Pickups tradutor Turco

Ce qu'on a fait dans les voitures et les pickups, on ne l'a pas fait avec nos cœurs, comme toi et moi.

Arabalarda yaptığımız şeyleri kalbimizden gelerek yapmıyorduk, Seninle benim yaptığımız çok daha farklı.

On va essayer.

Sanırım öyle. Pickups. Haydi.

Cautérisez, pinces de Pean.

Bovie ve pickups.

- Bistouri électrique.

- Bovie ve pickups

Bistouri électrique.

Bovie, pickups.

Pince hémostatique.

Bovie. Pickups.

Ça fait quatre pickups se dirigeant vers le point de livraison à grande vitesse.

Dört kamyonet Hızla teslimat yerine geliyorlar

Elle vient quand même de jeter des pickups dans un bloc plein.

O ise kalabalık bir ameliyathanede etrafa bir şeyler fırlatıyor.

2 pickups, 1 camion toile.

İki kamyonet ve brandalı bir kamyon.

Amir a dit que les hommes d'Hassan se trouvait dans 2 pickups?

Amir, Hassan'ın adamlarının iki kamyonetle geldiğini söylemişti.

Mon père Bill, et moi avons la chance de posséder la DeLorean de Retour vers le futur III, et les Toyota pickups de Retour vers le futur II et III.

( PATRICK SHEA - GD KOLEKSİYONCUSU ) Babam Bill ve ben "Geleceğe Dönüş 3" teki Delorean'ın şanslı sahipleriyiz. Ve "Geleceğe Dönüş 2 ve 3" teki Toyota kamyonetin.

Ou pleurale.

Pickups.

Pinces.

Pickups.

Pince.

Pickups.