English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Francês → Turco / Metas

Metas tradutor Turco

166 parallel translation
No te metas en esto.
- Ramon. No te metas en esto.
Métastase...
Metas... Ameliyat edilebilir mi?
Je me demande comment Mme Kent prendrait le fait que vous utilisez son fils.
Martha Kent, oğlunun bir pazarlık metası olarak, senin tarafından kullanıldığını öğrendiğinde, bakalım ne yapacak?
D'un mini-boom économique sur Le tourisme, les dépenses sur la marchandise v
Turizm, Ziyaretçi metasına yatırım- -
No te metas en lo que no te importa! ( Mêle-toi de tes affaires! )
Sen kendi işine bak!
Les Lords et les Metas ont chacun trois véhicules.
Lords ve Metas'ın üçer araçları var.
Les Metas cherchent un distributeur, nous devons être sûr que ce soit les Los Angelicos
Balık pulu. Metas bir dağıtıcı arıyor. Bunun Los Angelicos olmasını sağlamamız gerek.
Et ce pipeline commence avec le cartel Metas à l'extérieur de Colima, au Mexique.
Bu dağıtım işinin ucu da Colima, Meksika'daki Metas karteline uzanıyor.
Les Metas ciblent les forces de l'ordre au nord de la frontière, en essayant d'adoucir les gars qui le frappent.
Metas sınırın kuzeyindeki kolluk güçlerini hedef alıyor. Kendileriyle uğraşan adamları zayıflatmaya çalışıyorlar.
Il y a deux heures, la DEA a trouvé l'un des tireurs, et il a fait un marché pour nous donner l'identité de la personne qui organise toutes les frappes des Metas sur le sol Américain.
DEA iki saat önce tetikçilerden birini yakaladı. Adam anlaşma karşılığında Amerika sınırları içinde Metas'ın yaptığı tüm saldırıları organize eden kişinin adını verdi.
Mais on doit se dépêcher car les Metas savent qu'on est sur Diaz et ils vont vouloir l'atteindre avant.
Ancak hızlı hareket etmeliyiz çünkü Metas, Diaz'a ulaşmaya çalıştığımızı biliyor ve onu bizden önce bulmak isteyeceklerdir.
Nous avons entendu que les Metas ont donné le feu vert.
Metas'ın hedefinde oldukları istihbaratını aldık.
Il va témoigner contre les chefs des Metas en échange d'une nouvelle vie.
Yeni bir hayat karşılığında Meta'nın patronlarının aleyhinde tanıklık edecek.
Ryan, mes sources dans la rue m'ont dit que tu as arrêté un membre des Metas appelé Diego Diaz.
Ryan, muhbirlerimden biri Diego Diaz adında bir Meta üyesini aldığınızı duymuş. Doğru mu bu?
Mais son témoignage va nous aider à descendre les Metas.
Ama vereceği ifade Metas'ı alt etmemizi sağlayacak.
Le mec que tu as livré, tu sais mieux que personne quelle importance il a pour les Metas.
Teslim ettiğin adamın Metas için ne kadar önemli olduğunu herkesten daha iyi biliyorsun.
Je vais insister pour que les Metas enlève les cibles sur sa femme et son enfant.
Metas'ın, karısı ve çocuğunun peşini bırakması konusunda ısrarcı olacağım.
Mais avec les Russes qui refusent de faire affaire avec nous, on va avoir du mal à payer ce qu'on doit ce mois-ci aux Metas.
Ancak Ruslar bizimle iş yapmayı reddettikten sonra Metas'ın bu ayki ödemesini yapmakta biraz zorlanacağız.
Si on manque notre paiement, les Metas se payent avec du sang.
Ödememizi aksatırsak Metas bunun hesabını kanla sorar.
Si on manque le paiement, les Metas vont venir se payer en sang, sans aucun doute.
Ödemeyi geciktirirsek, Metas bunun hesabını kan ile soracaktır. Buna şüphe yok.
Les Metas n'en voudront pas.
Metas bu parayı kabul etmez.
Ces plans vont payer les Metas?
