Translate.vc / Francês → Turco / Plant
Plant tradutor Turco
109 parallel translation
- De Cotton Plant.
- Cotton Plant'den efendim.
- Où c'est?
- Neredeki Cotton Plant?
Le plant de tomates est tombé!
Domates bitkisi düşmüş. Aynen öyle.
Le plant de tomates!
Domates bitkisi.
Vous aviez laissé votre plant de tomates chez moi.
Dün gece domates bitkini burada bıraktığını biliyor muydun?
Son plant de tomates est tombé de son balcon.
Bu bayanın domates bitkisi düştü.
Aidez donc cette dame à remonter son plant de tomates.
Bitkiyi yukarı taşımasına yardım edebilirsiniz. Orada.
Porter le gros caniche! Porter le plant de tomates! Porter ça!
Ah, lafımı duyun, önce şişman kanişi taşı sonra domates bitkisini taşı, şimdi de bu.
L'oliveraie, je l'ai cultivée pour votre famille... plant par plant.
Bunu ailene bakmak için yapıyorum. Arazi üstüne arazi. Sebastiano onaylardı.
J'ai les gars, l'usine Mallory.
Adamlarım hazır, Mallory Plant.
C'est un plant de tomate.
- Bu bir domates bitkisi mi?
Rien. Pourquoi restes-tu plant l . rejoins-nous.
Hiç bir şey, kaşıkla bizi dövmeye mi geliyorsun.
Le docteur Plant arrive.
Doktor Plant birazdan yanınızda olacak.
Je suis le Dr Plant.
Ben Doktor Plant.
Vous analysez le sang d'un certain Walter Skinner?
Doktor Plant? - Walter Skinner'ın kan analizini mi yapıyorsunuz?
M. Jimmy Page, M. John Paul Jones, M. Robert Plant.
Bay Jimmy Page, Bay John Paul Jones, Bay Robert Plant.
M. Robert Plant a signé mon t-shirt il y a 5 minutes!
Bay Robert Plant... KÖPRÜYÜ GÖRDÜN MÜ? ... demin tişörtümü imzaladı.
Page, Plant. Mick, Keith.
Page ve Plant, Mick ve Keith gibi.
Juste un plant!
O tek bir bitkiydi.
Allô? Ici, Sunny Plant.
Oh, Alo, Sunny PIant Pazarlama'dan arıyoruz
Leur voltage dépasse celui d'une centrale nucléaire... mais sont moins nocives.
More voltage than a nuclear power plant... And less radiation.
- Près du plant de camomille.
Papatya yığınlarının yanına.
Jimmy Page, Robert Plant?
Jimmy Page, Robert Plant?
- Un seul plant...
- Bir pide...
Vous avez arraché un plant de jasmin pour le mettre dans sa voiture.
Onun için yasemin ağaççığını koparıp arabasına koymuşsunuz.
l-m-plant.
Ç-i-p.
Et ça, c'est un plant de maïs, pas une plante "Peter".
Üstelik bu çiçek mısır, Peter çiçeği değil.
Je plaisante, Miles. J'ai un plant dans le sous-sol, sous une lampe chauffante. - Peu importe.
Şaka Miles.Bodrumla ilgili bir planım var.
Lвche l'arbitre, il sait qu'il s'est plantй.
Hakeme itiraz etme, berbat bir karar verdiğini o da biliyor. Sorun değil.
Renverse un plant.
Bir saksıyı devir.
Inspecteur Plant.
Ben dedektif Plant.
J'ai l'impression que pour avoir ton attention, il faudrait être un plant.
Bu bir kızı'kenevir saksısı olmadan ilgisini çekemem'şeklinde düşündürtür.
Je veux du chocolat blanc, un soda aux fraises, du brie et une photo du plant de tomates du jardin, car je crois qu'il a des escargots.
Beyaz çikolata, çilekli soda, biberli krem peynir, ve geçen bahar diktiğim domates fidesinin bir resmini istiyorum, salyangozlanmış olmasından endişeleniyorum.
Et il s'avère justement qu'il y a un plant, juste là bas qui ressemble à de la marijuana.
Ve şurada yetişen bitki, marihuana bitkisine benziyor.
Ce n'est pas un plant de marijuana.
Bu bir maruhana bitkisi değil.
Et moi-même, Robert Plant.
Ve ben, Robert Plant.
Autant que me manqueraient des morpions que m'aurait refilé Robert Plant, ou Jésus...
Onu özlüyorum. Apış arandaki mantarı özlemek gibi bu. O mantarı Robert Plant ya da İsa Peygamber gibi birinden kapmışsan tabii.
Donc s'il pleut, l'eau emporte l'azote et il descend à 3 mètres de profondeur, ce plant de blé ne peut pas l'atteindre, donc on doit mettre encore plus d'azote.
Yağmur yağarsa azotu da beraberinde on feet kadar aşağıya götürüyor ve bu buğday onu alamıyor, dolayısıyla biraz daha azot koymamız gerekiyor.
Licencié d'une usine automobile il y a cinq mois.
Beş ay önce Auto Plant'taki işinden oldun.
Supernatural 306 Agents Page et Plant, FBI.
* * * OrKi * * *
Agents Page et Plant, FBI.
Ajan Page Ajan Plant FBI.
Qui ici a approuvé que le nouveau gars avance la réimplantation de la main?
Yeni adamımızın el plantını acile sevk etmesini buradan kim onayladı?
Mandragore, le cèdre, la chaux, plante-la-lune, la pruche, la belladone.
Mandragora, cedar, lime, plant-the-moon, hemlock, belladonna.
Alors un plant a fracturé l'os frontal?
Yani bir filizlenme ön kemiği mi çatlattı?
"Ne me dis pas que" quoi?
Ha? ( Plant : Trigun evrenindeki kesintisiz enerji santralleri )
M. Kepler a retapé la Centrale de Macca city il y a vingt ans. Il a passé cinq ans à la reconstruire.
Mekke şehrinin Plant'ını yirmi yılda yeniden yapan Kepler-san için, bu tam beş yıla mal oldu...
J'aurais même le droit d'assurer la centrale et pas que la statue puisque tout le monde ici, moi inclus, en a besoin pour vivre.
Hayır, sadece heykeli değil, Plant'ı da sigortalamak isteriz. Ben ve kasaba halkı onun sayesinde yaşıyor.
Plant et Page.
Plant ve Page.
Un plant de marijuana serait plus approprié.
Marijuana bitkisi çok uygun olur.
28 mai 1968, River Plant Section des opérateurs
28 Mayıs 1968 River Fabrikası Makineciler Bölümü
Tu veux dire la centrale?
Plant'ı mı kastettin?