Mötley tradutor Turco

Deux anciens roadies de Mötley Crüe, devenus clodos.

Eski Motley Crue rock gurubu elemanları, şimdi serseri olmuşlar.

- T'étais roadie avec Mötley Crüe? - Ouais.

- Motley Crue'la mı beraber miydiniz?

Tu devrais lire ce bouquin sur les Mötley Crüe.

Motley Crue'nun kitabını mutlaka okumalısın.

Comme Mötley Crüe et Winger.

Oh, Motley Crue ve Winger'ı gibi mi?

... et de Mötley Crüe.

... ve Motley Crue.

" Je vais danser toute nue sur la musique de Mötley Crüe.

" Bundan sonra Mötley Crüe şarkıları eşliğinde çıplak dans edicem.

Iron Maiden, Mötley Crüe, Van Halen.

lron Maiden, Mötley Crue, Van Halen.

Je me rends sur son lieu de naissance, Sunset Strip, pour parler, avec Vince Neil de Mötley Crüe, du passage de l'image du heavy metal du cuir à la dentelle.

Ben de onun doğum yeri olan Sunset Bulvarı'na gidiyorum. Motley Crue'nun şarkıcısı Vince Neil ile deriden dantele geçişi konuşmaya...

Puis avec la nouvelle version de Mötley, Theater of Pain, on voulait faire l'inverse de ce qu'on avait fait.

Bir sonraki albüm Theater of Pain için, çok farklı bir şeyler yapmaya karar verdik.

J'écoutais Mötley Crüe et c'étaient leurs seules occupations d'après les paroles.

Motley Crue dinlerken bu adamlar başka bir şey yapmıyorlar galiba diye düşünürdüm.

Avec Mötley, on voit jusqu'où vont les femmes et comment elles se retrouvent dans des situations compromettantes sans ressentir aucune honte.

Motley'lerle takılırsan, bir kadının nereye kadar gidebileceğini, utanmadan ne pozisyonlara girdiğini öğrenirsin.

Mais c'est vraiment le bazar ici. Bien.

Sanki Mötley Crüe gelmiş.

Cela incluait un peu de Mötley Crüe et beaucoup de Jäger.

Gerçi bunda biraz Motley Crue'nun ve çokça Jager'ın etkisi vardı.

Elle pense que Motley Crue est le groupe le moins sexy de tous les temps.

Ona göre Mötley Crue tüm zamanların en az seksi grubudur.

Je sais ça. Je parlais plutôt de ne pas se rappeler le nom du bassiste de Mötley Crüe.

Onu biliyorum, ben daha çok Mötley Crüe'nin basçısını hatırlamamaktan bahsediyorum.

Suis-je dans un clip de Mötley Crüe?

Hastane fantezili bir filmdeyim.

Elles tournent un clip de Mötley Crüe ici ou...

Mötley Crüe'yu burada mı çekiyorlar? Yoksa...?

Je me suis assis à droite de Metallica jusqu'à là pour Motley Crue, derrière le stade de Van Halen mais je n'ai jamais pensé Je serais ici.

Metallica'da tam şurada oturmuştum. Mötley Crüe'da ta yukarıda, Van Halen'da sahne arkasında. Ama burada duracağım asla aklıma gelmezdi.

Vous nous avez donné Mötley Crüe.

Sizde bize Motley Crue'yu verdiniz.

Mötley Crüe : behind the music.

Motley Crue'nun Behind The Music belgeselinde değiliz.

On aime tout les deux les nichons et Mötley Crüe.

İkimiz de göğüsleri ve Mötley Crüe grubunu seviyoruz.

les Pistols, Motorhead, Mötley Crüe, Clapton, Sabbath, Ozzy.

Pistols, Motorhead, Motley Crue Clapton, Sabbath, Ozzy.

"Un hôtel pour gentilles familles", des charmants petits hôtels. Et voilà Mötley Crüe et Ozzy, complètement explosés.

