Translate.vc / Francês → Turco / Nest
Nest tradutor Turco
159 parallel translation
Non, ce Nest pas ga.
Hayır, bu doğru değil.
Je suis sûr que Monsieur me comprend, nest ce pas?
- Beyefendinin beni anladığından eminim. - Hem de çok iyi.
Nest-ce pas une épidémie de rage?
Yani bunun bir kuduz salgını olmadığını mı söylüyorsunuz?
Un soir, défoncé, il a dragué un mec à l'Eagle's Nest.
Geçen gece iyice kafayı buldu. Eagle's Nest'de birine yazdı.
Ce nest pas très catholique mais.., Vous n'irai pas plus haut que le second.
Size batıl inanış gibi gelebilir ama sakın en sona kalmayın.
Un manchot est descendu au motel "Le Nid du rouge-gorge".
Tek kollu adam 9 nolu karayolda Robin's Nest Motelde kalıyor.
Si on faisait un film sur leur mariage, il s'appellerait : "Vol au-dessus d'un nid de coucous 2"
Bakın, biri onların evlilik filmini yapsaydı, adı One Flew Over the Cuckoo's Nest ikinci bölüm olurdu.
Eagle's Nest à Eagle One.
Kartal Yuvası'ndan Kartal 1'e.
Eagle's Nest à Eagle One.
Kartal Yuvası'ndan Kartal 1'e ;
Il vole votre magot pour dépanner le farfadet d'à côté... pendant que ma fille doit aller laver son linge à la rivière.
He robs your nest egg to bail out that little troll next door... Benim kızım giysilerini nehirde yıkarken.
T'as déjà vu Vol au-dessus d'un nid de coucou?
Cuckoo's Nest filmini gördün mü?
Quand il sera repéré, vous dégagez.
Yerini belirleyince, NEST ekibiyle gidin.
Où est le NEST?
- NEST hangi cehennemde?
- Le NEST arrive?
- Ken, NEST'in geldiğini söyle.
Figure-toi qu'on va déménager, quitter ce donjon au-dessus du bar... et avoir notre appart à nous.
Crow's Nest'teki zindandan kendimize ait bir yere taşınmaktan söz ediyorum.
/ / Find a nest in the hills Chill like Flynt / /
/ / Findanestin thehills Chilllike Flynt / /
Ici, David Leisure. Je jouais à la télé. Vous vous souvenez de moi?
Merhaba, ben David Leisure, beni "Empty Nest" ten komşu rolünden hatırlıyorsunuz.
Ils jouent One Flew Over the Cuckoo's Nest au ciné de la foire.
Oh, bak! Fuardaki Revival Tiyatrosunda "Guguk Kuşu" oynuyormuş.
Ceci, monsieur, nest pas New York!
Burası New York olamaz, beyefendi!
Mon pote Joey Fleiss est souvent au Nest, à Bloomfield.
Joey Fleiss, Bloomfield'deki The Nest'e takılır.
Eagle's Nest, ici Eagle One. Les cibles sont à portée.
Kartal Yuvası, Kartal Bir konuşuyor.
- Non. Avec Stewart en liberté, personne nest tranquille.
Stewart serbestken iyi olamam.
Vous étiez impliquée, nest-ce pas?
Bayan Kaye, bu işle ilginiz var, değil mi?
Lintérêt de cet homme pour Emma nest pas financier.
Beni dinleyin. Bu adamın Emma'ya olan ilgisinin parayla ilgili olmadığına sizi temin ederim.
Ce nest peut-être pas ce quil a voulu faire.
Belki de bunu yapmak istemedi.
Désolée, mais on nest jamais trop prudent.
Kusura bakmayın, ama tedbirli olmakta fayda var.
On nest pas là pour vos clients.
Mesele müvekkilleriniz değil.
Mais elle nest pas contagieuse.
Ama radyasyon bulaşıcı değil.
1 7 empreintes. Aucune nest fichée, mais jai ça.
Parmak izi veritabanıyla uyuşan yok, ama bunu buldum.
Pour prouver que le labo nest pas sécurisé.
Risher'ın çok zayıf güvenliği olduğunu kanıtlamak için.
Elle nest pas entrée par effraction.
Yani eğer resimleri çeken oysa, içeri zorla girmemiş.
Vous mavez trompé, Belle. Nest-ce pas?
Bana yanlış ipucu verdin Belle.
Nest-ce pas?
Değil mi? - Öyle.
Mais ça na pas marché, nest-ce pas?
Ama evdeki hesap çarşıya uymadı.
Rien nest officiel avant la fin de mes analyses.
Bunların hiçbiri resmi değil. Ta ki ben incelemeyi tamamlayana kadar.
Je peux te dire qui elle nest pas.
Sadece kim olmadığını söyleyebilirim.
Disons quil est marié et que Gina nest pas sa femme.
Adamın evli olduğunu, Gina'nın da karısı olmadığını söyleyeyim.
Elle nest ni à Gina ni à sa mère.
Gina'ya ve annesine ait olmayan oydu.
Leonard, la justice nest pas de votre ressort.
Sen buna karar veremezsin, Leonard.
Sauf que celle-ci nest pas passée par le canon.
Bu doğru, yalnız bu mermi namludan geçmediği için kullanılmamış. Ateşleme tapası muhtemelen nem yüzünden çalışmadı.
Raymond est mort. Et maintenant, depuis... depuis quelques semaines... ce nest plus la 1 re chose à laquelle je pense.
Ama şimdi birkaç haftadır öyle değil.
Oui et il nest pas très loin du lycée.
Ayrıca okula da yürüme mesafesi.
Donc, vous prépariez un attentat, nest-ce pas?
Demek siz bir eylem plânlıyordunuz.
Alors, vous savez quoi? On nest pas du même côté.
Demek ki ikimiz aynı tarafta değilmişiz.
Celle-ci nest pas passée inaperçue.
- Ama bu kızı biri görmüş işte.
Et le NEST?
Peki ya NEST?
Un nid pour les oiseaux lmpossible de décrire la beauté
A nest for birds, there ain`t no words
Les gens ne changent pas, nest-ce pas?
İnsanlar değişmez, öyle değil mi?
Lui, nest pas tombé.
Bu düşmüşe benzemiyor. Biri onun canını çıkartana kadar dövmüş gibi görünüyor.
Le frein nest pas déchiré.
Frenulum yırtılmamış.
Mais il nest pas autorisé à me dire qui était avec lui.
Yanında biri daha varmış ama yasalar gereği adını açıklamadı.