Translate.vc / Francês → Turco / Métal
Métal tradutor Turco
5,276 parallel translation
C'est bien plus qu'un simple bout de métal.
Bir metal parçasından çok daha önemli bir şeydir.
les crottes de chien, les alarmes de voitures, les panneaux de stationnement illisibles, les poussettes doubles, la mode du jeans en dessous des fesses, l'eau de Cologne, les chewing-gums, les vélos, les hamsters, les camions-poubelles, les voisins, les cintres en métal, les télécommandes, les cartes de vœux, les sandales tongs, les dépliants de coiffeur à rabais, les obèses, les pigeons, la chaîne météo, l'odeur de l'urine, les jeunes mamans, les offres de cartes de crédit, les appels masqués, les grands parapluies, la ligne de métro F, l'aéroport JFK, la voie rapide Brooklyn-Queens, les taxes de retrait bancaire, les magasins à un dollar, les présentateurs radio,
O küçük listesinde köpek boku, araba alarmları okunmaz trafik işaretleri, ikiz bebek arabaları düşük bel modası, erkek kolonyası sakızlar, bisikletler, hamsterlar çöp kamyonları, komşular, metal askılar, TV kumandası kutlama kartları, taklalar, ucuz saç kesimleri için el ilanları, şişkolar güvercinler, Hava Durumu, çiş kokusu, çiçeği burnunda anneler kredi kartı teklifleri, engellenmiş telefon numaraları büyük şemsiyeler, F treni, JFK, BQE ATM servis ücretleri, bir milyoncular, radyo karakterleri örgülenim, Starbucks, Knicks Knicks, Knicks ve Tanrı.
Fais rechercher des traces de cuivre. Pas celui des flics qui débarquent en fanfare sur la scène de crime, mais le cuivre, le métal.
Bak, laboratuarda bakır izlerine baktır suç mahallinin her tarafına yayılan maddelerden değil bu metal olan bakırdan söz ediyoruz altın dişler hiçbir zaman saf altından yapılmazlar.
Passe-moi ce truc en métal.
- Şu metal şeyi verebilirsin mesela.
Et il a un bras en métal.
Metal bir kolu vardı.
Donc les fondations ne contiennent pas une once de métal.
O yüzden bu yapı metal olmadan beton ve kumdan inşa edilmiş.
Ils m'ont dit que tu contrôle le métal?
Metali kontrol edebildiğini söylediler.
Tu imagines si elles étaient en métal?
Pençelerin metal olsaydı diye düşün.
Il a le pouvoir de contrôler le métal.
Bu adamın metali kontrol edebilme yeteneği var.
Ils sont construits dans un alliage spécial en polymère, sans métal.
Uzay çağı polimerinden üretildiler. Yapılarında bir gram metal kullanılmadı.
Quel homme trahirait sa propre famille pour un bout de métal cosmique?
Kim uzaylı metal parçaları için ailesine ihanet eder?
Un métal terrien rare.
Nadir bir Dünya metali.
Ils sont constitués de ce métal-là.
Bu maddeden yapılmışlar.
Du métal.
Metal.
Du métal mort.
Ölü metal.
L'onde de choc va transformer cette ville en métal fondu.
Patlama dalgası, o şehri yakıp erimiş metale dönüştürecek.
Il attire le métal et le laisse tomber!
Metalleri çekiyor ve bırakıyor!
Je sais pas à quoi ressemble un Coran mais ce qu'il tenait était en métal, tirait du 7.62 mm, et ressemblait à un AK47.
Kur'an nedir bilmem ama elinde ne olduğunu biliyordum. 7.62 kalibrelik, preslenmiş metaldi. Tıpkı AK-47'ye benziyordu.
Chimie plus métal égale friabilité.
Kimyasal metal kırılganlaşma.
Tu vois les deux dents en métal?
Şok tabancasını gördün mü?
Il utilisait des balles d'argent. Le précieux métal représentait le caractère précieux de la vie.