Ne kadar mutluyuz! " triplerinde takılıp, havuzdan çıkıp hava yaptıkları otellere tamamen uçmuş Ozzy ve Mötley Crue girerdi.

À un concert des Mötley.

Motley Show'un kulisinde.

les Pistols, Motorhead, Mötley Crüe,

Pistols, Motorhead, Motley Crue,

Je veux dire, tu es celui qui s'est fait viré de la tournée de Motley Crue pour avoir fait pleurer Tommy Lee.

Tommy Lee'yi ağlattığın için Mötley Crüe'nun tur otobüsünden atılmış adamsın.

Voici "Shout at the Devil" de Mötley Crüe, pour Mallory K., de la part de son admirateur secret.

Sırada Motley Crue'dan Shout at the Devil. Mallory K.'ya gizli hayranı tarafından ithaf edildi.

Motley papillon!

Rengarenk güve!

Il y a une chanson formidable par Motley Crue.

Motley Crue'nun çok güzel bir şarkısı var.

Elle gérait la cafétéria de l'école primaire à Motley, jusqu'à ce qu'elle brûle l'année dernière.

Geçen sene yanana dek Motley'deki bir okul kafeteryasında çalışıyordu.

- Ouais.

Zaten o Motley Crue idi.

En plus, c'est avec Motley Crüe.

Pekala Lydia.

Mon collègue, Ron Motley, et moi poursuivons l'industrie du tabac pour l'État du Mississippi, pour que l'État se fasse rembourser les frais médicaux concernant les maladies reliées au tabagisme.

Ortağım Ron Motley ve ben Mississippi eyaleti adına sigara bağlantılı hastalıkların tedavi masraflarının karşılanması amacıyla tütün sektörüne dava açtık.

Veuillez demander à M. Motley s'il croit que son témoin sera là.

Lütfen Bay Motley'ye şahidin gelmesini bekleyip beklemediğini sorar mısınız?

M. Motley, on a des droits.

- Bay Motley, haklarımız var.

Mais comme dans les chansons de Motley Crue...

Motley Crue'nun dediği gibi...

Un t-shirt de Motley Crüe.

Bir adet Motley Crue konser tişörtü.

Le nouveau Klausserman, "Blankets" de Cray Thompson, et "Dirt : l'histoire des Motley Crue"

Klausserman'ın son kitabını, Cray Thompson'dan Blankets'i, ve Motley Crue's Dirt'ünü koydum.

l'histoire de Motley Crue. "

the Motley Crue Story. "

Caméras, micros pour enregistrer les phénomènes paranormaux. Vous avez l'electromagnétomètre pour enregistrer l'énergie électromagnétique, et bien sûr il y a la vieille, machine de réaction neurologiques pour mesurer l'activité synaptique. Et il y a le lecteur MP3 comme ça je peux écouter Motley Crue.

Doğaüstü aktiviteleri kaydedebilmek için kamerlar ve mikrofonlar elektromagnetik enerjiyi yakalayabilmek için bir elektromagnetomotor ve elbette sinaptik aktiviteleri yakalamak için eski ama güvenilir bir geribesleyici ve Motley Crue'yı dinleyebilmem için bir mp3 çalar

Seaton Motley nous rejoint par satellite.

Carolina'ya, muhabir arkadaşımız Seaton Motley'e bağlanıyoruz.

Avec qui il a fait la fête, Motley Crue?

Kimle parti veriyordu, Motley Crue ile mi?

On est le meilleur groupe de reprises de Motley Crue... De tout l'Ouest de Cleveland.

En ateşli Motley Crue anma grubuyuz Batı Cleveland'da.

Lou Dorchen, légendaire chanteur du célèbre groupe de métal Motley Lue, qui a pris le monde par surprise pour devenir un vrai dieu du rock.

Süper metal grubu Motley Lue'nun efsanevi vokalisti Lou Dorchen, bir anda dünya sahnesine fırlayıp rock ilahı kavramının karşılığı haline geldi.