Translate.vc / Francês → Turco / Mcqueen
Mcqueen tradutor Turco
425 parallel translation
- Ils cherchent Johnny McQueen.
- Johnny McQueen'i arıyorlar.
Je suis Johnny McQueen, la police me recherche.
Ben Johnny McQueen, polis beni arıyor.
Je suis Johnny McQueen!
Ben Johnny McQueen!
C'est l'homme que la police recherche.
Polisin aradığı adam bu, John McQueen.
Vous êtes tous à la recherche de Johnny McQueen?
Hepiniz Johnny McQueen'i arıyorsunuz?
Je sais où se cache Johnny McQueen.
Johnny McQueen nerede saklanıyor biliyorum.
Je savais où se cachait Johnny McQueen.
Johnny McQueen'in nerede saklandığını buldum.
Les agissements de Johnny McQueen.
Johnny McQueen'in yaptıkları.
Cette femme aime McQueen.
Bu kadın McQueen'i seviyor.
Où est Johnny McQueen?
Johnny McQueen nerede?
Vous avez des yeux à la Steve McQueen.
Gözlerin Steve McQueen'in gözlerine benziyor.
M.McQueen, le lit du bas, au 4.
Bay McQueen, alt kattaki kuşet, 4 numara.
Alors je vous demande expressément de mettre M.Poirot au 4 dans le lit vide au-dessus de M.McQueen.
Ben bu hattın yöneticisiyim, ısrar ediyorum Bay Poirot'yu 4 numaraya, Bay McQueen'in üstündeki boş yatağa yerleştirin.
Que McQueen m'apporte le texte du télégramme qu'il a envoyé de Belgrade.
McQueen'e Belgrat'tan gönderdiği telgrafı görmek istediğimi söyleyin.
Avec un carton à chapeaux.
Bir şapka kutusundan yararlandım. Çok teşekkür ederim Bay McQueen.
Dites à M.McQueen de venir tout de suite.
Bay McQueen'e onu acilen görmem gerektiğini söyleyin.
Après avoir prévenu M.McQueen vous avez regagné le compartiment que vous partagez avec Foscarelli?
Bay McQueen'i uyardınız ve doğru kendi kompartımanınıza gittiniz. 1-2 numaralı kompartımanı Foscarelli ile paylaşıyorsunuz.
M.McQueen vous aurait dit qui était en réalité M.Ratchett?
Bay McQueen size, Bay Ratchett gerçekte kim olduğunu söyledi mi?
Je bavardais avec le jeune McQueen dans son sleeping.
Genç McQueen ile kompartımanında sohbet ediyordum.
Ce qui m'a surpris c'est que M.McQueen, interrogé en premier, a avoué avec émotion qu'il avait connu Mme Armstrong.
Ama beni esas şaşırtan, ilk sorguya çektiğim Bay McQueen oldu. Bayan Armstrong'u tanıdığını büyük bir heyecanla itiraf etti.
M.McQueen qui avait une dévotion filiale pour Mme Armstrong.
İlk başta Bay McQueen, Bayan Armstrong'a evladıymış gibi bir hayranlık duyuyor.
Combien de lettres comportaient les deux lettres de menace que vous m'avez lues?
Bay McQueen, bana gösterdiğiniz ve içinde 2 kelimeden oluşan - tehditler olan kaç tane mektup vardı?
Dites à M.McQueen de venir tout de suite.
Bay McQueen'e söyleyin, hemen buraya gelsin.
M.McQueen ayant clamé à tous vents que Ratchett ne connaissait pas les langues étrangères voulait me faire croire qu'il était déjà mort lorsque j'ai entendu crier en français dans son sleeping.
Diğer yandan Bay McQueen'in beni yönlendirdiği tuzağa düşmedim, Israrla Bay Ratchett'in yabancı dil bilmediğini söylemişti, uykusunda Fransızca bağırdığını duyduğumda onun ölmüş olabileceğini düşünmemi istiyordu.
Ce n'est pas le temps d'agir comme Butterfly McQueen.
