Translate.vc / Francês → Turco / Palazzo
Palazzo tradutor Turco
66 parallel translation
Tu tomberas sur les Allemands.
Almanlar, Palazzo della Signoria'yı işgal etti ve Floransa olağanüstü hal bölgesi.
Ils arrivent de là-bas.
Bu ikisi Palazzo Pitti'den geldi.
Une plus grande fête dehors que dans le palazzo.
Dışarıdaki eğlence içeridekinden çok daha coşkuluydu.
Ce n'est pas un monastère, c'est un palazzo.
Oh, hayır, O manastır değil, bir apalazzo ( saray ).
Un palazzo?
- Apalazzo ha?
Je vais rester ici et regarder le palazzo.
Çok iyi, ikiniz şarap içip durun ben oturup, sarayı seyredeceğim.
A 18h30 il y a eu deux autres explosions à l'American Express et au Palais de Justice.
Saat 18 : 30'da American Express ve Palazzo di Giustizia'da da iki ayrı patlama meydana geldi.
Sa mère, Fabiola, son grand-père, Eugenio... et encore plus loin, ses trisaïeuls... sont tous nés dans ce palais antique... où Domitilla vit seule aujourd'hui.
Onun annesi Fabiola, ve büyükbabası Eugenio... ve onun ataları... hepsi Palazzo'da doğmuştur... Domitilla'nın şuan yanlız yaşadığı evde.
Je serai au Palazzo Vendori.
Tamam. Ben Palazzo Vendori'de olacağım.
Le palais du Comte Baborigo.
Palazzo di Conte Barbarico?
Soyez aimables de faire porter mes bagages à l'hôtel Palais D'Rhodi!
Valizlerimi Palazzo di Rodi Oteli'ne gönderirsiniz.
- Au Palais Lorenzini, juste à côté de l'embarcadère.
- Benim evime. Palazzo Lorenzoni. Bulmak çok kolaydır.
C'est comme un vieux palazzo...
Her şey eski palazzo gibi.
Il y a un palais du XVIle siècle, un palazzo magnifique.
Ama 17. yüzyıldan kalma çok güzel bir saray var.
Le Palazzo della Dogana.
Palazzo della Dogana. ( Dogana Sarayı. )
A propos de cette affaire, professeur Fell... les effets personnels du signore sont-ils toujours au Palazzo?
Dr. Fell, bu olayla ilgili olarak... beyefendinin özel eşyaları hala Palazzo'da mı?
N'est-ce pas au Palazzo Vecchio qu'on a pendu votre ancêtre?
Atalarınızdan biri Vecchio sarayında asılmamış mıydı?
- J'ai mieux. - Hum? - Firenze, 1504, Palazzo Vecchio :
Firenze, 1504, Palazzo Vecchio,
Bienvenue au Palazzo Rezzonico.
Rezzonico Köşkü'ne hoş geldiniz.
La famille de votre fiancée m'envoie vous conduire à votre palazzo.
Sizi karşılamak ve Palazzo'ya götürmek için gönderildim. Palazzo?
Un palazzo? Mais j'ai réservé à l'hôtel Grifasi.
Hotel Grifasi'de rezervasyonum var.
Pourquoi ne visite-tu pas Palazzo Te?
Neden Palazzo'yu ziyarete gitmiyorsun?
À Palazzo Te.
Palazzo Te'de oldu.
Ce doit être ces fresques à Palazzo Te, la queue durcie de Jupiter.
Palazzo Te'deki fresklere benzeyen, Jupiter'in sert yarağı.
C'est Enrico Palazzo!
O Enrico Palazzo!
On construit un complexe pour lune de miel, pas le Palazzo de Gucci.
Burada balayı oteli inşa ediyoruz, Gucci Plazası değil.
J'entrerai au Palazzo Chigi avec mon fils Benito, son fils aîné.
Chigi Sarayı'na ilk oğlu, Benito ile gireceğim.
