Translate.vc / Francês → Turco / Pagan
Pagan tradutor Turco
270 parallel translation
La Rome païenne était à l'apogée de son pouvoir.
Pagan Roma gücünün zirvesinde.
Au lieu de présenter le ballet original, une suite de danses tribales, ils l'ont vu comme un cortège, l'histoire du progrès de la vie sur terre.
Baleyi orijinal formunda basit bir kabile dansları serisi olarak sunmak yerine bunu bir pagan ayin olarak görselleştirdiler... Dünyada yaşamın oluşmasının öyküsü olarak.
Des sculptures païennes de granit oubliées par le temps, cachées dans de terrifiants canyons et gorges.
Zamanın aşındıramadığı, korkutucu kanyonların ve koyakların içine saklı granitten pagan heykelleri.
C'était une divinité païenne de la forêt.
Bu da ormanda bulunan bir pagan tanrısı.
Que Micah a posé le regard sur la grande prêtresse d'Astarté, une femme qui s'adonne à l'adoration de dieux pa ïens.
Micah, Astarte Başrahibesine takıldı, pagan tanrılarına ibadet eden bir kadın.
Penser que de nos jours, une pailienne, une créature du diable, peut se promener sur le toit de la maison de Dieu!
Ne günlere kaldık! Bir pagan, şeytani bir yaratık, Tanrı'nın Evi'nde rahatça dolaşıyor.
Les vikings d'Europe du 8e et 9e siècles étaient voués à Odin, le Dieu païen de la guerre.
8. ve 9.yüzyıl Avrupa'sında Vikingler pagan savaş tanrısı Odin'e tapıyorlardı.
C'est un païen, ma lady.
O bir pagan Leydim.
Je ne pensais pas voir une païenne en Israël, un jour.
Bunu görmeyi hiç ummuyordum, İsrail'e gelen bir pagan.
Comment la convertir au vrai Dieu si elle ne le connaît pas?
Bir pagan tanrıyı tanımadıkça, onu nasıl kabul edebilir,?
Pire, il est allé jusqu "à faire venir cette païenne au palais pour l" installer dans un appartement près de ses propres chambres.
Dahası, bu pagan kadının, sarayda kalmasına izin veriyor,... hattâ, ona kendi özel odasının yanında, bir yer bile verdi.
Imagine qu "il me permette de célébrer le rituel de Rha-Gon en Israël, de placer un dieu païen devant le grand lahvé, le dieu unique qui demande aux Israélites de ne pas en avoir d" autre que lui?
İsrail topraklarında Rha-Gon'un öğretilerini yaymama izin vereceğini umuyorum,... onların tanrılarının karşısına, bir pagan tanrısı dikeceğim, İsrail'lileri yöneten tek tanrıya karşılık bizim taptığımız bir pagan tanrısı.
Un agrément païen, une orgie!
Bir pagan alemi! Bir cümbüş!
Tuez la traînée païenne!
Pagan sürtüğünü öldürün.
Je n'ai cure des hypothèses païennes exposées dans cet ouvrage.
O kitabın pagan faraziyeleriyle zerre kadar ilgilenmiyorum.
Ce n'est pas un blasphème, mais hier, lorsque je t'ai vue, belle comme une divinité païenne...
Hayır, lanet okumuyorum... ama dün aynı bir genç pagan... tanrıçası gibi, güzel ve cüretkardın.
Entre les panneaux centraux, il y aura les sibylles paiennes et les prophètes hébreux qui ont annoncé le Christ.
Panellerin arasında da İsa'nın gelişini gören pagan kadın kahinlerle Musevi peygamberler olacak.
Il a transformé la chapelle de votre Sainteté en un temple paien!
Papa cenaplarının kilisesini pagan tapınağına çevirmiş!
Un artiste devrait se placer au-dessus de telles distinctions.
Pagan ve Hıristiyan mı? Bir sanatçı bunları aşmış olmalıdır.
- C'est une loi païenne!
- Pagan yasası bu.
- Nous sommes en terre païenne.
- Burası da pagan toprağı.
On dit que c'est une notion païenne.
Bazıları buna da pagan adeti der.
Nous voulons honorer la loi païenne. C'est tout.
Pagan kısmımız pagan yasasına uyar.
S'opposer au roi. Il ne dit pas une parole honnête.
O, ağzından tek bir doğru söz çıkmayan bir pagan.
Messieurs, si on laisse ce sauvage... être enterré ici... sa tombe sera une sorte de monument... commémorant une bande de sauvages... qui sacrifient des scalps d'hommes blancs pour leur Dieu païen.
Baylar, bu dinsizin buraya gömülmesine izin verirsek mezarı pagan tanrılarına beyazların kafa derilerini sunan bir vahsiler sürüsüne adanmış bir anıt olacaktır.
