English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Francês → Turco / Pinkman

Pinkman tradutor Turco

113 parallel translation
Qui est Jesse Pinkman?
Jesse Pinkman kim?
Jesse Pinkman.
Jesse Pinkman.
Qui est ce Jesse Pinkman pour toi?
Jesse Pinkman senin için kim?
Mathlète de l'Année JACOB PINKMAN
En Üstün Matlet JACOB PINKMAN
Je voulais parler à Jesse Pinkman.
Ben Jesse Pinkman'ı aramıştım.
Pinkman?
Pinkman?
Mme Pinkman, je vous assure que je ne suis pas venu ici officiellement.
Bayan Pinkman, buraya resmi görevli olarak gelmedim.
Fais une petite recherche sur une Chevy Monte Carlo de 89 immatriculée sous le nom de Jesse Pinkman.
Hayır daha haber yok. Dinle benim için 89 model bir Chevy Monte Carlo'yu araştırır mısın? Jesse Pinkman adına kayıtlı.
La Monte Carlo sur la scène appartenait à un ancien élève à lui, un certain Jesse Pinkman.
Olay yerindeki Chevrolet Monte Carlo, eski bir öğrencisine ait ismi Jesse Pinkman.
Je filais la voiture de M. Pinkman quand j'ai croisé M. Salamanca.
Bay Salamanca ile karşılaştığımda Bay Pinkman'ın arabasını takipteydim.
Que faisait la voiture de ce Pinkman sur la scène du crime?
Bu Pinkman'dan ne haber? Arabasının olay yerinde ne işi vardı?
Jesse Pinkman, je suppose.
Jesse Pinkman olduğunu varsayıyorum.
Et je veux l'entendre dès qu'on aura relâché Pinkman.
Eminim öyledir ve bunu duymak isterim ama önce Pinkman'ı serbest bırakalım.
- Il faut relâcher Pinkman.
- Pinkman'ı serbest bırakmalıyız.
Jesse Bruce Pinkman, en vertu de l'article 47-8-13 du code de la propriété immobilière, vous êtes dans l'obligation de quitter les locaux situés au 9809 Margo, Albuquerque, 87104.
Jesse Bruce Pinkman Yeni Meksika Emlak kanunu Bölüm 47-8-13'ü takiben 9809 Margo, Albuquerque 87104 adresindeki mülkü boşaltmanız için uyarıldınız.
Trois jours, M. Pinkman.
Üç gün Bay Pinkman.
Chérie, tu te souviens de Jesse Pinkman?
Tatlım Jesse Pinkman'ı hatırladın mı?
Une fois que tout le monde sera au courant que Jesse Pinkman, baron de la drogue, peut être volé sans problème...
Herkes Jesse Pinkman'in, uyusturucu lordunun kolayca soyulabildigini ogrendiginde peki...
Dis, t'es Pinkman.
Hey sen Pinkman'sın.
"Pinkman"?
"Pinkman" öyle mi?
Mais Jesse Pinkman.
Jesse Pinkman.
Le jeune Pinkman.
su Pinkman denen cocuk.
Pinkman en taule?
- Pinkman ve hapis!
J'ai parlé à Goodman de Pinkman et de ton plan.
Goodman ile Pinkman konusundaki planını konuştum.
Mais notre employeur s'en rendrait compte. Si Pinkman était arrêté, ce serait un problème pour lui.
Patronumuz her zamanki gibi öğrenirse ve Pinkman'da tutuklanırsa bir sorun olarak algılar.
Où se trouve Pinkman?
Pinkman şimdi nerede?
Vous pouvez me tuer, sans aucun témoin, puis passer les semaines ou mois suivants à rechercher Jesse Pinkman pour le tuer, lui aussi.
Hiç görgü tanığı olmadan, beni hemen burada öldürebilirsin. Sonra da önümüzdeki birkaç haftayı ya da ayı Jesse Pinkman'ın izini sürerek geçirirsin, sonra onu da öldürürsün.
Nous oublions tous les deux Pinkman.
İkimiz de Pinkman'ı unutur gideriz.
Et Pinkman?
Pinkman'dan haber var mı?
Jesse Pinkman, qu'on trouve dans l'annuaire.
- Jesse Pinkman. Telefon defterinde kayıtlı olan Jesse Pinkman mı?
La localisation de Jesse Pinkman.
Jesse Pinkman'ın şu anki mevkisi.
Quand je dis chercher Pinkman, nous savons tous les deux pourquoi.
Ben Pinkman'ı aradığımı söylediğim zaman, ikimiz de sebebini biliyoruz, değil mi?
Si je balance Pinkman, vous allez vous demander :
Eğer Pinkman'ı ele verirsem, sen de düşünmeye başlarsın...
Je vous donnerai Jesse Pinkman.
Size Jesse Pinkman'ı veririm.
C'est du très mauvais boulot, Pinkman.
Bu çok kalitesiz bir mal, Pinkman.
L'avocat vous fait dire que le jeune Pinkman veut vendre.
Avukattan bahsedecek olursam, sanırım Pinkman denen çocuğun satış yapmak istediğini bilmelisin.
M. Pinkman, si vous voulez bien.
Bay Pinkman, siz de oturursanız.
Dépêche, Pinkman.
Haydi, Pinkman.
C'est ce fameux Pinkman?
Pinkman mı yine?
Au moment où... tu avais disparu, je t'avais cherché via un de tes anciens élèves, Jesse Pinkman.
Kaybolduğunda seni bulmaya çalışırken... Jesse Pinkman diye bir öğrencin vardı.
Est-ce que tu te rappelles si ce Pinkman a déjà eu un camping-car?
Pinkman'ın bir karavanı olup olmadığını hatırlıyor musun?
Encore mieux, que Pinkman le fasse.
Aslında Pinkman yok etsin. Değil mi?
M. Pinkman, vous ajoutez le refus d'obtempérer?
Bay Pinkman, tutuklamaya karşı mı çıkacaksın?
Ce Pinkman que Hank recherchait...
Hank'in aradığı şu Pinkman- -
Jesse Pinkman est dans la place!
Jesse Pinkman geldi!
Là, c'est toi, M. Pinkman.
Bak buraya. Bu sensin, tamam mı?
Tu piges?
Pink, Pinkman.
Ils vont devoir éviter le jeune Pinkman, par crainte de la merde qui va leur tomber dessus si cette histoire vient à sortir.
Bu hikâye etrafa yayılırsa eğer, üzerlerine dolu gibi yağacak olan İnsan Hakları'nın korkusundan, genç Efendi Pinkman'a geniş, ferah bir ranza temin etmek zorunda kalacaklar.
M. Pinkman était impliqué dans la distribution de phényl-2 méthamphétamine, ce que nous appelons la méth.
Bay Pinkman'ın bizim mavi meth olarak tabir ettiğimiz fenil-2 metamfetamin üretimi ve dağıtımıyla ilgisi olduğuna dair haklı gerekçelerim vardı.
Du coup, j'ai laissé M. Pinkman pour aller m'occuper de ma femme.
Bunu duyar duymaz Pinkman ve aracının yanından ayrıldım.
C'est là que vous êtes allé chez Jesse Pinkman?
O sırada mı Jesse Pinkman'ın evine gitmeye karar verdiniz?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]