Gümüş mermi kullanırdı, değersiz yaşamlar için değerli metaller.
Hé, Jag? La tour à métal?
Biz yıllar ince burada çalışıyorduk..
Le métal entraverait l'expérience.
Metal, deneyi kirletebilir.
- Gris métal.
Silah metali grisi.
- Gris métal! Gris métal.
Silah metali grisi!
Ce goût de métal, c'est énorme!
O metalik tat yok mu, hiçbir şeye değişmem şerefsizim!
Si vous avez du métal n'importe où dans votre corps, le champs magnétique va forcément le faire sortir
vücudunda herhangi bir metal var mı? manyetik alan buna şiddetli tepki verir.
La musique heavy metal... les planches de Ouija... tout ça... ouvre la porte à un monde obscur de violence et de destruction.
Heavy metal müzik. Ouija tahtaları. Tüm bunlar şiddet ve yıkımın karanlık dünyasına bir geçiş kapısı.
Il y a un lien incontestable entre la musique heavy metal et le satanisme.
Metal müzik ve şeytana tapma arasında kesinlikle bir bağlantı var.
Ses bottes, son manteau, la musique heavy metal, ses longs cheveux noirs...
Botları, ceketi, heavy metal müziği uzun tel tel siyah saçları.
Est-il inquiétant d'écouter tous ces groupes d'heavy metal, si ce n'était que ça?
Heavy metal dinlemek kötü bir şey midir?
Soupçonné depuis longtemps d'une série de plus en plus audacieuse de vols de ferraille.
Uzun zamandır arkasında olduğu düşünülen bir sürü, giderek küstahlaşan metal hırsızlığı.
Mais tu l'as bousillée, et il te reste 400 livres de ferraille entre les mains.
Ama sen bu arabayı parçalıyorsun. ve elinde en az 200 kilo hurda metal oluyor.
- Appelle moi Barbe d'Acier!
- İsmim Metal Sakal'dır.
Benny et Barbe d'Acier infiltrent la salle de contrôle.
Benny ve Metal Sakal gizlice Ana Kontrol Odası'na girecekler.
- Wow c'était trop génial!
- Metal Sakal, harikaydı bu.
Ne t'inquiète pas, je suis enfermé.
Kilitli bir metal kabindeyim.
FULL METAL PÉTASSE
METAL ZIRHLI SÜRTÜK
Putain! C'est la Full Metal Péta...
Vay canına, Metal Zırhlı...
Nos métaux.
- Maden mi? - Evet, madenler. Metal.
- La Full Metal Péta...
- Metal Zırhlı Sürtük.
Métal.
Teneke!
Mais avec votre Bac, travail des métaux, maths, science, si vous avez la moyenne, vous ferez quoi?
Ama lise bitirme sertifikalarınız, metal işleri, matematik, fen, geçerseniz tabii, nereye gidiyor?
Pas de metal au delà de cette limite.
BU NOKTADAN SONRA METAL YASAKTIR
Donc il y a des mutants qui pullulent dans le monde, Et tout ce que nous avons ce sont des robots géants?
Şimdi bana bu mutantların dünyadan farklı olduklarını ve en iyi savunmamızın devasa metal robotlar olacağını mı söylüyorsun?
En cours de soudure, avec Fishman?
Fishman'dan Metal Laboratuvarı dersi aldın mı?
C'est le Dinobot qui a causé l'extinction.
Büyük yok oluşa bu metal neden oldu.
J'ai toujours pensé qu'ils n'étaient que cela.
Sadece metal. Hep öyle olduklarını sanmıştım.
Tant que t'as pas un python et du metal a fond à 4h du mat... On va devenir de très bon amis.
Piton beslemiyorsan ve sabahın 4'ünde death metal dinlemiyorsan... iyi anlaşacağımıza eminim.
Heavy Metal, envoie les hommes.
Heavy Metal, işçiler çıkabilir.
Avez-vous un appareil cardiaque?
metal bir şey yok üzerinde değil mi?