Translate.vc / Francês → Turco / Objection
Objection tradutor Turco
3,002 parallel translation
Dans ce cas, tu n'auras pas d'objection à ce qu'on fouille ta chambre.
Pekala o halde... Odana bakmamıza itiraz etmezsin herhalde.
Je ne tolérerai pas une objection, les gars!
Mahvetmeyin.
- Objection.
- İtiraz ediyorum.
- Objection, c'était de l'autodéfense.
Bu tarife itiraz ediyorum.
Objection.
İtiraz ediyorum.
Objection!
- İtiraz ediyorum!
Objection rejetée.
İtiraz kabul edilmedi.
Objection rejetée.
İtiraz reddedildi.
- J'ai dit : "Objection"!
- İtiraz ediyorum, dedim.
Objection.
Yönlendirme. Ne?
Il va omettre une objection et le juge approuvera.
O karşı çıkacak ve hakim idame edecek.
Objection.
- İtiraz ediyorum.
Non, mais il a parlé à mon mari, et il lui a envoyé un lien vidéo... Objection...
Hayır ama kocamla konuştu ve ona bir video bağlantısı- -
- Objection!
- İtiraz ediyorum!
- Objection.
- itiraz ediyorum.
Objection, un apparté, Votre Honneur?
İtiraz ediyorum, yanınıza gelebilir miyiz Sayın Yargıç?
Je répondais juste à une objection.
Ben sadece bir itiraza cevap veriyordum.
Cela étant dit, L'objection de pertinence est de nouveau rejetée.
Kitaba yaptığınız itiraz tekrar reddedildi.
Objection.
- İtiraz ediyorum. - Kabul edildi.
- Objection!
- Reddedildi.
L'objection est rejetée.
İtiraz reddedildi.
Votre Honneur, j'élève une objection à cette réunion.
Sayın Yargıç bu toplantıya itiraz ediyorum.
J'élève une objection à Mme McDeere d'approcher la cour ex-parte à propos d'un témoin.
Bayan McDeere'ın bir tanıkla yanlı olarak konuşmasına itiraz ediyorum.
Objection! A supprimer.
İtiraz ediyorum!
Objection
- İtiraz ediyorum!
Objection, Votre Honneur!
- İtiraz ediyorum Sayın Yargıç!
Objection retenue ;
İtiraz kabul edildi.
Je n'ai certainement aucune objection à cela.
Buna hiçbir itirazım yok.
Aucune objection?
İtiraz var mı?
Si Martin a réellement dit ça, j'ai pas d'objection, en théorie.
Eğer Martin bunları söylediyse, benim bu teoride hiç bir itirazım olmaz.
La sénatrice Stephanie Vaughn. La diplômée de Wellesley est devenue une icone féministe. Connue pour son objection parlementaire de trois jours d'un projet de loi républicain visant à éliminer l'éducation sexuelle.
Tuzlu krakerler, zencefilli gazoz rafın üzerindeki bütün işe yaramaz dergiler
Vous vous enfuyez avec ces garçons malgré mon vigoureuse objection.
Bu çocuklara benim gözetimim altındayken el koyuyorsunuz.
Objection!
İtiraz ediyorum.
C'est la 6ème fois que je dois faire une objection quand Claire s'aventure en dehors des limites que vous avez fixées
Belirlediğiniz sınırları ihlâl ettiği için Claire'e altıncı kez itiraz etmek zorunda kalıyorum.
Objection Retenue
- Kabul edildi.
Aucune objection?
İtirazı olan?
Je n'ai pas d'objection.
Senin yoluna çıkacak değilim.
Et bien, si tu avais été ici pour la phase de conception, tu aurais pu enregistrer cette objection.
Eğer tasarlama aşamasında burada olsaydın, o objeyi kendin bulabilirdin.
Objection, votre honneur.
İtiraz ediyorum, sayın yargıç.
objection- - extrapolation.
İtiraz ediyorum, tartışmacı.
Oh après vous Objection!
Sen söyle. - İtiraz ediyorum!
Rossi : Objection. pertinence.
- İtiraz ediyorum, alakasız.
Objection, M. le Juge.
İtiraz ediyorum sayın hakim.
Il y a une objection quelque part?
Bunda bir itiraz mı var Bay Higgs?
Objection, Votre Honneur.
İtiraz ediyorum, Sayın Yargıç.
Hm, objection votre honneur.
- İtiraz ediyorum Sayın Yargıç.
Objection!
İtiraz ediyorum!
Objection quand même!
Ben yine de itiraz ediyorum.
Objection!
- İtiraz ediyorum.
Pas d'objection pour ce juré.
Bu jüri üyesine bir itirazımız yok.
Pourquoi ne faites vous pas d'objection?
- Neden itiraz etmiyorsun?