Translate.vc / Francês → Turco / Nano
Nano tradutor Turco
467 parallel translation
FIN
Çeviri : nano
Sous-titres : Catherine CADOU
Çeviri : nano neco _ z
FIN
Çeviri : DiVXPlanet Aktivite Çeviri ekibi : fjallraven, rhineceros, ozz, nano, nazo82, Sacit, NeOttoman
Finitions à la main, microvision et laser à nano-impulsion.
Fantastik! En ince sınırına kadar elle yapılmış,
Kazuko Inano Hosei Komatsu
KAZUKO I NANO HOSEI KOMATSU
Impossible sans une jonction pour 7 ou 8 nanosecondes!
- Yapamıyorum 7 veya 8 nano saniye içinde önümüzde başka bir bağlantı yok.
Grâce à notre expérience en nanotechnologie, nous pourrions introduire une espèce destructive de nanites.
Nano teknolojideki şu an ki tecrübemizle Borg'ları içten yıkacak yıkıcı cins nanitler üretebiliriz.
Le groupe principal est basé sur un nanoprocesseur FTL composé de 25 kélilactéraux bilatéraux dont 20 sont monopolisés par le terminal heisenfram principal.
Çekirdek element, 20'si ana heinsafram terminale bağlı 25 çiftli kelilaktiral ile bir FTL nano işlemciye dayanıyor.
Je vais implanter des fibres nano-corticales dans votre cerveau.
Beynine nano-kortikal teller yerleştiriyorum.
Je n'ai jamais vu d'armes biogéniques aussi résistantes aux radiations.
Radyasyona bu kadar dayanıklı nano biyojenik silah görmedim.
Mais à la lumière des sentiments du peuple à l'égard de Kubus, je préfère soumettre le vaisseau qui le transporte à un contrôle de sécurité, afin d'éviter toute tentative de sabotage. Cela inclue un balayage moléculaire pour détecter toute nanotechnologie.
Ama Kubus hakkındaki kamu vicdanının ışığı altında hiçbir gemi içinde Kubus varken sabotaj ihtimaline karşı güvenlik kontrolünden geçene kadar ayrılamaz ve bu da nano teknoloji olasılığına karşı moleküler tarama gerektirir.
Seriez-vous heureux dans un atelier à faire joujou avec des tricordeurs?
Bir atölyede nano devreler yaparak, tarayıcılarla oynayarak oyalanmaktan mutlu olur muydun?
Tu tentes d'incuber un androïde à structure neuronale?
Doğurabilir nano - teknolojik androidler üzerine çalışıyorsun.
Tu vois là, des millions de structures neuronales dans une solution choroïdale qui absorbe les molécules de verre qui vont régénérer ce serpent.
Milyonlarca nano makine solüsyonun içinde harekete geçiyor. Cam moleküllerini çekiyor ve onları yılanın parçalarını üretmek için kullanıyorlar.
Les cellules neuronales en silicium se régénèrent à partir du verre.
Nano hücreler silikon yapıdadır dolayısıyla, yenilenmek için cama ihtiyaç duyarlar.
Tu obtiens... une mort cellulaire.
Yaptın mı... .. nano-ölüm
Organisme synthétique à structure neuronale, exactement.
Nano-teknolojilerin suni organizmaları, kusursuz olabilir.
Quel dommage de détruire le prototype des futurs humanoïdes neuronaux!
Gelecekteki, bedensel nano-teknolojilerin ilk örneğini yok edeceğiz
Chaque nanoseconde.
Her nano saniye.
Oui, mais renforcez cette tubulure avec un nano-polymère.
Evet, bu iyi ama kanalları nano-polymer ile kuvvetlendirmeniz lazım.
Un réseau très complexe de circuits bio-neuraux. Des nanofibres...
Çok karmaşık bir nano fiberden yapılmış biyo nöro çevrim.
Elles ont été trouvées à l'intérieur de la blessure par des nanites qui reconnaissent des combinaisons d'ADN inhabituelles.
Benim dizayn ettiğim nano robotlar tarafında, başta bulunana yaradan çıkardığım, farklı bir DNA.
On ne peut pas le laisser seul une nanoseconde.
Bu küçük adamı, bir nano saniye bile yalnız bırakmaya gelmez.
