English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Francês → Turco / Oméga

Oméga tradutor Turco

721 parallel translation
Tu sais, le Comptoir Colonial, Oméga Films.
Hani şu Koloni Ticaret'in, Güneybatı Elektrik'in, Omega Film'in sahibi.
Nous approchons de la planète Oméga IV, capitaine.
Önümüzde bir obje var. Gezegen yörüngesinde bir başka gemi, Kaptan.
Nos détecteurs en ont repéré en quantité suffisante sur une petite planète du système Oméga.
Alıcılarımız, Omega sisteminde küçük bir gezegende yeterli miktarda tespit etti.
Oméga, position de la patrouille, s'il vous plaît.
Omega, devriyenin durumu lütfen.
Maintiens l'escadron à Oméga 4, je viens par l'autre côté.
Ben diğer taraftan yaklaşacağım.
Oméga, vérifiez cette tourelle immédiatement.
Omega, bu taramayı kontrol edin hemen?
Starbuck s'est posé en catastrophe sur une planète du secteur Oméga.
Starbuck karaya inmek zorunda kaldı. Omega bölgesi sınırında bir gezegene.
- Un avant-poste dans le secteur Oméga.
Omega sektöründe pek bilinmeyen bir karakol.
- Sur Attila, une planète à la limite du secteur Oméga.
- Attila. Omega bölgesi sınırında bir gezegen.
Circuit Oméga C. Ferme-le et passe au servocircuit gauche.
Kapat ve yardımcı devreye bırak.
Secrétaire de la confrérie Oméga.
Selam. Doug Neidermeyer, Omega üyeliği başkanı.
- Bienvenue chez les Oméga.
- Omega evine hoş geldiniz.
Il y a plus d'activités chez les Oméga. C'est bien supérieur...
Kampüsteki diğer birçok derneğinkinden daha fazla aktivite vardır ve onlardan kat kat iyidir.
Je ne dirai pas qu'Oméga est la meilleure loge du campus, mais il y a plein de gars super qui ne veulent appartenir qu'à Oméga.
Ama başarılı kişilerin çoğu Omega'ya başvuruyor ya da hiç başvurmuyor. Payımıza kampüs liderlerinden çoğu düşüyor.
Ça fait toujours bien dans un dossier. Tout le monde dit qu'Oméga est ce qu'il y a de mieux, mais je ne veux pas avoir l'air d'insister.
Tabii, konuştuğum herkes Omega'nın en iyi olduğunu söylüyor, ama... fazla ısrarcı biri gibi... görünmek de istemiyorum.
Greg Marmalard, président d'Oméga.
Seni arkadaşlarımla tanıştırayım, Mandy Pepperidge...
Le vaisseau amiral a été identifié. C'est le torpilleur classe oméga de Nekron :
Birliğin özel filolarından biri.
Et il est tombé sur Oméga, n'est-ce pas?
Bu arada, Omega'yı ortaya çıkardı, değil mi?
Oméga, c'est... C'est un sujet très sensible.
Omega ise oldukça hassas bir konu.
Vous avez découvert 3 agents, le réseau Oméga.
Omega şebekesinden üç ajanı açığa çıkardınız.
Avec l'aide de Tanner, nous pouvons briser ces trois-là, ainsi qu'Oméga.
Tanner'ın yardımıyla bu üçünü ve Omega'yı yenebiliriz.
- Pas de ça avec l'affaire Oméga.
- Omega işinde bu tür müsamahalara yer yok.
OMÉGA.
Omega.
Qui c'est, Oméga?
Kim bu Omega?
Il est au courant pour Oméga.
Omega'yı biliyorlar.
- Il est au courant pour Oméga.
- Omega'yı biliyorlar.
- C'était Oméga, il est au parfum.
- Omega'ydı, peşimizdeler.
Et ce sigle à la fin, Oméga?
Peki sonundaki Omega işareti?
Ils ne savent rien d'Oméga.
Omega ile ilgili hiç bir şey bilmiyor.
Ça dit "Oméga", O-M-É-G-A.
"Omega", O-M-E-G-A.
Mais pourquoi vouloir nous faire croire qu'Oméga existait?
Peki neden Omega'nın varlığına inanmamızı istediniz?
Stennings, Stennings... On n'a pas de preuve qu'Oméga n'existe pas, vous saisissez?
Stennings, Stennings Omega'nın var olmadığının bir kanıtı yok, anlamıyor musun?
Tout le monde sait qu'une Omega vaut au moins 2000.
Bir Omega'nın en az 2 bin ettiğini herkes bilir.
Je te présente le Fantastique Digby. Et lui, c'est Omega.
Bu Muhteşem Digby ve bu da Omega.
Notre grande découverte après l'été dernier... a été la mise au point d'un certain Virus Omega.
Geçen yazdan beri en büyük başarımız omega virüsünü yaratmak oldu.
Pas après que leurs scientifiques aient analysé un petit échantillon... du Virus Omega qu'ils ont reçu.
Bilim adamları alacakları omega virüsü örneğini bir inceledikten sonra.
Alpha et... - Et oméga.
Ve Omega.
C'est la bombe Alpha et Omega
Bu Alfa Omega bombası!
Procédez à 200, niveau D, programmez le code Omega.
D seviyesinden 200'le başladık. Program kodu Omega. Bütün sistemler çalışıyor.
C'est une Omega.
Bakın bu bir Omega.
Omega, commandez des mushies.
Omega, buraya biraz şekerleme göndersinler.
Je l'ai.
- Gördüm. Filoyu Omega 4 te tut.
"Problème détecté"
Omega C devresi.
N'hésitez pas à vous servir du punch et des biscuits.
Omega'nın, kampüsteki en iyi ev olduğunu söyleyecek değilim.
Kent.
Omega evinin başkanı.
Oméga, appelez Tigh sur la fréquence Bêta.
- Karibdis.
On ne veut pas vous perdre le premier jour alors l'officier Omega vous escortera jusqu'aux quartiers des recrues. - Omega?
Sizi ilk gününüzde kaybetmek istemeyiz bu yüzden Uçuş Subayı Omega size acemi er bölümüne giderken eşlik edecek.
- Veuillez me suivre.
- Omega?
Lancez l'état d'alerte maximale.
Omega, filoyu alârma geçir.
Je pense que la stratégie de Fassett est très risquée.
Bence Fassett'in Omega'yı ele alış biçimi oldukça net riskler taşıyor.
Je pense que la meilleure solution est de les retourner tous les trois.
Bence Omega'yı ortaya çıkarmanın en iyi ve etkili çözümü üçünü de geri göndermek.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]