Translate.vc / Francês → Turco / Michelangelo
Michelangelo tradutor Turco
315 parallel translation
Je suis Michel-Ange sculptant la barbe de Moiise.
Hz. Musa heykelindeki sakala şekil veren, Michelangelo'ya dönüşürsün.
La Suisse a connu la fraternité... et 500 ans de démocratie et de paix...
Ancak aynı yerden Michelangelo, Leonardo da Vinci ve Rönesans çıktı. İsviçre'yse 500 yıl, kardeşlik, demokrasi ve huzur içinde yaşadı.
Il a plus de 4 mètres de haut, et a été restauré par Michel-Ange.
Yüksekliği 3,5 metrenin üzerinde. Ve Michelangelo tarafından onarılmış.
"Je serai à la droite de Dieu, je parlerai avec Michel-Ange."
Ben ki tanrının sağ yanında oturan ve Michelangelo ile sohbet eden...
C'est le Michel-Ange de la Guyane Française.
Joseph buranın Michelangelo'sudur.
50 millions d'années plus tard, tu seras Aristote, Galilée, Michel-Ange, Mozart, Shakespeare.
bir 50 milyon yıl daha ve puf, Aristo olacaksın Galileo, Michelangelo, Mozart, Shakspeare.
Nous connaissons Léonard de Vinci, Michel ange...
- Oh, Leonardo da Vinci'yi, Michelangelo'yu biliyoruz.
Pauvre Michel-Ange. On verra ça.
Zavallı Michelangelo, sonra daha iyi bakalım.
Créé pendant la Renaissance italienne par Michel-Ange.
İtalyan Rönesansı'nın gözbebeği. Yaratıcısıysa, Michelangelo adında bir adam.
Michel-Ange est né en 1475 dans le village toscan de Caprese, dont son père était maire.
Michelangelo, 1475'te Toscana'nın Caprese kasabasında dünyaya geldi. Babası, belediye başkanıydı.
Michel-Ange rompit avec cette tradition sans crier gare.
Michelangelo, soyağacında parlayan beklenmedik bir kıvılcım gibiydi.
Ici, à Settignano, il étudia les techniques de base de la sculpture.
Michelangelo heykel tekniğinin temellerini, burada,..
Son objectif était la ville de Florence.
Michelangelo'nun hedefiyse Floransa'ya gitmekti.
Dans cette Athènes moderne, Michel-Ange vit comment le marbre, cette pierre qui venait du coeur de sa région, pouvait atteindre son potentiel et exprimer l'harmonie du volume et de la forme, au sein des églises,
İşte burada, çağın yeni Atina'sında genç Michelangelo,.. ... ülkenin bağrından yükselen taşın, mermerin, yaratıcılıkla nasıl mükemmelleştirilebileceğini,... uyum ve form kazandırılarak kiliselere,..
Sa conviction lui avait donné raison.
Muhakkak ki Michelangelo kaderini sezmişti.
A l'âge de 17 ans, il sculpta La Bataille des Centaures.
Michelangelo, 1 7 yaşında "At Binicilerinin Savaşı" nı yaptı.
Dès lors, la renommée de Michel-Ange s'étendit au-delà de Florence.
Artık Michelangelo'nun ünü Floransa sınırlarını aşmıştır.
Comme pour cette oeuvre, il s'arrêtait parfois soudainement, de peur de compromettre, à force de finitions, la vie, la véritable essence de l'oeuvre.
Keza Michelangelo, eserin özünü, ruhunu tehlikeye atmamak adına çalışmasını sonlandırabilen bir sanatçıydı.
Les Tombeaux des Médicis. Même l'architecture a été réalisée par Michel-Ange.
"Mediciler'in Mezarı." Mezarın mimarisi dahi Michelangelo'nun imzasını taşır.
Le génie de la Victoire, qui serait un hommage à Laurent, le second père de Michel-Ange, qui avait banni les ombres de la barbarie.
Bir deha simgesi olan "Zafer" in, barbarlığın gölgesini boğan Michelangelo'nun ikinci babası Lorenzo'ya ithaf edildiği söylenir.
En 18 mois, Michel-Ange en fit le géant de Florence. Le David.
Michelangelo, bu mermer parçasını 18 ayda Floransa'nın simgesi devasa Davut heykeline dönüştürdü.
