Translate.vc / Francês → Turco / Native
Native tradutor Turco
73 parallel translation
Regardez.
[Native] Bak.
Tu vas avoir un tomahawk dans le crâne si tu continues comme ça.
[Native ] [ CalamityJane Gasps] Eğer konuşmaya devam edersen beynine bir balta yiyeceksin.
Qu'est-ce qu'il dit, Bill?
[Native] Ne diyor Bill?
Je rêvais d'une belle native bien en chair.
Rüyamda güzel, şişman bir yerli kadın görüyordum.
- Elle s'appelle Clarisse. Mi-française, mi-native.
Adı Clarisse, yarı Fransız, yarı adalı.
Etes-vous native de Boracho?
Teşekkür ederim. Boracho'nun yerlisi misiniz?
Native? Mais je suis née ici!
Yerli değilim, burada doğdum!
Notre étoile native est Sahndara.
Yerel yıldızımız, Sahndara'dır.
Il a également pensé que sa réputation était maintenant assez grande pour qu'il puisse retourner à sa native Florence, quittant l'enseignement plutôt morne qui était devenu onéreux pour lui, pour lequel Venise le payait à son université de Padoue,
Köklerinin dayandığı memleketi Floransa'ya dönerek,... parasını Venedik yönetiminin ödediği ve artık kendisine yük olmaya başlayan,... Padova Üniversitesi'ndeki sıkıcı dersleri bırakarak,
Mais je suis native d'Edam.
Aslen, Edam doğumluyum.
Il existe un autre acte notarié fait par devant Me Lombarti, avec le témoignage d'Hendrickje Stoffels, fille de Stoffels-Jaeghert, âgée de 23 ans et native de Ransdorp, près de Bredevoort.
# Noter Lombarti'nin huzurunda, belgeye bir başka ifade daha yazılmıştır : Stoffels-Jaegher'in kızı, Bredevoort yakınlarındaki Ransdorp köyünden... #... 23 yaşındaki Hendrickje Stoffels'in ifadesi.
Mais vous n'êtes pas une native, pourtant?
Ama sen yerlisi değilsin, değil mi?
Ils avaient l'habitude de garder Native Dancer là-bas.
Native Dancer'ı burada besliyorlardı.
Elle est native de votre plan... pays.
Gezeg... ülkenizin yerlisi.
Notre exam porte sur "Native son".
'Kara Çocuk'diye bir romandan sınav olacağız. Sadece o kitaptan.
"Native son"? Je ne connais pas.
'Kara Çocuk'mu o neymiş?
"Our home and native land"
Evimiz ve esas yurdumuz
Aresia n'est pas native de notre île.
Anlayacağın, Aresia bir amazon olarak doğmadı.
Aresia n'est pas native de notre île.
Aresia doğuştan bir amazon değildi.
Je devrais peut-être sortir avec un anglais négatif. ( Elle veut dire natif )
Belki de olumsuz ( negative ) konuşan biriyle çıkmalıyım. ( Yerli ( native ) demek istedi )
Savais-tu que la population native d'ici...
- Buradaki yerel nüfusun...
On pense que cela a à voir avec des vieux ossements que l'on a trouvés là-bas... des os de native américains.
Bunun bulduğumuz eski kemiklerle alakası olabileceğini düşündük... yerlilerin kemikleri.
Seulement 10 % de la Cisjordanie est peuplée de colons juifs, pourtant ils bénéficient de privilèges aux dépens de la population native palestinienne.
Batı Şeria'nın ancak % 10'unu Yahudi Yerleşimciler oluşturmakta ve yine de yerli Filistinli nüfusa rağmen üstün imtiyazlarının keyfini çıkarıyorlar.
Elle est native des forets du nord-est du New Jersey.
New Jersey'nin kuzeydoğusundaki ormanlarda yaşıyor.
Malgré cela... il y a quelques années, une jeune chambrière native du Salvador s'est retrouvée enfermée dans la salle de bains.
Ama yine de... Birkaç yıl önce, El Salvador'lu genç bir hizmetçi kendini banyoda kilitlenmiş halde buldu.
"Native Dancer", "War Admiral", "Secretariat".
Native Dancer, War Admiral, Secretariat.
Une espèce de carpe spécifique, native uniquement de Turquie, Syrie et Iran. Tout ce qu'il me reste à faire est trouver comment une écaille de ce poisson a fait le tour du monde pour finir dans le bras de notre victime.
Yapmam gereken tek şey, dünyanın öbür ucundaki bir balığın pulunun, nasıl olup da kurbanın koluna yapıştığını bulmak.
"Meurtres en Suède étudie le cas de Magda Lovisa Sjöberg, " native de Dalécarlie. "
İsveçli katillerin Seri Cinayetleri'nde, Dalarna'dan Magda Lovisa Sjöberg'i inceleyeceğiz.
- 17 ans, native de Uppsala.
Uppsala'da 17 yaşında bir kız.
Native de Thaïlande.
Taylandlı.
Native of Renteria, 112 ans de prison.
Renterialı. 112 senelik mahkûmiyeti var.
Cette native de Quincy tentera de devenir la plus jeune participante à l'éprouvante course autour du monde VELUX 5 Oceans.
Quincy'nin yerlilerinden olan bayan yarışmacı, zorlu VELUX 5 Oceans yarışmasında, dünyayı dolaşan en genç kaptan olmaya çalışacak.
J'ai toujours voulu sauver une famille native d'Amérique de ces rapaces de cavaliers.
Her zaman bir yerli Amerikan ailesini zorba süvarilerden kurtarmak istemişimdir.
Aucune n'est native de New York.
Bunların hiç biri New York'ta yetişmiyor.
- Le retour de la native.
- Buralı birinin geri dönüşü.
Sedona Gibson, 19 ans, native de Phoenix, trouvée morte dans un hôtel la semaine dernière.
19 yaşında kadın, adı Sedona Gibson, aslen Phoenix'li, geçen hafta bir otel odasında ölü bulundu.
Si c'était dans la langue native de Tatooine Nous ne serions pas capables de suivre.
Yerli tatooine dilinde olsaydı filmden hiçbir şey anlamazdık.
Alors, Leslie. Vous êtes native de Pawnee?
Leslie, Pawnee'nin yerlisisin değil mi?
Bien sûr. Bien sûr.
[Speaking Native Language] Tabii.
Tu ne l'aimes pas, hein?
[Native] Sevmedin mi?
- Soldat.
[Native] Asker.
Qu'est-ce qu'il dit?
[Native] Ne diyor?
Bill, qu'est-ce qu'il y a dans cette montre?
[Native] Bill saatin içindeki ne?
Où?
[Native]
Squaw pas mentir.
[Native] Kadın yalan söylemedi.
Aidez-moi à l'apporter à la charrette.
[Groaning ] [ Native Screams] Arabaya kadar taşımama yardım et.
.
- [Brave Answers In Native Language]
Native Dancer, le cheval.
Native Dancer bir at.
Alors, c'est quoi ce "Native son"?
Şu "Kara Çocuk" neyin nesi?
Tiens, maintenant tu as ce livre "Native Son"...
Kara Çocuk kitabını ele alalım dersin.
"Native American."
"Amerikan Yerlisi."