Translate.vc / Francês → Turco / Mullen
Mullen tradutor Turco
160 parallel translation
Quand même pas McHardie et Mullen?
Mchardie ve Mullen değil herhalde?
Je crois qu'il s'agit de Mullen et de McHardie.
Ben daha çok Mullen ve Mchardie'yi düşünmüştüm.
Mullen et McHardie?
Mullen ve Mchardie?
Rien ne semble pouvoir arrêter Mullen et McHardie.
Mullen ve Mchardie'yi durdurmak mümkün değil.
- Mullen?
- Ah, Mullen!
Et puis, fermez la porte.
- Peki, efendim. - Bir de, Mullen, kapıyı kapatır mısın?
Non, mais peut-être que M. Mullen le sait.
Hayır.Bilmiyorum, ama belki Mr.Mullen biliyordur.
- Brian Mullen.
- Brian Mullen.
Vous êtes Mme Lucia Colletti. Vous travaillez à temps partiel comme domestique pour M. et Mme Denver... et aussi pour M. et Mme Brian Mullen dans un autre appartement de l'immeuble.
Adınız Mrs.Lucia Colletti.Mr.and Mrs.Denver'lerde part-taym hizmetçi olarak çalışıyorsunuz... ayni zamanda da Mr.and Mrs.Brian Mullen'lerde... ayni apartmanda dairenin bir üst katında.
Mme Mullen étant mieux connue sous le nom de Mlle Carlotta Marin.
Mrs.Mullen Miss Carlotta Marin olarak da biliniyor.
- Allo, lieutenant.
- Oh, merhaba, Komiser. - Mr.Mullen.
- M. Mullen. Vous savez où on pourrait trouver Mme Denver par hasard?
Mrs.Denver'i nerede bulacağım hakkında bir fikriniz var mı?
Sergent Welch, M. Brian Mullen.
- komiser Welch, Mr. Brian Mullen.
En vérité, M. Mullen, j'ai rarement rencontré... un assassin qui n'était pas au cinéma à l'heure du crime.
Gerçeği söylemek gerekirse, Mr.Mullen... Şimdiye kadar cinayet sırasında sinemada olmayan katil görmedim.
- Mullen.
- Mullen.
- M. Mullen sur la deux.
- Mr.Mullen 2.hatta.
Je pense qu'avant, j'aimerais entendre la fin de l'histoire de M. Mullen.
Mr.Mullen'nin hikayesinin devamını duymak istiyorum.
M. Mullen nous racontait la discussion qu'il a eue... avec Mlle Ordway, l'autre jour, dans l'appartement des Denver.
Mr. Mullen bize o akşam üzeri Miss Ordway ile... Denver'in dairesinde yaptığı tartışmayı anlatıyordu.
Une idée à laquelle M. Mullen s'est opposé.
Mr.Mullen buna itiraz ettiğini söylüyor.
- C'est extraordinaire, M. Mullen.
- İlginç bir hikaye, Mr.Mullen.
- Alors, qui l'a fait, M. Mullen?
- Peki kim yaptı, Mr.Mullen?
Vous êtes en état d'arrestation, M. Mullen.
Tutuklusunuz, Mr.Mullen.
M. Mullen a dit que ça vous appartenait.
Mr.Mullen size ait olduğunu söyledi.
- Avez-vous appelé chez Mullen?
Mullen Şirketini denediniz mi?
Il est aussi rédacteur-concepteur chez Mullen.
Mullen Company Halka İlişkilerde yazarlık da yapıyor.
Mullen et Cie.
Mullen Company.
Nous savons qu'il travaille chez Mullen, ou y a travaillé comme concepteur.
Mullen Company'de yazar olarak çalıştığını ya da daha önceden çalışmış olduğunu biliyoruz. Kendisi ayrıca bir roman yazarı.
Il a croisé la voisine, Mme Mullen, sans un bonsoir.
Komşusu Bayan Mullen'ın yanından "iyi günler" bile demeden geçip gitti.
Voici mon officier en second, le Cmdt Steven Mullen.
Bu benim İkinci Kaptan'ım, Yarbay Steven Mullen.
Une femme remarquable, présidente du Salon des jeunes scientifiques. Madame Katherine Mullen!
Mükemmel bir hanım, ayrıca, bu Liseler Bilim Fuarı'nın Başkanı, Bayan Katherine Mullen.
Le troisième juré c'est moi, la présidente du 125e anniversaire de Central Park et ex-professeur de biologie au lycée du Bronx.
Üçüncü Jüri üyesi ise, ben Catherine Mullen 125'nci geleneksel Central Park yarışması başkanı ve Evander Lisesi'nin eski biyoloji ögretmeni.
Sean Mullen est attendu sur le podium.
Sean Mullen, lütfen jüri masasına gel.
- Quoi? - On va chez les Mullen.
Mullen'ların dairesine gidiyoruz.
- Monsieur et Mme Mullen vous attendent.
- Bay ve Bayan Mullen sizi bekliyor. - Teşekkürler.
- Bonjour.
Bay Mullen, nasılsınız?
Nous connaissons bien cette affaire, nous y travaillons.
Bence suç ortağı olan insanlar ortada dolaşıyor. Bay Mullen, Jackie Brown olayının farkındayız.
Reculez Mullen!
Mullen, geri çekil.
Il semble que le milliardaire Tom Mullen était sur place.
Tom Mullen'ın da olay yerinde olduğu söylentiler arasında.
Rejoignons Donna Hanover devant la résidence des Mullen.
Ayrıntılı bilgi için, Mullen'ın evinin önündeki Donna Hannover'a bağlanıyoruz. - Lanet olsun.
On ignore encore l'identité du mort et son rôle dans le rapt de Sean Mullen.
Kurbanın kimliği ve Sean Mullen'ın kaçırılmasındaki rolü konusunda resmi bir açıklama yapılmadı.
Nous reviendrons en détail sur l'affaire demain matin...
Yarın sabah Günaydın New York programında tüm gelişmeleri aktaracağız. Mullen'ın evinin önünde bir gelişme olduğu takdirde...
... à filtrer sur le rapt du fils de Tom Mullen...
Tanınmış iş adamı Tom Mullen'in oğlu Sean'un kaçırılmasıyla ilgili haberimize geçiyoruz. New York polisi -
- Mullen, qu'est-ce que...?
Mullen, ne yapmaya...
M.Mullen, on va vous installer là et vous mettre un micro.
Bay Mullen, sizi şuraya alalım. Yakanıza mikrofon takacağız.
Nous suivons l'affaire du rapt Mullen depuis une journée.
Bildiğiniz gibi bir gündür Mullen'in oğlunun kaçırılma... - olayını takip ediyoruz.
Nous allons diffuser en exclusivité une déclaration de Tom Mullen, le père de Sean.
- Programımıza devam edeceğiz... ancak şu anda, sadece kanalımızda izleyebileceğiniz bir haberle karşınızdayız. Tom Mullen, Sean Mullen'ın babası.
Le monde entier sait que mon fils Sean a été enlevé il y a trois jours.
Artık tüm dünya oğlum Sean Mullen'ın üç gün önce fidye amacıyla kaçırıldığını biliyor.
Souhaitons-lui bonne chance.
Her şey olabilir. Tabii biz Bay Mullen'a iyi şanslar diliyoruz.
Vous êtes fou!
Mullen, sen manyaksın!
C'est parfait.
- Ah, çok iyi, Mullen.
- Et M. Mullen.
- ve, şeyy, Mr.Mullen.