Translate.vc / Francês → Turco / Often
Often tradutor Turco
24 parallel translation
"est-ce Dupond D ou Dupont T?"
"is it often or of-ten?" ( kelime oyunu )
J'ai souvent marché dans cette rue
# I have often walked # Down this street before
Souvent il s'est jeté au feu ou à l'eau pour le tuer.
He's often thrown it into fire or water to kill it.
Je pense souvent A un endroit que je ne connais pas
I often stop and think About a place I've never seen
In combinatorics, we often consider the angle of observation.
Kombinatorik analiz yaparken biz, baktığımız açıyı da göz önünde bulundururuz.
Capitava often remain on foot perch?
Sonra tıkanırdık. Queen'i çok fazla dinlemekten, akünün bitmesiyle karavanda kalmışlığım çok oldu.
It happens often while I eat that I suffer a lot but no one notices... because...?
Yani, uzun zamandır acım devam ediyor, ben sürekli yemek yiyorum büyük bir acın olması ve kimsenin onu fark etmemesi ; çünkü bu konuda sızlanmaktan sıkıldım.
Often it is a nihilistic idiot... fottutamente sarcastic and others are very vulnerable and sincere.
Genel olarak, nihilist bir ahmaktım, hep dalga geçerdim ve diğer zamanlarda çok kırılgandım ve çok içtendim.
I like fun, every so often. "
Bazen, ben de eğlenmek isterim. "
Often spoiling.
Pek çok defa, mahvolmuş durumdayımdır.
But often jumps suffered the conclusions... and...? his weakness.
Ama çok defa o, hemen sonuçlara atlar bu, onun zayıf noktası.
Often l'm playing thinking to another and, lifting her gaze Public... I notice that are really enjoying.
Pek çok defa, hareketin içinde gezermişim gibi izleyenlerin içinden bakardım kendileri nasıl eğlendirdiklerini görmeye çalışırdım.
I thought cos? often to kill for stomach pain that I do not fregava a cock to die.
Mide acım yüzünden uzun zaman kendimi öldürmeyi düşündüm, kimin ölüp kimin ölmeyeceği umurumda değildi.
Tu as touché au thermostat? Ou cuisiné avec de la coriandre?
Termostatı mı ayarladın, yemeğe kişniş mi koydun, "often" derken t'yi de mi telaffuz ettin?
Et Jack est aussi moche que les filles Qu'il essaie d'embrasser.
While Jack's as ugly as the girls he'll often try to kiss.
♪ Maybe I didn t love you ♪ ♪ quite as often as I could have ♪
d Belki seni sevmedim d d sevebileceğim kadar sık değil d
♪ I know l'll often stop and think about them ♪
* Biliyorum durup düşüneceğimi onları sıkça *
♪ Maybe I didn t love you ♪ quite as often as I could have ♪
* Belki seni sevemedim * * yeterince sık... *
♪ I read the Bible often
"Sıkça okurum İncil'i..."
Tu te mets souvent dans le pétrin.
Often put you in trouble.
Camels Often Sit Down Carefully
Camels Often Sit Down Carefully...
Ceux d'entre nous qui sont à la base surtout solitaires, nous devons souvent recourir aux seuls moyens disponibles.
Those of us who exist on a mainly solitary basis, you know, we have to often resort to the only means available.
♪ often drifting in a busy sky-y-y ♪
♪ often drifting in a busy sky-y-y ♪
♪ Often it goes out at night ♪ ♪ Returns at break of dawn ♪
# Genellikle geceleri dışarı çıkar, şafak sökümünde eve döner #