Translate.vc / Francês → Turco / Patrik
Patrik tradutor Turco
89 parallel translation
Maddalena Anna Paradine, vous êtes accusée du meurtre de Richard Patrick Irving Paradine le 6 mai dernier.
Madelena Ana Paradine. Richard Patrik Irving Paradine'i öldürmekle suçlanıyorsunuz. 6 Mayıs tarihinde.
Je n'aime pas ceux qui s'entraînent trop.
Bu tip aşırı patrik yapmalara karşıyım.
Je m'en moque. Patrik est universel.
Patrick çok amaçlı bir robot.
- Allons-y, Patrik.
- Gidelim Patrick.
Anthony, portons un toast à la santé de Patrik!
Anthony, izninle Patrick'in şerefine içelim!
- Patrik, voici...
- Patrick, duydun mu? - Herold.
- En arrière, Patrik!
- Geri çekil Patrick!
Tu as détruit Patrik, le robot d'Anthony.
Hopkins'in robotunu yok ettin. Hatırlıyor musun?
Patrick a insulté soeur Elizabeth.
Patrik, Rahibe Elizabeth'e isimler taktı.
Il s'est acheté des compacts, est allé dans un Routier, puis à la Caisse Epargne-Assurance.
Tower Records'dan CD alıyor, Patrik'in Yerinden yemek yiyor Assured Trust'a gidip etrafı yokluyor.
BOISSONS A TARIF REDUIT TOUTE LA JOURNEE
Aziz Patrik Günü'ne Özel Gün Boyu İndirim!
Joyeuse Saint Patrick, imbécile!
Mutlu St. Patrik günü, enayi!
C'est la Saint Patrick et je ne suis pas encore ivre.
St. Patrik Günü başlayalı dört saat oldu ve hala sarhoş değilim.
Mesdames et messieurs, vous voyez un mépris total de ce que la St. Patrick représente.
Bayanlar ve baylar, gördükleriniz St. Patrik Günü'nün temsil ettiği şeylere tamamen saygısızlıktır.
La veille, nous avions fêté la Saint Patrick.
Aziz Patrik günü kutlaması için dışarı çıkmıştık.
Aider Patrick à traîner Cassandra à l'abri des regards fut tout du moment parfait axé sur Dieu.
Patrik'e, Cassandra'yı eve götürmesinde yardımcı olmak en mükemmel Tanrı-merkezci anlardan biriydi.
Donc, vous êtes conseiller technique pour le film de Ben et Patrick.
Demek Ben ile Patrik'in filminin teknik danışmanısın.
J'ai essayé maintes fois de faire comprendre à Patrick tout ce qu'il risque de perdre en maintenant cette relation, mais en vain.
Patrik'in anlaması için tekrar tekrar denedim bu birlikteliğin ona nelere malolacağını anlaması için ama işe yaramadı.
Qu'est-ce que c'était? Donc ce n'était pas une tentative d'assassinat sur Patrick Darling?
Bu da neydi böyle? O halde bu Patrik Darling'e düzenlenmiş bir suikast girişimi değildi?
Jan Molin.
- Selam, Patrik.
Patrick, ne t'inquiète pas, tout va aller très bien.
Patrik, sakın korkma, herşey yoluna girecek.
- "Patrik, 1,5 ans..."
- "Patrik, 1.5..."
"Patrik, un an et demi, cherche une famille."
"Patrik, 1.5'un aileye ihtiyacı var."
"Patrik a un parcours difficile et a besoin d'amour et d'un environnement stable."
"Sorunlu bir geçmişi ve sevgiye ihtiyacı var ve uygun bir çevreye."
- Patrik.
- Patrik.
Il s'appelle Patrik.
Onun adı Patrick.
- Ils nous ont envoyé le mauvais Patrik.
- Bize yanlış Patrick'i yolladılar.
- Le mauvais Patrik?
- Yanlış Patrik?
- Où est notre Patrik?
- Bizim Patrik nerede?
Patrik Eriksson, 15 ans.
Patrik Eriksson, 15 yaşında.
Patrik a un casier judiciaire :
Patrik bir çok suç işlemiş :
Je me demande comment va notre Patrik.
Bizim Patrick'in ne yaptığını merak ediyorum.
Il faut que la police l'emmène jusqu'à ce qu'on retrouve notre Patrik.
Gerçek Patrick'i buluncaya kadar, polisin onu alması gerekli.
- On fait ça pour notre petit Patrik!
- Bunu kendi Patrick'imizin hatrına yapıyoruz.
C'est pour Patrik.
Bu Patrik için.
Patrik m'a proposé de les déplacer plus à l'ombre demain.
Patrik daha iyi bir görünüş için, onların yerlerini değiştirmeyi önerdi
Patrik?
Patrik?
Alors, à propos du placement de Patrik Eriksson.
Bu Patrik Eriksson ile ilgili bir sorun.
Notre Patrik a un an et demi, ce n'est pas un adolescent.
Bizim Patrik bir buçuk yaşında, genç birisi değil.
"Sven et Göran Skoogh sont par la présente libérés de toute obligation concernant le placement de Patrik Eriksson."
"Sven ve Göran Skoogh, Patrik Eriksson ile ilgili olan yerleştirme kontratını böylelikle muaf tuttular."
"Patrik Eriksson sera placé au Foyer de Rönnbo, décision prenant acte immédiatement."
"Patrik Eriksson mümkün olduğunca çabuk Rönnbo'ya tekrar yerleşecek"
Patrik!
Patrik!
- Patrik...
- Patrik...
Ecoute-moi, Patrik. On ne baissera pas les bras jusqu'à ce qu'ils te trouvent une famille.
Dinle beni, Patrik.Bir aile bulununcaya kadar, seni bırakmayacağız.
Patrik va rester ici jusqu'à ce qu'on lui trouve une famille décente.
Patrik'e uygun bir aile bulununcaya kadar, O burada kalacak.
J'en parlerai à Patrik.
Patrik ile konuşurum
- Tu aimes ça, Patrik?
- Bunu sevdin mi?
Je me demande pourquoi ils ne trouvent pas de famille pour un gentil garçon comme Patrik.
Bu sevimli çocuk Patrik için, neden hala uygun bir aile bulamadıklarını merak ediyorum.
- S'il s'agit de Patrik...
- Eğer sorun Patrik ile ilgiliyse...
Quand Patrik est arrivé chez nous... Il avait déjà passé 10 ans en foyer d'accueil et en institution.
Patrick bize geldiğinde... 10 yılını bakım evinde ya da hapiste geçirmişti.
Même si ça n'a pas très bien marché avec Patrik.
Eğer bu iyi olmasaydı, Patrik için yararlı olmazdı.