Translate.vc / Francês → Turco / Norbit
Norbit tradutor Turco
128 parallel translation
Je m'appelle Norbit Albert Rice et j'étais orphelin.
Adım Norbit Albert Rice. Ben yetimim.
Qui voudra d'un Norbit chauve?
Kimse kel bir Norbit istemez!
Norbit, où tu vas?
Norbit nereye gittin?
Allez, Norbit!
Haydi, Norbit!
Allez!
Haydi, Norbit! Haydi, Norbit!
- Norbit.
- Norbit.
- Norbit?
- Norbit mi?
- Norbit.
- Adım Norbit.
J'attends des appels importants aujourd'hui.
Bugün birkaç önemli telefon bekliyorum, Norbit.
Pauvre Norbit.
Zavallı, Norbit. Olamaz.
Norbit, quelle femme tu as trouvée!
Norbit. Karın, ne kadınmış ama.
Il faut que je te parle une seconde.
Norbit, seninle biraz konuşmak istiyorum.
Je crois que je peux me permettre de prendre la parole pour porter un toast aux mariés et parler de Norbit.
Bir konuşma yapıp gelin ve damat için... kadeh kaldırmamın uygun olacağını düşünüyorum. Size Norbit'ten bahsedeyim.
J'ai élevé Norbit comme mon propre enfant.
Norbit'i ben büyüttüm. Öz oğlum gibidir.
Et je tiens à dire que je suis très surpris, Norbit, que tu épouses Ratimore.
Şunu söylemek istiyorum : Ratimore ile evlenmene çok çok şaşırdım.
Quand Norbit était petit, il aimait courir partout, tout nu.
Norbit küçük bir çocukken ortalıkta çıplak gezmeyi çok severdi.
Et Norbit, quand il était petit, avait un zizi de la taille d'un pâté impérial.
Daha küçücükken bile kocaman bir pipisi vardı.
- Pas vrai, Norbit? - Oui, c'est vrai.
- Bunu sen de biliyorsun, Norbit.
Et un jour, au ruisseau, Norbit était tout nu et un serpent venimeux saute et lui mord les fesses.
- Bu doğru. Yine bir gün, dere kenarında çırılçıplak koştururken zehirli bir yılan sıçrayıp Norbit'i kıçından ısırdı.
Norbit s'évanouit.
Norbit bayıldı. Önce öldü sandım.
"J'aspire le poison des fesses de Norbit? Ou je le laisse mourir?"
Norbit'in kıçından zehri emecek miydim yoksa onu ölüme mi terk edecektim?
" Norbit peut bien y rester,
Varsın ölsün.
Même avec le poison en lui, il est pas mort.
Yılan tarafından ısırılmasına rağmen Norbit ölmedi.
Depuis, je sais qu'au plus profond de toi, tu es très fort.
Norbit, senin ta derinlerde büyük bir güce sahip olduğunu biliyorum.
Alors, je vous souhaite à tous, et à Norbit, beaucoup de bonheur, de paix et d'amour.
Buradaki herkese ve en çok da Norbit'e mutluluklar, huzur ve sevgi dilerim.
À Norbit et Rasputia!
Norbit ve Rasputia'ya.
Tu sais ce qui serait romantique?
Norbit, ne yapsan romantik olurdu biliyor musun?
Norbit, je t'ai déjà dit de pas dérégler mon siège!
Norbit sana arabamın koltuk ayarını değiştirme demiştim!
Voilà Norbit. Pile à l'heure.
Norbit geliyor, her zamanki gibi tam saatinde.
Le bon vieux temps, quoi! Quand on était macs.
Pezevenklik yaptığımız günlerdeki gibi, Norbit.
Ça t'intéresserait une paire de pompes, une nouvelle coupe?
Norbit, yeni bir ayakkabı almak ya da saçını kestirmek ister misin?
Puisque t'as envie de courir, bouge-toi jusqu'au Rib Shak. Va m'acheter des travers de porc... avec de la sauce épicée.
Madem koşmak istiyorsun, Norbit bir koşu gidip bana kaburga alıver.
Qu'est-ce qu'il te prend?
Norbit! Ne yapıyorsun?
Norbit, ça c'est de la marionnette!
Norbit, ilginç bir kukla gösterisiydi.
Norbit...
Norbit.
Norbit, regarde...
Norbit, baksana.
Norbit, mon fiancé Deion Hughes.
Norbit, bu nişanlım, Deion Hughes.
Norbit était mon inséparable à l'orphelinat.
Deion'a ikimizin yetimhanede badi olduğunu anlatıyordum.
Deion s'y connaît bien en immobilier et il va m'aider à acheter l'orphelinat!
Deion emlak işlerinde tecrübeli olduğundan yetimhaneyi almama yardım edecek, Norbit.
Combien de fois je dois te dire de pas toucher à mon siège?
Lanet olsun, Norbit! Sana kaç kere koltuğumla oynama dedim!
Tu seras jamais rien sans moi!
Sen bir hiçsin ve bensiz hep öyle kalacaksın, Norbit!
Je t'en prie! J'attends un enfant!
Norbit, lütfen, hamileyim!
Oui, Norbit, tu n'as rien remarqué?
Evet, Norbit, anlamadın mı?
Norbit, on va former une famille!
Bir aile olacağız, Norbit.
Norbit, prends-moi dans tes bras, papa!
Norbit, sarıl bana, lütfen, Baba.
S'il te plaît!
Lütfen, Norbit.
Je savais pas que tu étais marié!
- Norbit, evli olduğunu bilmiyordum.
Comme vous êtes mariée à Norbit...
Norbit'le evli olduğunuz için sanmıştım ki...
Norbit!
Norbit!
Je prends...
Ben Norbit'i seçiyorum. - Olamaz.
Tiens, Norbit.
Al bakalım, Norbit.