Je pense que Rowan Morrison a été assassinée dans d'atroces barbaries païennes. Que j'ai du mal à envisager exister au 20ème siècle.
Bence Rowan Morrison, pagan barbarlığının bir gereği olarak... katledildi ve ben böyle bir şeyin... 20. yüzyılda gerçekleşmiş olmasına kendimi güç bela inandırabiliyorum.
"Ces danses n'étaient pas de simples gigues,"
"Ne var ki bunlar, pagan dönemlerde,"
Je dis toujours : "Margaret est la puritaine, et moi, le païen."
Herkese Margaret'ın bağnaz bir Protestan, benimse pagan olduğumuzu söylerim.
Des moines l'accompagnaient, et au fer rouge, ils ont brûlé le paganisme.
Onunla birlikte gelen misyonerler kılıç ve ateş ile pagan dinleri yok ettiler.
D'après les archives, vous descendez de Sir Païen d'Urberville qui vint avec Guillaume le Conquérant.
Kayıtlarına göre soyunuz Sör Pagan Durberville'e kadar uzanıyor o da Normandi'den Kral William'la birlikte gelmiş.
" et descendant direct de la lignée illustre de Sir Païen d'Urberville...
Kralın Şövalyelerinden Şanlı Sör Pagan Durberville ailesinden. Bir fatih gibi.
L'Eglise chrétienne, en plein essor... consolide son pouvoir... et tente de détruire l'influence et la culture païïennes.
Büyüyen Hristiyan Kilisesi.. gücünü pekiştiriyordu.. Pagan etkisini ve kültürünü kökünden kurutmaya çalışıyordu..
Je suis païen.
Ben paganım.
- Ça veut dire quoi, païen?
- Pagan ne demek?
Moi aussi, je suis païen.
Ben de paganım.
Avec les compliments des acteurs et de l'équipe des "Pilleurs Païens". Jamais vu.
The Pagan Plunder'ın ekip ve oyuncularının şükran duygularıyla.
Oui, alors quand les Espagnols ont introduit le christianisme ils ont essayé d'anéantir tous les rites païens des Indiens d'Amérique.
Evet, İspanyollar Hristiyanlığı getirdiklerinde... Amerikan yerlilerinin pagan ritüellerini yok etmeye çalıştılar.
Oui, mais c'est toujours une forme d'idolâtrie à part que ces idoles représentent maintenant des héros chrétiens comme des saints, au lieu de dieux païens.
- Evet, ama şimdi de pagan tanrıları... yerine azizler gibi Hristiyan kahramanlarına tapılan... bir çeşit putperestlik var.
Des symboles païens. IVème ou Vème siècle!
- Pagan simgeleri, 4 ve 5. asırdan.
Il y en avait chez les païens où elles marquaient l'avènement du printemps.
Pagan zamanlarında ilkbaharın başlangıcını belirmek için başlatmışlar.
C'est un temple?
"pagan tapınağı" derken ne demek istiyorsun?
Lors de cérémonie païennes, cela servait à prédire l'avenir ou invoquer la magie.
Pagan ritüellerinde geleceği görmek ve büyü yapmak için kullanılırlardı.
Pas d'autels païens.
Hiç pagan sunakları yok.
C'était la seule pièce de l'époque, qui était faite d'argent pur et qu'on était sûr de son poids, sans l'image de l'empereur païen.
O zamanlar sabit ağırlıklı, saf gümüşten ve bir müşrik / pagan imparatorun resmini taşımayan tek para birimiydi.
Le Rumarie est une ancienne fête païïenne.
Rumarie eski bir pagan festivalidir.
Tu trouves le massacre d'un Juif pire que celui d'un Chrétien, d'un Noir ou d'un Bosniaque?
Bir sorum var : Bir Yahudi katledildiğinde... bu seni bir pagan, bir zenci ya da bir Bosnalı'nın... katledilmesinden daha fazla mı üzüyor?
C'est un symbole important de la mythologie païenne en Europe.
Avrupa pagan mitolojisinde çok güçlü bir semboldür.
C'est ça, sale goy!
Böyle söyleyeceğini biliyordum, pagan!
Le Pasteur Paganus sourit :
Pagan çobanı gülümsüyor :
"Cyclone City", "Chers anges", "Le Texas à tout prix",
"Cyclone City", "Dream Angel", "Hell-bent for Texas" "Love on a Pogo Stick", "Moth and Rust", "Earthrise" "Crème de la Crème", "Tall Man from Tennessee" "Chicken at the Wheel", "Sea Dog" "Invasion of the Pickle People" "Odyssey of Pain", "The Pagan Plunder" ve onun en son, en büyük fantezi sinema filmi "Gece Rüzgarı".
Je ne suis pas une sorcière qualifiée.
Sadece bir kaç tane pagan duası yaptım ve bir sivilceyi yok etmek için ufak bir büyü. - Bu seni korkutuyor mu?