Translate.vc / Francês → Turco / Medias
Medias tradutor Turco
2,692 parallel translation
Une salle remplie de medias ou des inconnus qui nous matent bouche bée?
Tanımadığımız bize sırıtan, aptal aptal bakan bir oda dolusu insanı ya da Vanity Fair'e çıkmayı mı bekliyoruz? Böyle olmamalı.
et que les medias les ont fait connaitre.
"Dana akım" basınımız da onlarla kol kola girdi.
J'ai fait une déclaration en ton nom sur Twitter qui est un fumeur de crack à l'aise avec les medias, je le sais.
Twitter'dan senin adına bir açıklama yazdım. Esrarkeş medya anlayışını biliyorum.
M.Brooks m'a offert un poste dans les relations médias - dans son entreprise juridique.
Bay Brooks bana hukuk firmasında bir medya ilişkileri pozisyonu sundu.
Si Daniel accorde en effet cette peu judicieuse interview, je voudrais que tu restes notre liaison avec les médias jusqu'à ce que soit fini.
Eğer Daniel yanlış tavsiye üzerine bu röportajı yaparsa bitene kadar bizim medya ilişkilerimizi senin sürdürmeni istiyorum.
Les rangers ont une journée importante avec les médias, et le premier bureau veut que je fasse un genre de discours.
Rangers'ların bugün büyük medya günü var, ve ofistekiler, benim kısa bir konuşma yapmamı istiyorlar.
Avec ça, ça va être un grand jour pour les médias.
Basın bunu baya konuşucak.
Tu les as menacés de parler aux médias?
- Medyaya gitmekle mi tehdit ettin?
Est-ce que je t'ai raconté la fois ou elle est venue à l'université de New-York et parlé dans ma classe d'étude des médias et que j'avais levée la main ;
Sana NYÜ'ne gelip ve medya sınıfımda konuştuğundan ve elimi kaldırdığımdan, bahsetmiş miydim?
Je me rappelle, j'avais donné un cours à une classe sur l'étude des médias à l'université il y a des années, et tu as posé plusieurs questions très perspicases.
NYÜ'sinde yıllar önce bir medya sınıfında verdiğim konuşmadan hatırlıyorum. Ve sen algılaması güçlü sorular sormuştun.
Si on plonge dans le monde boueux des médias sociaux, on apprend qu'Adnan Petrosian est marié à Nicola depuis plus de 20 ans.
Sosyal medya denen geveze bataklığa daldığımızda, Adnan Petrosian'ın Nicola ile yirmi yıldır evli olduğunu öğreniyoruz.
Exploite les médias sociaux. Facebook, Twitter.
Facebook, Twitter gibi sosyal medyayı kullanalım.
Si le magasin marche auprès des médias et que Nellie le voit, je serai vice-président.
Eğer bugün kendimi kanıtlayabilirsem, mağaza medyada yayılırsa ve Nellie bunu görürse, başkan yardımcılığı benimdir.
Aujourd'hui, on reçoit les médias qui vont faire ou défaire le magasin.
Bugün basın günü, ve basın bu işin olup olmamasını sağlayacak...
Malheureusement pour nous deux, les médias n'en font pas partie.
Ama maalesef, ikimiz için de, bu medya onlardan biri değil.
Les médias ont eu vent de ça?
Basın bu işin kokusunu aldı mı?
Les médias vont l'adorer.
Basın onu sevecek.
Un avion transportant le magnat des médias Marshall Pittman a disparu au large près de l'aéroport de Westhampton.
Marshall Pittman'ı taşıyan uçak Westhampton Havaalanı yakınlarındaki sahil bölgesinde kayboldu.
Pourquoi les médias sont si intéressés par ça?
Basın bu olaya neden bu kadar ilgili?
- Les médias.
- TV ekibi olmalı.
Messieurs. Vous savez ce qu'il arrivera quand les médias s'empareront de ça?
Medya işe karışınca neler olacağını biliyorsunuz.
Et les médias?
Peki ya ana medya?
Il voulait attirer l'attention des médias.
Gösterisi için medyanın dikkatini çekmeye çalışıyordu.
En parlant aux médias, Jacobs va rajouter de l'huile sur le feu.
Jacobs'un basına konuşması bu olaya ilgiyi arttıracaktır.
