English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Francês → Turco / Ora

Ora tradutor Turco

114 parallel translation
moi, ma femme, Ora, et notre petit garçon, Jody
Burada biz yaşıyoruz : Ben, Karım Ora, ve küçük oğlumuz Jody.
Tu es plutôt dure avec le petit, par moments, Ora.
Bu zamanlarda genç olmak zormuş, Ora.
Ora, j'ai vu notre garçon s'émerveiller, le souffle coupé par la beauté des oiseaux et des animaux, par le vent, la pluie, le soleil et la lune, tout comme moi quand j'étais enfant dans la forêt.
Ora, onu şaşkınlık içinde ayakta dikilmiş... gözünü kırpmadan kuşlara ve yaratıklara bakarken gördüm rüzgar, yağmur, güneş ve ay ormanda bir çocukken ayakta dikildiğim gibi.
N'aie pas peur d'aimer le petit, Ora.
Oğlumuzu sevmekten korkma, Ora.
Les stèles d'Ora et de David étaient tombées.
Ora ve David'in izleri onlarınkini silmişti.
Ora, je crois que Jody et moi allons aller à Volusia.
Ora, Jody ile Volusia'ya kısa bir yolculuk yapmayı düşünüyorum.
Ora... j'ai une chose à dire, puis nous n'en parlerons plus.
Ora Söyleyeceğim birşey var, sonrada bu konu hakkında hiç konuşmayacağız.
Ora, il est rentré, maintenant.
Ora, O eve geri döndü.
Il devait y habiter.
Memleketi ora olmalı.
- Qui donc, mon vieux?
- Neresiymiş ora, babacık?
"Ora et labora", disaient les anciens moines.
Ora et labora, eski keşişlerin söyledikleri gibi.
Pourvu que je conduise. Aller, retour, c'est pareil.
Ha ora ha bura, yeter ki süreyim!
Mais c'est une veine principale, qui sera 1200 % plus riche, jusqu'à ce qu'elle s'épuise.
Ama onlar ana damarı buldular. Yüzde 1200 oraında fazla.
M. et Mme Ora McCusick Mary du Minnesota.
Minnesota, Minneapolis'ten Bay ve Bayan McCusik.
Non, pas là.
Hayır, hayır, ora değil!
Mauro de Mauro, un journaliste du Journal de Palerme "Maintenant" rapporte qu'il a disparu hier après - midi alors qu'il rentrait chez lui.
Palermo daily L'ORA muhabiri Mauro de Mauro dün işten evine dönerken ortadan kayboldu.
O.P.N. veut dire ora pro nobis : "priez pour nous".
O.P.N.'nin anlamı ora pro nobis, "bize dua edin."
On n'arrive pas à déchiffrer l'inscription ora pro nobis et "S.C.".
Şu yazıyı anlayamadık. Ora pro nobis Ön tarafında da "S.C." harfleri var.
- Ora Haley.
- Ora Haley.
Il y avait quelqu'un d'autre dans la pièce avec nous.
Ora, da başka birisiydi ki oda bizimle.
S'il y en a, j'ai trouvé le guide idéal.
Eğer ora dalarsa, kendime daha iyi bir rehber bulamam.
Je crois qu'il bouge pas mal.
Sanırım ora senin bura benim dolaşan tiplerden.
" Sancte Antonius, ora pro nobis.
Aziz Antonius, bizim için dua et.
Sancte Christoforus, ora pro nobis.
Aziz Christoforus, bizim için dua et.
Sancte Stephano, ora pro nobis.
Aziz Stephano, bizim için dua et.
Sancte Cosme, ora pro nobis.
Aziz Cosme, bizim için dua et.
Papa, tu veux dire que vous êtes allés lá-bas sans rien dire á Suzujiro, á Clark et á sa famille, pour grand-pére? Bien sûr.
Baba, yani siz ora gidip ne Clark'a, ne de Suzujiro'ya büyük baba hakkında bir şey demediniz.
- Je suis rapide, ou la Suède nulle?
- Ben mi hızlıyım, ora mı küçük?
La mafia russe contrôle tout à little Odessa.
Ora Rus mafyasının denetimindedir.
On est vraiment obligés d'y aller, ça fait trois dimanches de suite?
Her pazar ora gitmek zorunda mıyız?
- Ora pro nobis.
- Bizim için dua et.
- C'est loin.
- Ora sehir merkezinden uzakta degil mi?
Elle est par là.
Ora-orada.
- Tu sais pourquoi j'y vais?
- Ora da ne yaptığımı biliyor musun?
II est juste...
O tam ora...
C'est parce que j'ai chanté la musique de la pub Kia-Ora?
Şarkıyı Kia-Ora'dan söylediğim için mi?
Tu te rappelles la pub Kia-Ora qui faisait...
Kia-Ora'yı bilir misin...
Non vedo l'ora di uscire con te da questa piramide perche mi sto cagando addosso.
Non vedo l'ora di uscire con te da questa piramide perche mi sto cagando addosso.
Kia Ora, Paul.
- Seni iyi gördüm Paul.
Et Moya, notre vaisseau vivant, s'est frayée un chemin jusqu'à votre planète adorée pour un petit break... parce qu'on s'est dit "c'est vide, personne ne va nous embêter!".
Oooh! Ve yaşayan gemimiz Moya biraz RR için, onu sizin mutlu gezegeninize götürdü. Çünkü anlamıştık, ora boştu!
C'est un beau coin, par là.
Ora da güzel bir köşedir.
Oui, il...
Evet, ora...
J'ai envoyé Landsman chercher un mandat de perquisition.
Landsman ora için arama emri çıkartmaya çalışıyor.
Ce ne serait pas mieux pour la famille si je faisais cette escapade avec Drag. Au lieu de Tobias, ce qui serait une corvée.
Düşünüyorum da şu romantik tatile Tobias yerine Drag ile gitsem aile için daha iyi olur gibi Tobias ile hiç çekilmez ora. *
Quel genre de "vérités" la Torah enseigne-t-elle? Ora'Haïm, verset 290 :
Ne tür "doğrular" öğretilir?
Ora'Haïm 126, verset 1 :
Siz beni dünyanın tek Tanrısı yaptınız,... ben de sizi dünyanın efendileri yapacağım. "
- Tais-toi, s'il te plaît, Ora.
- Lütfen sus, Ora.
Ora?
Ora?
Ora...
Ora...
" Ce n'est plus le plus haut site
En yüksek yer ora değil diye.
Ora pro nobis.
- Bizim için dua et.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]