Bu planlar Metas'a olan borcumuzu kapatabilecek mi?
J'ai trouvé l'argent pour payer les Metas, on...
Olmaz Ryan, Metas'a ödeyeceğimiz parayı buldum.
Payer les Metas.
- Metas'a ödeme yapmaya.
Tu viens de conclure un contrat de 2 ans avec les Metas.
Metas ile 2 yıl çalışacağın konusunda anlaşmıştık.
Un Metas ou un Angelicos?
- Metas'ta mı yoksa Angelicos'ta mı?
Je peux rembourser les Metas seulement si j'augmente les bénéfices.
Metas'a olan borcumu kapatabilmemin tek yolu daha büyük bir sevkiyatın kazancını kullanmak.
Les Metas seront après toi.
Metas senin peşine düşecek.
J'ai mis sur écoute quelques-uns des Metas.
Birkaç Metas üyesinin telefonlarını dinledim.
Javier a dit qu'ils arriveraient là-bas, que les Metas feraient eux-même la livraison, pour que je sois pas impliqué.
Javier oraya gittiklerini söyledi. Metas'ın uyuşturucuyu bizzat teslim edeceğini söyledi. Beni işe bulaştırmadılar.
Les Metas n'en ont pas parlé.
Metas o konuyla ilgili konuşmuyor.
C'est le genre des Metas.
Metas'ın çalışma şekli bu.
Tant que les Metas ne parleront plus, on attrapera rien.
Metas'ın elemanları konuşmalarında nereye gittiklerinden bahsetmezlerse hiçbir şeyi patlatamayız.
Je sais ce que les Metas feront à ta famille quand tu ne pourras payer.
Ödemeyi yapamadığında Metas'ın ailene ne yapacağını biliyorum.
Envoie un message codé aux Metas.
Metas'a şifreli bir mesaj gönder.
Warren a dit que les Metas communiquent encore.
Warren, Metas'ın yeniden iletişime geçtiğini söyledi.
Le kidnapping est comme une industrie chez les Metas.
Adam kaçırmak Metas için çok sıradan bir iş.
Les Metas l'ont eu.
Metas'ın elinde.
Si nous exerçons des représailles contre les Metas maintenant, Ils descendront comme la colère de Dieu sur Peacock Hill, et ils vont neutraliser notre famille. nos alliés, notre communauté en entier.
Eğer Metas'a şimdi misilleme yaparsak Peocock Hill'in üzerine Tanrı'nın gazabı gibi çökerler ve ailemizi, dostlarımızı ve tüm topluluğumuzu yok ederler.
les Metas.
Metas.
Les maisons cachées que vous possédez à Hillside seront vendue, à un bon prix, aux les Metas pour les intérêts de leurs affaires.
Hillside'da sahibi olduğunuz zula evler satıldı. Metas'a yüklü bir bedelle. Onların kendi çıkarları için.
Nos mules vers San Diego, dirigées par les Veinte dos Brothers, seront aussi vendues et remises aux Metas.
San Diego'dan buraya Veinte dos Brothers tarafından işletilen nakliye yollarımızda satıldı. artık Metas işletecek.
J'ai dit aux Metas que je gérais.
Metas'a halledeceğimi söyledim.
L'ancien Javier Acosta aurait déjà tué une douzaine de personne pour ça.
Eski Javier Acosta olsaydı bir düzine Metas piçinin bağırsaklarını yerlere dökerdi, ese.
Il n'ira pas loin avec ces métas.
Ciğerlerinde o lekelerle koşmuyordur.
On capte un max de métas.
Her yerde büyük metalar var.
Y'a des métas, là bas? Je peux y aller?
Metalar orada mı?
- Rien En fait, je n'ai jamais entendu parlé de deux métas ayant le même pouvoir.
Aslında, aynı güce sahip, 2 metainsan da hiç duymadım..
C'est les cacahuètes ou le côté "on ne sert que des métas" qui te gène tant que ça?
Söylesene, ananaslı bir kokteyl mi yoksa meta bir hareket mi seni daha çok rahatsız eder?
Combien de métas il te faut?
Hadisene, ne zaman anlayacaksın?
Jackie, votre cancer s'est métas...
Jackie, kanserin- -

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]