Regardez, les médias diffusent en boucle les informations sur cette situation, à commencer par la quantité incroyable de morts qu'elle a provoquée.
Gördüğünüz gibi dünyadaki tüm haber ajansları bu ölüm olaylarını bildiriyor.
Selon les infos, la faction violente coordonnées par le biais des médias.
Yeni habere göre şiddet etkisi sosyal medya ile koordineli çalışıyor.
J'ai fouillé dans les dossiers des médias, et il y avait une certaine...
Ben biraz araştırma yaptım. Birkaç tane birbiriyle tutmayan şey vardı.
Nous avons gardé les médias à l'écart.
Medyaya karşı saklı tutuyoruz.
J'ai des policiers qui les retiennent, mais les médias s'affolent.
Dinle, üniformalılar onları geride tutuyor ama basın çıldırıyor.
Vous savez, il y a une histoire a dire là que les principaux médias ignore.
Medyanın görmezden geldiği bir haber var burada.
Dès que quelque chose comme ça arrive on vous répète la même chose... à l'école ou dans les médias.
Ne zaman böyle bir şey yaşansa okul ve medya hayatın öneminden bahsedip kulaklarımızı uyuşturuyor.
L'élite des médias.
Medyanın elit insanlarıyız.
Cela semble dérouter les médias. - Pardon?
Ve bu da medyayı şaşırtacak bir şey gibi duruyor.
- Cela déroute les médias.
- Affedersiniz? - Medyayı şaşkına çeviren şey bu.
Et les médias nous sommes tous des trous du cul, faibles et élitistes.
Ve medya, hepimiz verimsiz, elitist aptallarız.
Avec la sélection des jurés sur le point de commencer, les citoyens de Rosewood se préparent à un procès qui va de manière certaine attirer l'attention des résidents locaux ainsi que des médias.
Juri seçimi başlamak üzere. Rosewood sakinleri dava için hazırlanıyor. Hem yerel halkın hem de basın tüm dikkatlerini bu olaya yöneltti.
Je vois que tu as fait sensation dans les médias.
Haberlerde çok ses getirdiğini görüyorum.
Plus ça trainera, et plus les médias vont me crucifier.
Bu iş devam ettikçe, medya beni çarmıha gerecektir.
Eh bien, en tant que préfet adjoint à la communication, je pensais que vous le saviez plus que quiconque, si vous n'utilisez pas les médias, ils vous utilisent.
Halka ilişkiler emniyet müdür yardımcısı olarak herkesten iyi bilirsiniz, medyayı kullanmazsanız, onlar sizi kullanır.
Et elles ont probablement appris ce qu'elles savent sur les crimes qu'elles vengent à travers les médias.
İşlenen suçları muhtemelen medyadan görerek öğrendiler ve intikamlarını alıyorlar.
Il est comme un patron excentrique de médias- - possède des chaînes et des équipes, dont les New York Hawks.
Yayın istasyonları ve takımları olan, kaçık bir medya patronu. New York Hawks da buna dahil.
C'est comme ça que les médias les appellent, parce qu'ils disparaissent comme des fantômes.
- O basının taktığı isim. - Çünkü hayalet gibi kayboluyorlar.
Les médias les appellent Les Ghosts.
Basın onlara "Hayaletler" adını verdi.
Les médias les appellent les Face Cards. ( Les figures ) 7 braquages de banques en 7 mois.
Medya onlara Resimli Kartlar diyor. 7 ayda 7 banka soygunu yaptılar.
Au moins deux d'entre eux sont des médias.
En azından bir bölümü medyadan.
Nous devons considérer l'attention des médias, aussi.
- Medyanın ilgisini de göz önünde tutmalıyız.
C'est plus que les points de vente des médias, monsieur.
Sadece medya değil, efendim.
Je pensais que c'était pour les médias.
- Medya için olduğunu sanıyordum.
Les médias n'avaient pas d'yeux à l'intérieur avant aujourd'hui.
Medya bugünden önce izlemiyordu.
Peux-tu tenir les médias à l'écart?
Medyayı oyalayabilir misin?
Ils sont Brésiliens, susceptibles d'être politiquement corrompus, d'espionner, de répandre des rumeurs dans les médias.
Onlar Brezilyalı. Hepsinin siyasi rüşvete gözetlemeye ve basına dedikodu sızdırmaya zaafları var.