Accès simultané à 47 millions de canaux de données. Traitement transluminal de 575 trillions d'opérations à la nano-seconde.
47 milyon veri kanalına eşzamanlı giriş, transluminal işlemde nanosaniye başına 57.5 trilyon hesaplama.
Ils libèrent des nanosondes dans le sang.
Birkere derinin altına girdimi, kana bir grup nano robot yayıyorlar.
Le sang est le 1 er tissu attaqué.
Nano robotların ilk saldırdığı doku kurbanın kanı.
Je doute qu'on puisse détruire les nanosondes, mais on peut peut-être les ralentir.
Borgların nano robotlarını yok etmemiz konusunda şüphelerim var, ancak onları yavaşlatabiliriz sanırım.
Faisons une dissection submicronique des sondes pour essayer de comprendre le mécanisme d'assimilation.
Şuana kadar elde ettiğimiz nano robotlar üzerinde ayrıntılı bir inceleme yapalım, bakalım onların asimilasyon mekanizmasını anlayabilecekmiyiz.
- J'espère introduire une armée de nanosondes borgs dans son sang pour éradiquer l'infection.
Umuyorumki enfeksyon yok edilmek üzere modifiye edilmiş Borg nano robotlarını kanına verdiğimiz zaman enfeksyonu yok edecektir.
J'ai analysé les nanosondes.
Bildiğiniz gibi, ben Borg nano robotlarını araştırıyorum.
La sonde pourra maintenant œuvrer sans être repérée.
Böylece, nano robotlar görevlerini farkedilmeden yapabiliyorlar. İzle.
En apprenant aux Borgs à modifier leurs nanosondes, ils pourraient créer une arme contre leurs ennemis.
Eğer Borgları nano robotlarını nasıl modifiye edebilecekleri hakkında eğitebilirsek, yabancı türle savaşmak için bir planları olmuş olur.
Vous êtes le seul à savoir comment modifier les sondes.
Doktor, nano robot modifikasyonları hakkında sadece sizin tam bilginiz var.
Aujourd'hui, l'attention des gens se mesure en nanosecondes.
İnsanların ilgisini bugün nano saniyelerle ölçmek mümkün.
Quand vous vous êtes interposée, nous avons modifié la puissance de l'énergie au moment oû elle a jailli du mur pour vous frapper.
Sen diğerinin önüne atladığında, duvardan ayrılıp sana çarptığı zaman nano saniyelerde gücü ayarlayabildik,
- Les nanosondes borgs.
Borg nano sondaları.
- Des nanosondes?
Nano sondaları mı?
Je vais modifier les phaseurs pour qu'ils tirent des nanosondes.
Fazer tüfeklerini, nano sonda atabilecek şekilde modifiye edeceğim.
- A vos ordres. Activez les charges de nanosondes.
Nano sonda patlayıcılarını çalıştırın.
Je crois, mais il me faudra une autre dose de nanosondes borgs.
Sanırım, ama bir miktar daha nano sondalardan ihtiyacım olacak.
Présentez-vous sur le pont 11 et apportez des nanosondes.
Evet. Hemen Güverte 11'e git ve bir miktar nano sonda ver.
- Les nanosondes?
Nano sondalar?
Les nanosondes se multiplient.
Nano sondalar çoğalıyor.
Préparez-vous à recueillir les nanosondes.
Nano sondaları hasat etmeye hazırlan.
Ils ont extrait des nanosondes par mes tubules d'assimilation.
Asimilasyon borularımdan nano sondaları çıkardılar.
Ils ont emporté les nanosondes vers un autre sujet attaché, lui aussi. Puis ils l'ont... assimilé.
Nano-sondaları başka bir deneğe götürdüler- - o da bağlanmış durumdaydı- - ve onu asimile ettiler.
Sous-titres :
Çeviri : nano neco _ z
FIN
Çeviri : nano neco _ z
Dortoir municipal de Kphsiong, Taïwan.
İyi Seyirler Çeviri : nano neco _ z MEMUR KONUTLARI KAOSHIUNG İLÇESİ
Ça va?
İyi misin Nano?
J'ai dû extraire le nano-prospecteur mais ça va aller.
Küçük cismi çıkarttım ve iyileşeceksin.