oluyor?
Fier, Martineau, fier, gros con!
Gururlu dur, Martineau! Seni pislik!
Martineau!
Martineau!
- Maurice Martineau.
Maurice Martineau.
Martineau, il traînait souvent ici.
Martineau? O hep buraya gelirdi.
- Je ne suis pas comme Martineau.
- Martineau gibi kalmayacağım.
Dernièrement, tu me rappelles Martineau.
Pekala, yeni bir Martineau olmaya başladın.
Je ne suis pas Martineau.
Ben Martineau değilim.
Va voir Martineau.
Belki de Martineau'yu ziyaret etmelisin.
J'irai pas voir Martineau. Pas ce soir.
Martineau'yu ziyaret etmeyeceğim, bu gece olmaz.
Je reste dans le hall pour enrayer toute tentative de fuite. Martineau!
Marteno!
- Martineau, salut.
- Selam, Martineau.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]