George, Butterfly McQueen gibi davranmanın sırası değil.
Celui avec Newman et McQueen?
- Newman ve McQueen, öyle mi?
T'as fauché la bagnole de Steve McQueen?
- Steve Mcqueen'in arabasını mı çaldın?
Les engagés, les Thunderbirds, le fantôme de Steve McQeen ou les gladiateurs.
Askerlik şubesine bildir... Steve McQueen'in hayaletine bildir, Romalı gladyatörlere bile bildirebilirsin...
- Oui, monsieur. - T'as déjà vu celui appelé "L'Homme de Rio" avec Peter Lorre et Steve McQueen?
Peter Lorre ve Steve McQueen'in oynadığı Rio'lu Adam'ı?
- Ca s'appelle "L'Homme de Rio" avec Peter Lorre, Steve McQueen.
Peter Lorre bir iddiada bulunuyor.
Peu importe, Peter Lorre fait le pari avec Steve McQueen... que Steve McQueen ne pourrait pas allumer 10 fois de suite son briquet.
Steve McQueen çakmağını on kez üst üste yakamaz diyor.
Ainsi, si Steve McQueen arrive à allumer son briquet 10 fois de suite, Il gagne la nouvelle voiture de Peter Lorre.
On kere üst üste yakmayı başarırsa Peter Lorre'nin arabası onun olacak.
Mais si il n'arrive pas à allumer son briquet 10 fois de suite, Peter Lorre coupera le petit doigt de Steve McQueen.
Ama on kere üst üste yakamazsa Peter Lorre, Steve McQueen'in parmağını kesecek.
Quoi, quoi? Hey, hey, hey. Quand tout d'un coup, on en arrive à Steve McQueen, Peter Lorre jouant les putains de gros durs.
Birdenbire karşımıza Steve McQueen ve Peter Lorre çıkıyor.
Steve McQueen.
Steve McQueen.
Et en plus de ça, ils avaient Paul Newman et Steve McQueen.
Hem ayrıca filmde Paul Newman ve Steve McQueen vardı.
Seigneur Tout-Puissant, j'avais oublié que Steve McQueen jouait dedans.
Hay Allah, Steve McQueen'in filmde olduğunu unutmuşum.
Steve McQueen joue l'américain qui est parachuté dans les films anglais pour faire vendre.
Steve McQueen, satılsın diye... İngiliz filmlerine yolu düşmüş bir Amerikalıyı oynuyor.
Tout est vrai et Steve McQueen fait vendre le truc.
Hepsi gerçekti ve Steve McQueen de sattırmak için filmdeydi.
Je suis un grand fan de Steve McQueen. Bullitt.
Steve McQueen'in büyük bir hayranıyım. "Bullitt"
Le jour de l'évasion, Steve McQueen les a rejoints.
Kaçış günü, Steve McQueen çeteye katılıyor.
- Heureux de vous connaître, Mr McQueen.
- Tanıştığımıza memnun oldum Bay McQueen.
Steve McGarrett, d'accord?
Steve McGarrett. Steve Austin, Steve McQueen.
Steve Austin, Steve McQueen. C'est le mec à cheval, le cavalier seul.
Atının üstündeki yalnız adam.
Mais le summum des Steve, c'est Steve McQueen.
En muhteşemi ise Steve McQueen'dir.
Tandis que Miranda méditait sur les couches, e méditais sur le choix McQueen ou Gucci.
Miranda bebek bezlerini düşünürken ben de McQueen'le Gucci arasında düşünceye dalmıştım.
Comment t'oublier, McQueen?
Seni hiç unutamam McQueen.
McQueen est un malade, il adore s'en prendre aux femmes, c'est comme ça que je le vois.
McQueen deli. Kadınların canını yakmaktan hoşlanıyor.
Allez donc importuner McQueen.
McQueen'e gitmelisiniz.
A une heure 30 le colonel anglais a dit bonsoir à M.McQueen devant ce compartiment.
Bay McQueen'e iyi akşamlar dilediğini çok iyi hatırlıyorum.
McQueen!
Hiç şansın yok!