Translate.vc / Francês → Turco / Maxime
Maxime tradutor Turco
191 parallel translation
Tu fais la tête mon petit Maxime!
Neden suratın asık, canım?
Et vous Maxime... vous êtes bien amusé!
Ya sen, Maxime?
J'ai réservé une table chez Maxime.
Maxine'de yer ayırttım.
J'ai une maxime : on se couche pas avant d'avoir gagné des ronds.
Fakat bir kural var. Kar etmeden asla yatağa girme.
La maxime de Catherine est : Dans un couple, il faut que l'un des deux, au moins, soit fidèle :
Onun nazarında iki kişiden birinin sadık olması gerekir :
La maxime de la loi est : "Qui ne dit mot consent."
Yani, "sessizlik, kabul etmek demektir."
Nous y sommes : Patty, Maxime et Laverne.
İşte buradayız, Patty, Maxine ve LaVerne.
Moi, je suis Maxime.
Hayır, ben Maxine'im.
Je t'emmène chez Maxime.
Sizi, Maxim'e götüreceğim.
Maxime in lobo sinistro pulimones.
Maxime in lobo sinistro pulmones.
D'après une œuvre de jeunesse de Maxime Gorki
Maksim Gorki'nin hikayelerinden uyarlanmıştır.
Paris, chez Maxim's, les gigolos.
Paris, Chez Maxime, cocotte...
Maxime voudrait vous voir.
Maxime sizi görmek istiyor.
Peux-tu trouver une maxime de circonstance pour notre ami?
- Hayır! Bu zavallı hayvan dostumuza uygun bir alıntı yapar mısın, dostum?
Tu dois avoir entendu la maxime.
Kuralı duymuşsundur.
Simon, Maxime et Jean. Ils travaillant ensemble.
Simon, Maxime ve Jean.
Il y en a plein de Simon.
Seni bulamayınca, Maxime'i soruyor.
Il demande a parler a Maxime, ton frere.
Maxime'i istiyor. Kardeşinin adı Maxime değil mi?
Des Maxime, y en a des paquets!
- Dünya kadar Maxime de var. - Bu durumda telefona cevap verenin kardeşin olduğunu kabul ediyorsun?
- Simon, je le connais... on est des voisins, je connais toute la famille, je connais ses freres,
Simon'u çocukluğumdan beri tanıyorum, komşuyuz biz. Bütün ailesini tanıyorum, kardeşlerini, Jean'ı, Maxime'i.
Jean et Maxime, je ne peux pas vous dire grande chose.
Ve Jean'la Maxime içinse pek bir şey söyleyemeyeceğim çünkü iyi tanımıyorum.
Bonjour Maxime!
- Merhaba Maxime. Ne haber?
Si on t'interroge, tu ne sais rien!
Maxime, dinle. İyi dinle. Sorguya alırlarsa hiçbir şey bilmiyorsun.
Bon, Maxime, on s'en va.
- Evet. - Maxime, biz kaçtık.
Et merci pour la lettre.
- Hoşça kal, Maxime.
Tu lui as pas trop fait la leçon a Maxime!
- Maxime'e dersini belletmedin umarım?
Ça va, Maxime?
- Nasılsın, Maxime?
T'es Maxime le frere de Simon, c'est ça?
Kimsin sen? Adın Maxime. Simon'un kardeşisin öyle mi?
C'est ça bon Simon.
Simon. Maxime Slimane.
Maxime Slimane. Ça t'est arrivé comment la?
Nasıl başına geldi bu olay?
Nous avons eu une longue discussion.
Akşamüstü Maxime'le telefonda görüştüm.
Maxime m'a expliqué que la sacoche... qu'il avait remise a mon frere lundi, contenait en fait 2 pistolets.
Uzun uzun konuştuk. Maxime pazartesi günü kardeşime bıraktığı çantada bir poşete sarılı iki tabanca olduğunu söyledi.
Je vais entrer dans le fleuve. Vieille maxime humaine, souvent entendue, que je comprends enfin.
Eski insanlardan duyduğum, ancak bugün anlayabildiğim bir deyiş var.
Jeune homme, voici une maxime qui m'a toujours accompagné.
Genç adam, kendime feyz aldığım bir atasözü şöyle der.
Il a une maxime...
Bir deyişi var :
Les Romains avaient une maxime. Pour faire peur á leurs enfants.
Romalılar çocuklarını korkutmak için şöyle derlerdi :
Vous avez déjà entendu la maxime "l'ennemi de mon ennemi est mon ami"?
Şu eski sözü hiç duymadın mı : 'Düşmanımın düşmanı dostumdur'?
Maxime Gorky arrive!
Maxime Gorky geliyor!
- Maxime à la con.
Bu şey lanet olası fal kurabiyesi gibi.
Amarillo Slim, le plus grand joueur de proposition de tous les temps, suivait la maxime de son père :
Bütün zamanların en büyük kumarbazı Amarillo Slim babasının sözünü hep dilerdi.
C'est la faute a maxime.
Bu Max'ın hatasıydı.
As-tu vu Maxime?
Max'ı gördün mü?
Pourquoi devrions-nous parler de ce capot, Maxime?
Neden bu Max kabadayısından söz edip duruyoruz ki?
Pourquoi tu t'es mêlé, J'aurais reglé son compte au Maxime!
Sen neden karışıyorsun? Ben Max'la konuşuyordum.
Si n'importe le qui ose regarder Shirley la soeur de maxime il lui crevera les yeux!
O herkesi, kız kardeşi Shirley'i dahi görmezden geliyor.
shirley, est la soeur de Maxime?
Shirley mi? O Max'ın kız kardeşi mi?
Sa maxime :
Onun, giden bir dini seremonisi vardı...
Tu connais Jean et Maxime?
Jean'la Maxime'i tanıyor musun, Simon'un kardeşleri?
Ça va?
- Nasıl gidiyor, Maxime?
Maxime, il le rate!
- Benim suçum değil.
Si maxime se rappelle de votre anniversaire ou non, je.
Max'ın doğum günü olsa da olmasa da ben seninkini asla unutmayacağım.