English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Francês → Turco / Pardonne

Pardonne tradutor Turco

7,452 parallel translation
Je te pardonne.
- Seni affediyorum.
Pardonne-moi.
Affet beni.
- Pardonne-moi.
- Lütfen beni bağışla.
Mon Dieu, pardonne-moi, pour mes péchés, et pour ce que je dois faire.
Tanrım günahlarım ve yapmam gereken için beni bağışla.
Je te pardonne aussi pour avoir posté ces horribles photos de moi nue sur le net alors que tu savais qu'il y en avait de bien meilleures.
Ayrıca o korkunç çıplak fotoğraflarımı internete attığın için de seni affediyorum. Çok daha iyi çıktığım pozlar olduğunu biliyordun!
Je te pardonne de m'avoir écouté quand je t'ai dis de prendre de l'ecstasy et de coucher avec ton ami Todd.
Sana ekstazi içip arkadaşın Todd'la seviş dediğim zaman beni dinlediğin için seni affediyorum.
Mais surtout, je te pardonne d'être un bâtard sans coeur qui a gâché deux année de ma vie.
En çok da iki yılımı harcayan kalpsiz bir şerefsiz olduğun için seni affediyorum.
Et je te pardonne. Nous ne gagnons pas.
- Kazanamayacağız zaten.
Oh, chérie, je suis si désolé. Pardonne moi s'il te plait.
Oh, tatlım, çok üzgünüm, lütfen bağışla beni.
Il m'a pardonné, mais moi je... n'ai jamais pu me pardonner.
O beni affetmişti ama ben kendimi affedemedim. Duramazdım.
Pardonne-moi, John.
Affet beni John.
Tout ce qu'elle veut, c'est que son frère lui pardonne.
Tek istediği erkek kardeşinin onu bağışlaması.
Dani a besoin de savoir que son frère lui pardonne, qu'il ne la déteste pas à cause de ce qui s'est passé, et qu'il l'aime.
Dani'nin, kardeşinin onu bağışladığını, olanlar için onu suçlamadığını ve kardeşinin onu sevdiğini bilmesi gerekiyor.
Il te pardonne, il t'aime.
Seni bağışlıyor, ve seni seviyor.
Je te l'avais dit. John t'aime et il te pardonne.
John seni seviyor ve seni bağışlıyor.
Pardonne-moi d'avoir voulu élargir ses horizons.
Ufkunu genişletmeye çalıştığım için kusuruma bakma.
Oui, je suis venu ici pour te dire que je te pardonne! Non!
Evet, aslında buraya seni affettiğimi söylemek için geldim.
Pardonne-moi.
Arayamam. Çok üzgünüm!
S'il te plaît, pardonne-moi.
Lütfen beni affet.
Mais si c'est le prix pour une nation pardonne-moi de te le dire, oui.
Ama bir ulus için, bedel buysa söylediğime üzgünüm ancak, evet.
Que Dieu me pardonne.
Tanrı beni affetsin.
Et je vous pardonne.
Ben de sizi affedeceğim.
Je vous pardonne.
Seni de affediyorum.
Avant de te coucher, ce soir mets-toi à genoux et prie pour que Katie te pardonne.
Bu gece uyumadan önce dizlerinin üzerine çök ve Katie'nin affı için dua et.
S'il te plaît, pardonne-moi.
Lütfen bağışla beni.
Phillip dit qu'il me pardonne, mais il a été distant et bizarre toute la journée.
Phillip beni affettiğini söyledi ama bütün gün bana garip ve soğuk davrandı.
Excuse-moi, pardonne-moi.
Affedersiniz, izninizle.
Tu sais, je te pardonne... pour tout ce qui est arrivé et pour tout... entre nous.
Aramızda olan her şey için ve olan diğer her şey için seni affediyorum.
Je te pardonne, donc, si tu vas là-bas pour moi...
Affediyorum, o yüzden eğer benim için içerideysen...
Mon père ne pardonne pas une trahison.
Hayır, babam ihaneti affetmez.
"Pardonne-moi"?
"Beni affet." mi?
Pardonne moi.
" Beni affet.
Je te pardonne si je peux te récompenser d'un baiser.
Eğer sana bir öpücük verirsem seni affederim.
Pardonne-moi, Caffrey, pour avoir pêché.
Öyle mi? Affet beni Caffrey, günah işledim.
- Tu sais quoi? Tu sais quoi? Je pense que tu as assez pardonné pour cette semaine.
- Aslında bir haftada bu kadar affetme yeter bence.
Elle est revenue à la maison... Mais mon père ne lui a jamais pardonné.
Eve geri döndü ama babam onu hiç affetmedi.
Je te pardonne.
- Seni affediyorum. - Ben de seni affediyorum.
Ça dit quoi? " Pardonne-moi, John.
Affet beni John.
Tu m'as pardonné et veux toujours m'épouser?
Beni affediyorsun ve hala benimle evlenmek mi istiyorsun?
C'est plutôt brave d'avoir pardonné Allan comme tu l'as fait.
.. Alan'ı affetmen çok yüce bir davranıştı.
Je te pardonne.
So, uh...
Mais j'ai vu que tu avais changé, et je t'ai pardonné.
Ama değiştiğini gördüm ve seni affettim.
Pardonne - moi?
- Ne?
C'est pardonné et oublié.
Unutuldu ve affedildi bile.
Pardonne-moi.
Beni affet.
Pardonne-moi!
Beni affet.
"Pardonne-moi."
"Beni affet."
Il a été pardonné.
Anlamadım.
Tout le monde peut être pardonné.
Herkes için bağışlanma vardır.
Elle ne lui a jamais pardonné.
Annem onu asla affetmedi.
Et je ne lui ai jamais pardonné.
Ve bende annemi affetmedim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]