Translate.vc / Francês → Turco / Maybe
Maybe tradutor Turco
210 parallel translation
- Don't mean maybe... Vous êtes quoi? De la pédale?
Siz kendinizi ne sanıyorsunuz?
Be-bob-a-lula l don t mean maybe
Bi bap la lu la, Belki demiyorum.
- Maybe we should...
- Belki de...
"C'était du pétrole " Vous pouvez l'appeler " L'or noir ou le thé texan
# Oil that is Well, maybe you call it black gold or Texas tea
"On danse avec moi, on s'éclate dans la joie!"
Ah-say-into-pie Oppa-maybe-uppen-die
# Mercy! # And maybe I seem a bit confused Well, maybe... # But I got you pegged!
TvRip : black _ milk Mart 2008
# And maybe I seem a bit confused Well, maybe... #
# Kafam karışık olabilir bebeğim. #
On devrait peut-être dialoguer?
Maybe we should talk about this?
Peut-être est-ce un simple malentendu, un lapsus.
Maybe it was an honest mistake, a slip of the tongue.
Vous pouvez partir.
Maybe you should go.
En mettant "Maybe l'm Amazed" à l'envers, on entend la recette d'une soupe aux lentilles.
İçlerinden ne kadar çok domuz eti çıktığını görsen şaşarsın. Linda ve ben hayvan haklarının savunucusuyuz.
Ces idiots ignorent qu'on peut être en bonne santé en mangeant des légumes, des fruits, et du fromage. - Du fromage!
Hatta "Maybe I'm Amazed" şarkımızı tersten okursan mercimek çorbası tarifi verdiğimizi duyarsın.
Peut-être que nous devons faire confiance aux Prophètes.
Maybe we're the ones who need to trust the Prophets.
On devrait laisser tomber pour aujourd'hui.
Aslında, Marie, maybe Belkide bugünlük bırakalım artık.
Finalement non...
- Evet. Maybe not, eh?
Je pense que le nez était un peu plus petit.
Maybe the nose was just a little bit smaller.
/ Maybe /
/ Maybe /
/ / Maybe next week. l'm gonna meet ya / /
/ Maybe next week I'm gonna meetya /
/ / Maybe next week, l'm gonna meet ya / / [Les cris continuent]
- / / Maybenext week I'm gonnameetya / / - [Shouting, Grunting Continue]
/ / One day, maybe next week / /
/ / One day, maybenext week / /
Or is it that maybe there is somebody else here?
Yoksa burada başka biri var da o mu yapıyor?
? Yes, no, maybe?
# Evet, hayır, belki. #
Yes, no, maybe?
# Evet, hayır, belki. #
Ils doivent finir le chantier, à côté.
Maybe it's that construction.
Et si Jake t'apprécie vraiment... les autres arrêteront de balancer des sacs de merde sur notre perron.
And if Jake likes you then maybe those kids'll quit throwing bags of shit on the porch.
Pour dire à Janey un petit S-E-C-R-A-T... P...
Maybe tell Janey a little S-E-C-R-A-T-P....
Tu devrais prendre cet avion pour Paris.
Maybe you should get on that plane and go to Paris.
Faisons alliance!
So maybe we can join together.
Peut-être que si je n'étais pas marié...
Maybe if I wasn't married, but I can't.
On s'arrache la page "Sciences".
Maybe fight over the science section.
C'est peut-être mieux que notre séjour dans ce taudis tire à sa fin.
Maybe it's good that our stay in these cIose quarters nears its end.
Parfois ça ne va pas, parfois ça va.
Maybe I'm ill, maybe I'm fine.
Peut-être que quand Magritte a peint sa Chambre d'écoute, il a fait : "C'est pas vrai, la pomme est encore trop grosse."
Maybe Magritte, dinleme odasını boyarken "Lanet olsun, yine elmayı çok büyük yaptım" dedi.
Peut-être pas.
Maybe not.
Peut-être, mais il est sur le point de résoudre cette affaire
Maybe so, but he's about to solve this case.
# Maybe with some other friends of mine # # Someone's coming round to pick him up #
Belki de diğer başka arkadaşlarımla birileri gelip kaldırır onu
I thought, " Maybe I should shave the eyebrows.
Düşündüm ki, " Belki de kaşlarımı tıraş etmeliyim.
... and think about them as real people. Maybe had problems of childhood... or...? their environment that makes them so?
Belki, kötü bir çocukluk geçirdiklerinden böyleler, ya da onların çevresi onları bu hale getirdi.
And maybe andr? Forward, to face them, of those pieces of shit.
Belki de böyle devam etmemizin sebebi, o aptallara kin gütmemizdir.
Th? Now maybe in 12 years legger? old magazines and ask? "It'true that there drogavate when I was a newborn?"
Yani, zaten oniki yaşında ve eski yazılanları okumaya başladı ve sormaya başladı : "Gerçekten ben daha bebekken uyuşturucu aldın mı?"
Maybe far away or maybe real nearby he may be pouring her coffee coffe she may be straightening his tie
- # Belki çok uzaklarda, belki de hemen yanı başında # Belki de O'na kahve dolduruyordur, # Belki de O'nun kravatını düzeltiyordur.
Doing it again, just like you did to Fiona and all she did was like you, maybe love you.
Tıpkı Fiona'ya davrandığın gibi tekrar davranıyorsun. Tüm yaptığı senin gibi olmaktı, belki de seni seviyordu.
But maybe some things do
Ama belki bazı şeyler sürer...
That maybe someday
Bir daha tekrar kollarıma döneceğini
said maybe you re gonna be the one that saves me
"Dedi belki" "Beni kurtaracak kişi sensin"
maybe and after all you re my wonderwall
"Belki" "Her şeyden öte" "Sen benim mucizemsin"
Maybe we can go tonight?
O zaman akşam gidelim, olmaz mı?
If l'd been a little bit more forceful with you and Larry, saying don t rush this to press, maybe we wouldn't be in this situation.
Sana ve Larry'ye bunu basmak için acele etmememiz gerektiğini söylediğimde benimle dalga geçiyordunuz. Şimdi başımıza ne işler açtığınızı görüyor musunuz?
Il reviendra peut-être.
Maybe he'll come back.
- Vous venez à Capri aussi? - Peut-être. - Maybe.
Belki.
Peut-être qu'à moins d'un mètre...
# Well, maybe a six-inch #