English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Francês → Turco / Pence

Pence tradutor Turco

975 parallel translation
Jamais, et "dont" mal aux dents. 6 pence le petit tube. 1 shilling le grand, qui contient quatre fois plus.
Dört tüpü altı peni ve dört katı büyüklüğündeki tüpü de bir şilin.
Le grand, qui en contient quatre fois plus, ne coûte que 18 pence.
Dört katı büyüklüğündeki bu şişesi ise sadece 18 peni.
- 2 shillings et 11 pence.
- İki pound onbir
Il coûte 16 shillings et 6 pence, soit un shilling de plus que votre salaire.
Bu şapka 16.6 şilin, yevmiyense 15.6 şilin olduğuna göre bana bir şilin borçlusun.
Pour 5 shillings et 8 pence.
5 şilinlik bir şey olsun.
Je vais prendre pour 4 pence de pommes de terre, pour 6 de noix et pour 6 de pommes.
4 penilik patates, 6 penilik karışık yemiş... 6 penilik elma.
Non, pour 8 pence d'oranges.
Hayır, 8 penilik portakal.
Non, 3 pence.
Hayır, 3 penilik.
- Tenez, vos 3 pence.
- Bu da 3 peniniz.
Vous voulez être envoûtée pour 6 pence, mademoiselle?
Altı peniye büyülenmeye ne dersiniz bayan?
AVIS À PARTIR DU 3 AOÛT, LA PAIE SERA RÉDUITE À 1 SHILLING, 2 PENCE LA PÉRIODE
DİKKAT "3 Ağustos'tan itibaren bu madende çalışan bütün işçilerin..."
Tu auras un penny pour chaque marque sur le visage, six pence pour un nez en sang, un shilling pour un œil au beurre noir, deux shillings pour un nez cassé.
Bugünden itibaren yüzündeki her iz için 1 peni alacaksın. Kanayan burun için 6 peni. Morarmış göz için 1 şilin ve...
Sept shillings et deux pence.
Devam et.
- 5 shillings et 6 pence.
- 5 pound 6 peni.
Quatre, cinq, six, sept... 2 shillings et 7 pence.
Dört ve beş ve altı ve yedi. İki şilin ve yedi peni.
Pour 5 pence?
Sadece 5 peni.
Non, avez-vous 5 pence?
- Tamam, gidelim. Yo, hayır. Bana 5 peni verebilir misiniz?
Il y a 6 pence de trop. "
Bana yarım kron verdiniz, işte üstü 6 pence.
2 pence la visite de la maison natale des Thornton?
Belki de rehberli turlar için ziyaretlerden yüzde alacaksınız. Ve tüm insanlar Thornton'ların doğduğu yeri görebilecek.
Qu'y a-t-il de mal à allumer un cierge à six pence?
Altı penilik bir mumun ne zararı dokunur ki?
Nails Nathan.
Pençe Nathan.
Nails est en cheville avec nous?
- Paddy, Pençe bizimle çalisiyor mu?
À peine Nails Nathan et sa bande se mettent au boulot... il est déjà fini.
Bana inanin Bay Leehman, Pençe ve çetesi bir ise baslarsa... o is mutlaka biter.
Messieurs, Nails Nathan.
- Baylar, Pençe Nathan'la tanisin.
- M. Leehman, Nails.
Bay Leehman'la tanis Pençe.
Nails a des gens adroits qui ont déjà mis leurs gants.
Pençe'nin yetismis becerikli çocuklari var.
Nails Nathan...
Pençe Nathan.
- Nails Nathan.
- Pençe Nathan.
Nails nous demande un service.
Pençe bir iyilik yapmamizi istiyor.
- Bonsoir, Nails.
- Selam Pençe.
Reste avec elles.
Kadinlara göz kulak ol Pençe.
Nails vous raccompagnera.
Pençe sizi eve birakir.
Nails est mort.
Pençe öldü.
Funérailles de "Nails" Nathan ; 75000 $ de fleurs et de couronnes
"Pençe" nin Cenaze Töreni Trafigi Durdurdu ; 75.000 Dolarlik Buket
Le cheval qui a tué Nathan?
- Pençe'yi öldüren at sende mi?
La mort de Nathan affaiblit Paddy Ryan
"Pençe" Nathan'in Ölümü Paddy Ryan'in Çetesini Zayiflatiyor
Sans les gars de Nathan, on est à 10 contre 1.
Pençe öldükten sonra çetesi dagiIdi.
Les tigres ne sont rien sans les griffes et leurs crocs
Kaplanın pençe ve dişten başka bir şeyi yok.
Cape Town, des mines, des salamalecs!
Cape Town, madenler, hisseler, el pençe divan duran insanlar...
6 pence.
Altı peni bayım.
Une griffe et des poils noirs.
Kırılmış pençe, biraz siyah tüy.
Des traces de griffes sur l'arbre.
Ağaçta da pençe izleri var.
Tu aurais une griffe et du poil de la cage?
Sende kafesten kalma eski bir pençe ve biraz tüy vardır değil mi? - Elbette.
Nous étions tous autour de lui prisonniers de l'homme que nous avions sauvé nous prosternant devant lui.
Kurtardığımız adamın esiri olup sessizce oturduğumuzda çeteydik. Karşısında el pençe divan durup her dediğine itaat ettiğimizde çeteydik.
LA GRIFFE SANGLANTE
KIZIL PENÇE
Il peignait une main parfaite pendant que raphaël dessinait une griffe informe.
Raphael pençe gibi biçimsiz el çizerken, o kusursuz el çizerdi.
Maintenant, il devra supporter cette infirmité toute sa vie, une main infirme.
Artık hayatı boyunca ölü bir ele bağlı yaşayacak, Pençe gibi bir el.
Un métier dont je n'ai pas à rougir, j'espère! À vrai dire, je répare les semelles usées.
Benim zanaatımda kimseye kötülük etmeden herkese pençe vurabilir insan.
Essayer de me cacher?
El pençe divan mı duracağım önünde kabarıp ateş püskürdüğün zaman?
Et des marques de griffes sur ses épaules.
Omuzlarında pençe izleri var.
J'usais mes talons, alors maman a fait mettre des bouts en fer.
Topuklarım eskiyince annem dayansın diye demir pençe yaptırdı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]