Translate.vc / Francês → Turco / Parmesan
Parmesan tradutor Turco
246 parallel translation
Con parmigiano.
Parmesan peynirli hem de.
- Ça s'appelle comment? - Du veau au parmesan.
Pazartesi kirli çorapları toplamaz.
Les bougies, le violon, le veau au parmesan?
Bana bak bakalım. Nasıldı bakalım? - Neyin var canım?
Macaroni, parmesan, pizza congelée, chianti.
Makarna, parmagiani, dondurulmuş pizza, chianti şarabı.
Saupoudre-moi de parmesan.
Beni parmesanla yıka.
250 grammes de parmesan.
Yarım kilo parmesan.
Parmesan?
- Parmesan?
le salami, le jambon et la plus fameuse :
Salam, jambon ve en meşhuru parmesan peyniri.
- Des pâtes fraîches et du parmesan.
- Sağ ol iyiyim. - Makarna ve Parmesan sosu lazım.
Nous avons dormi sur place, parmi les meules de fromage.
Aslında, Parmesan peynirleri arasında demek daha doğru.
Parmesan.
Parmesan.
Tony, dis à l'oncle Louis qu'il y a du vin et du parmesan dans le frigo.
Tony, Louie Amca'ya söyle dolapta şarap ve peynir var.
Du parmesan?
Üstüne biraz Parmesan peyniri ister misin?
Fontina, taleggio, gorgonzola, parmesan.
Fontina, taleggio, gorgonzola ve parmigiano.
Boulettes de viande, sandwich aubergine parmesan.
Büyuk boy, patlıcanlı ve parmesanlı. Tamamdır.
J "envoie la chanson pendant que j" attaque ce poulet-parmesan avec rab de fromage et rab de salsa.
Şu parçayı koyayım, bu arada ekstra peynirli ve soslu büyük boy tavuklu tavuklu sandviçimin icabına bakayım.
Veau pané au parmesan...
Veal "parmedjian."
Du parmesan?
Parmesan peyniri mi?
II dit qu'il a envie de parmesan?
Parmesan peyniri mi seviyormuş?
J'oublie le parmesan. Je l'ai.
Parmesan peynirini unuttum.
- Parmigiano.
- Parmesan.
Ces aliments sont : ma ¨ ¨ i ¨ ¨ s, orge, avoine, ail, oignon, moutarde, amande, haricot, soja, petit pois, fève, artichaut, laitue, thé, houblon, poivre, châtaigne, saumon, sardine, thon, lait de vache, caséine de vache, de chèvre, gruyère, gorgonzola, fromage hollandais et charcuteries.
Yiyecekleri sayayım ; mısır, arpa, yulaf, sarımsak, soğan, hardal badem, fasulye, bezelye, barbunya, maydanoz, enginar, kıvırcık salata çay, beziryağı, biber, kestane, som balığı, sardunya, ton balığı süt albümini ve kazein, gravyer peyniri, parmesan peyniri provolone peyniri, Hollanda peyniri, İtalyan damarlı peyniri ve domuz.
- Veau parmesan.
- Parmesanlı dana eti.
Au restaurant, il ne mange que du veau parmesan.
Mickey bir restoranda sadece bunu yer.
- Veau parmesan?
- Danaetli parmesanlı sandviç?
On y trouve du veau parmesan.
Onların da parmesanlı dana eti var.
Le veau parmesan.
- Parmesanlı dana eti. - Bana da.
Sept piccata, un parmesan.
7 dilimlenmiş, 1 parmesan.
Demande du parmesan.
Sağol. Parmesan peyniri iste.
Je ne veux pas de parmesan.
Parmesan istemiyorum.
Ray voudrait un soupçon de parmesan râpé, s'il te plaît.
Ray'e azıcık Parmesan getirebilirsin lütfen.
Je n'avais pas besoin de tout ce parmesan.
O kadar çok Parmesan'a gerek yoktu.
Je peux avoir un peu de parmesan?
Biraz Parmesan olabilirim, lütfen?
Vous aimez le parmesan.
Sen Parmesan seviyordun.
Non, pas de parmesan.
Parmesan istemiyorum.
À moins que tu n'en veuilles.
Tabii sen Parmesan istiyorsan...
Des aubergines parmesan?
Patlıcan musakka sever misin?
Vous savez, celui qui mettait du parmesan partout...
Aşçılık okulunda her şeye kişniş atan herifi hatırlıyor musun?
Oui, Parmesan Larry.
Tabii, Kişniş Larry!
L'origan et le parmesan me collent à la peau à cause du beurre.
Her tarafım parmesan ve keklikotu oldu ve de hepsi yağ yüzünden yapışıyor.
Et je n'ai pas trouvé de parmesan.
Vede Parmesan peynirini bulmamıyorum.
Avec du jambon de Parme, du parmesan?
- Nasıl olsun? Jambonlu mu, permesanlı mı?
Demain, à 9 h, il râpe du parmesan.
Yarın 9'da parmesan rendeleyecek o.
Je crois qu'il manque un tout petit peu de parmesan.
bilirsin, sanırım biraz daha Parmesan'a ihtiyacı var.
Oubliez le parmesan. Car si quelqu'un s'y connaît, c'est ma Piper.
O zaman parmesanı unut, eğer biri yemekten anlıyorsa, o Piper'dır.
Pizza Portobello au basilic frais et au parmesan Reggiano.
- Izgarada pişmiş Portobello pizzasının üzerine taze fesleğen ve lezzetli İtalyan peyniri.
Tu te rappelles l'anniversaire de Josie... quand j'avais du parmesan plein les narines?
Geçen yaz Josie'nin doğum günü partisin de burnuma peynir kaçtığını hatırlıyor musun?
- Je prendrai le veau parmesan.
- Parmesanlı et alacağım.
Du veau parmesan.
Şnitzel.
Le veau parmesan était bon.
Hayır hayır.
Ce n'etait pas du parmesan 1 er choix...
Dinle beni bunun böyle olacağını biliyordum.