Plusieurs personnes inconnues sont entrées dans ses appartements du Palazzo Santa Maria, et... lui ont coupé les testicules.
Dün gece biri, bilinmeyen biri Santa Maria'daki odasına girmiş ve... Testislerini kesmiş.
Le roi vous ordonne d'aller au Palazzo San Marco.
Kral ona San Marco Sarayı'nda katılmanızı buyuruyor.
Il n'est plus au Palazzo San Marco, il est au palais Apostolique.
Palazzo San Marco'dan taşındı ve Apostolic Sarayı'na yerleşti.
M. Dino au Palazzo Principessa, je vous prie.
Palazzo Principessa'dan Mösyö Dino'yu bağlayın lütfen.
Vous avez créé un poste au Palais Capponi en supprimant l'ancien conservateur.
Palazzo Capponi'de önceki sorumluyu ortadan kaldırarak kendine bir yer açtın.
S'il s'agit de ma place au Palazzo, une fois le passage éclairci, j'ai gagné le poste proprement.
Eğer bu konu Palazzo'daki konumumla alakalıysa yolun önü açıldığında, işi adil bir şekilde kazandım.
Oui, il est le nouveau curateur et traducteur au Palais Capponi.
Evet, kendisi Palazzo Capponi'nin yeni sorumlusu ve tercümanı.
Dans ma vision, j'étais sur une terrasse, dans une immense propriété, un "palazzo" de grandes dimensions.
Benim gördüğüm şeyde, uçsuz bucaksız bir ülkede bir verandada oturuyordum mükemmel oranlanmış görkemli bir yerdi.
Au Palazzo Cardenza.
La Pallazzo Cadenzza.
L'adhésion vous a affirmé en tant que maître du Palazzo Capponi.
Üyeler, sizi Palazzo Capponi'nin yöneticisi olarak onayladı.
Le premier officier a enquêter a fouillé le Palazzo à la recherche de toute sorte de lettres lettres d'adieu, lettres de suicide, mais n'a rien trouvé.
İlk soruşturmayı yapan memurlar, Palazzzo'da herhangi elveda veya intihar notu aramışlar fakat bulamamışlar.
Il est le deuxième à avoir disparu du Palazzo.
Palazzo'da ortadan kaybolan ikinci kişi.
Rinaldo Pazzi devrait-il rejoindre le Professor Sogliato et le dernier conservateur dans l'humidité?
Rinaldo Pazzi, Profesör Sogliato'ya ve Palazzo'nun son idarecisine katılmalı mı?
C'est votre ancêtre, Francesco, tout droit sorti du Palazzo.
Bu atanız Francesco, Palazzo'nun dışında asılı halde.
Je veux être capable de dessiner le Palazzo Vecchio. et le Duomo.
Palazzo Vecchio ve Duomo'yu çizebilmek istiyorum.
Il Commandator Pazzi à été assigné à l'enquête sur la disparition de deux hommes du Palazzo Capponi.
Commendatore Pazzi, Palazzo Capponi'den iki kişinin kaybolmasını soruşturması için görevlendirilmişti.
Merci.
- Palazzo Pitti'den gitmeyin.
Le palais royal.
Orası Palazzo Reale.
Voici le Palazzo Cefalù.
Burası Cefalu Mailikanesi... ve bu da soyumun arması.
Inspirée par les Tuileries et le Palais Farnèse...
Kim bilir onu ne için kullanıyorlardı belki de Tuileries Sarayı yada Palazzo Farnese tarafından kışkırtıldılar.
Le Palazzo Gioia.
Palazzo Gioia.
Ben, j'ai ouvert la fenêtre pour hurler après quelqu'un dans la rue parce qu'il portait un pantalon palazzo et... avant que je puisse dire "Hé, Ioser." l'oiseau a décampé.
Tam "Hey! Ezik!" derken kuş uçup gitti.
Un palazzo?
Palazzo mu?
Où?
- Palazzo Yeraltı Mezarlığı'nda.