Michel-Ange l'aurait frappé au genou, en pleurant :
Öylesine canlı bir heykel ki ; efsaneye göre Michelangelo Musa'nın dizine çekiçle vurup "Haydi şimdi konuş." demiş.
Réalisée par Michel-Ange à l'âge de 23 ans.
Michelangelo bu eserini 23 yaşındayken vermiştir.
Michel-Ange n'est plus en quête de beauté ; * il recherche l'expression profonde de la souffrance humaine.
Bu eserde Michelangelo artık güzellik arayışında değildir. İnsanoğlunun en derin acılarını göstermek peşindedir.
Entre la perfection de la Pietà de Saint-Pierre et l'aspect inachevé de cet accomplissement final, se dessine le parcours d'une vie.
San Pietro'daki İsa'ya Ağıt'ın mükemmelliğinden bitirilmemişliğin damgasını taşıyan bu son başarılı eser arasında Michelangelo'nun hayatı adeta bir köprü gibi uzanır.
Le 18 février 1564, non loin de cette place, le Capitole, qu'il a dessinée,
Michelangelo, 18 Şubat 1564'te, kendi tasarımı olan Campidoglio Meydanı yakınında,
Dans l'esprit de Michel-Ange.
- Michelangelo'nun kafasında!
Ce que Michel-Ange veut dire...
Michelangelo'nun demek istediği...
Michel-Ange, venez vous joindre à notre réception.
Michelangelo, haydi gel, eğlencemize katıl.
Pour un ingénieur, pour Bramante, ou Leonardo, pas Michel-Ange.
Bir mühendis için, Bramante için, hatta Leonardo için zorlu olabilir. Ama Michelangelo için olamaz.
Pourquoi pas?
Neden olmasın Michelangelo?
- Tessina, il part pour la Turquie.
- Tessina, Michelangelo Türk topraklarına gidecekmiş.
Tessina, dis-lui qu'il est fou.
Tessina, söyle Michelangelo'ya, delilik etmesin.
Vous n'auriez pas dû écrire ce sonnet, Michel-Ange.
O soneyi yazmamalıydın Michelangelo.
Ne dites pas toujours, Michel-Ange.
Her zaman değil, Michelangelo.
Faites selon votre désir, vous l'avez toujours fait.
İçinden geleni yap Michelangelo. Hep öyle yaptın sen.
Granacci est doublement bienvenu puisque peindre n'est pas ton fort.
O hâlde Usta Granacci'nin burada olmasına daha da sevinmeliyiz. Keza resim yapmak Michelangelo'nun zanaatı değil.
Faites savoir que l'exclusion papale guette la ville qui l'accueillera.
Michelangelo'yu saklayan kent ya da ülkeleri aforoz edeceğimi duyurun.
Dommage que Michel-Ange n'ait pas été à la hauteur de cette tâche.
Verdiğiniz görevin Michelangelo'nun gözünü korkutmuş olması üzücü.
Michel-Ange peindra le plafond!
Tavan resmini Michelangelo yapacak!
Jules dit qu'il le pendra.
Julius Michelangelo'yu asacağını söylüyor.
Le vice de Michel-Ange est d'avoir trop de foi.
Michelangelo'nun kusuru, fazla inançlı olmak.
Ne laissez pas votre estime pour lui vous ridiculiser.
Sevgili kardeşim, Michelangelo'ya olan sevginin gözlerini kör etmesine izin verme.
Quoi que fasse Michel-Ange, il a ses raisons.
Michelangelo ne yapıyorsa yapsın muhakkak bir sebebi vardır.
- Avez-vous vu Buonarroti?
- Michelangelo Buonarotti'yi gördün mü?
Michel-Ange le Florentin, est-il là?
- Floransalı Michelangelo burada mı?
Michel-Ange?
Michelangelo mu?
Oui, je l'ai connu il y a bien longtemps.
Michelangelo demek! Evet, uzun zaman önce tanışmıştık.
Vous pouvez fouiller le monde entier, vous ne le trouverez jamais dans une maison pareille.
Bütün dünyayı arasan da Michelangelo'yu böyle bir yerde bulamazsın.
Michel-Ange!
Buraya gel Michelangelo!
En effet, c'est un sot.
Evet, Michelangelo aptalın teki.