Translate.vc / Francês → Turco / Piéces
Piéces tradutor Turco
167 parallel translation
Je demande de marquer ces photographies : "Piéces á conviction 2A á 2D", pour mémoire.
Katip bu fotoğrafları... savcılığın 2 numaralı kanıtları olarak kaydetsin.
- Je vous en donne 500 en piéces d'or.
Sana 500 altın para veririm.
J'ai inventé cette histoire de toutes piéces.
Uydurmuştum.
- Vous avez des piéces?
Lütfen açıklarmısın. Hiç beşlik veya onluk var mı?
On a économisé 8,5 $ en piéces de monnaie.
8.5 dolar bozuk para biriktirebildik.
En pleurant dans la rue. On te jettera des piéces.
Sokak köşelerinde ağla, sana bozuk para atarlar.
Pendant six mois, j'ai vécu seul dans ces huit grandes piéces.
Altı ay boyunca bu sekiz büyük odalı dairede tek başıma yaşadım.
- "les piéces á la défense."
- "profesyonelliğe sığmaz."
Je ne suis pas certaine que le ministére public ait divulgué toutes les piéces.
Savcılığın, dava öncesinde bize sunulması gereken bilgileri sakladığını düşünüyorum.
Voilà quelques piéces.
İşte biraz bozukluk.
Vous aviez promis 50 $ en piéces d'or rien que pour me présenter.
Sadece gelmem için bana altın olarak 50 dolar ödeyeceğinizi söylemiştiniz.
50 $ en piéces d'or à celui qui raméne QuigIey. Tu peux t'entraîner.
Quigley'i getirene ödül olarak 25 kilo altın vereceğim.
Les hommes se demandent... pour celui qui tue QuigIey... Ies 200 £ en piéces d'or, Ia récompense que vous annoncez.
Bay Marston, arkadaşlar, Quigley'i öldürene 90 kilo altın ödülü vereceğinizi duymuşlar da, hayret içindeler.
Et dans les scénarios et les piéces, il se lit á voix haute.
Senaryolarda ve tiyatrolarda ise yüksek sesle okunur.
J'ai passé la téte dans une de ces piéces. et j'ai failli étre décapité.
Biraz önce bir odaya baktım, bir şey neredeyse kafamı uçuruyordu.
Un avion en difficulté a perdu quelques piéces au-dessus de Seahaven il y a quelques instants.
Birkaç dakika önce, sorunlar yaşayan bir uçağın Seaheaven üzerinde uçarken bazı parçalarını düşürdüğü görüldü. Biliyorum.
Les deux piéces de deux francs.
Tek kuruşuna kadar.
320 métres de haut. 15000 piéces métalliques, soudées une par une.
320 metre yüksekliğinde. 15.000 parça çeliği tek tek birleştirmişler.
Suppose un trois-pieces :
Mesela bu adam 3 odalı bir daire kiralıyor.
Trois pieces?
3 tane odaya ne gerek var?
Il n'y a pas un homme de la region, blanc ou noir... qui ne donnerait pas son bras droit pour trois pieces d'argent par semaine.
Bu bölgede kimse yok ki, siyah veya beyaz fark etmez haftalık üç gümüş dolara çalışmaya gönüllü olmasın.
Jamais vu quelqu'un d'aussi lent a prendre mes pieces d'argent.
İlk defa bir veznecinin gümüş dolarlarımın alırken istekli olmadığını görüyorum.
Elle peut te mettre en pieces sans meme te faire saigner.
Bir yerini kanatmadan seni parçalara ayirir.
Il y a 60 pieces d'or, la-dedans.
Burada tam 60 altın var.
Avez-vous d'autres pieces de cette periode?
Ne aptalım. Bu döneme ait başka parçalarınız var mı?
Je n'y connais pas grand-chose mais je crois qu'il y a des pieces intéressantes.
Çok anlamam ama sanırım bazı aletler çok ilginç.
Oui, il y a de belles pieces.
- Evet, güzel parçalar var.
L'odeur du moisi des murs, des pieces. Y'avait plein d'enfants qui venaient jouer dans ma jungle.
Küf kokusu, duvar ve odaların kokusu.
Des pieces détachées.
Parçalarını değiştiriyoruz.
Ils ont tout mis en pieces.
Her yeri talan ettiler.
Voici "Pick Up The Pieces" d'Average White Band.
Ve işte The Average White Band ve şarkıları "Pick Up The Pieces".
Après 27 ans, je suis retourné dans ce village oublié..... pour tenter de rassembler d'après toutes ces pieces éparpillées...
27 yyl sonra, ben bu unutulmu? köye döndüm..... bellek aynanyz kyrylyp parçalary etrafa yayyldy?
Nous ferons passer Ie temoin par toutes Ies pieces, une a une.
Tanığı oda oda dolaştırmak zorundayız.
Pas de pieces a conviction. Si je m'accusais, ce ne serait pas plus vraisemblable.
Bunu ben yaptım dediğimde ne kadar saçma olursa seninki de o kadar saçma olur.
Pour 50 cents, 5 pieces de 10 cents, 10 pieces de 5 cents..
Sadece 50 sente, yarım dolara!
Je vais tâcher de trouver un petit deux-pieces ou je pourrai prendre Elise Pour le travail, pas de probleme
Elise ile kalabileceğimiz iki odalı bir daire bulacağım.
Et puis, je pourrai louer un deux-pieces ou je vivrai avec ma fille
Elice ile kalabileceğimiz ufak bir yer kiralayabilirim.
Toujours malade, l'Épave?
Hastalığın devam ediyor mu Pieces?
Marre de ces surnoms.
Hep bu Pieces olayı zaten.
L'Épave Polymeros.
- Pieces Polymeros.
Grouille-toi, l'Épave!
Haydi gel Pieces!
Il a traité l'Épave de lépreux!
Pieces'a cüzzamlı dedi!
"Fils trop courts pour tout usage".
"Pieces of string too small to use."
Une de mes plus belles pieces.
- En iyi işlerimden biri.
Je vous ai apporté les photos de mes plus belles pieces.
En iyi parçalarımın fotoğraflarını getirdim.
Je suis la pour les pieces de Mustang.
Mustang parçaları bakıyorum.
Mettez-Ies en pieces!
Parçalara ayırın.
- Comme "Reece Tourne." Joli.
- "Reese's Pieces" gibi. Şirin.
VOL DE PIECES CHINOISES
Efsanevi Sikkeler Çalındı
ANCIENNES PIECES CHINOISES Liées au karma
PARLAK YENİ DÜŞMANLAR - "Kader Bağlar"
Mais heureusement, Karen Black, l'actrice de "Nashville" et "Five easy pieces" était à bord.
Yolcuların şansına, Nashville ve Five Easy Pieces filmlerinin yıldızı Karen Black de uçaktaydı.