Translate.vc / Francês → Turco / Polaroïd
Polaroïd tradutor Turco
160 parallel translation
Un polaroïd?
Fotoğraf makinesi mi?
Oui, on s'amuse souvent avec le polaroïd.
Evet, sık sık eğleniriz fotoğraf çekerken.
Un polaroïd.
Öyle mi? Polaroid.
Et le polaroïd vous a bien rendu service.
Sanırım Polaroid burada devreye giriyor.
J'ai acheté Polaroïd à sept.
Yedi yaşında Polaroid almıştım.
On le voit toujours à la télévision! Dans la publicité de Polaroïd.
Televizyonda Polaroid reklamlarını yapan İngiliz oyuncu.
Il pourrait vous avoir un Polaroïd au rabais?
Ondan indirimli fiyata fotoğraf makinası alabilir misin?
On devrait le dire à quelqu'un ou emprunter le Polaroïd de papa.
Birine söylemeliymişiz veya bir şey yapmalıymışız gibi hissediyorum. Babamın polaroid makinesini alabilirim mesela.
J'ai fait un super Polaroïd.
Elimde Polaroid fotograf var. - Güzel fotograftı.
Bien sûr, le polaroïd, c'est pas mal aussi.
Gerçi resimler de güzelmiş.
Si seulement mon Polaroïd pouvait faire ça.
Keşke polaroidim de bunu yapabilse.
Et Polaroïd?
Polaroid nasıl?
Un polaroïd, Jacques!
Bir Polaroid, Jacques.
On s'extasiait comme des Bushmen devant un Polaroïd.
Herkes hayret etmişti. Yerlinin birine Polaroid göstermek gibiydi.
Heureusement qu'on a pris notre Polaroïd.
Çok şükür Polaraid aldık.
Trois boîtes de polaroïd 6OO s'il vous plaît.
Polaroid 600 filmlerden, 3 kutu istiyorum.
Je me méfie des miroirs. Je prends des polaroïds.
Aynalara güvenmem, bu yüzden hep Polaroid çekerim.
Il m'a envoyé un Polaroïd... du coupe-papier, hier.
Dün bana mektup açacağının Polaroid fotoğrafını yolladı.
Je voulais pas te dire, mais j'ai pris un Polaroïd des toilettes. Envoyons-leur la photo pour frimer en Floride. Ils montreront leur petit-fils.
Bunu sana söylemek istemiyordum ama ben tuvaletin bir fotoğrafını çektim ve onlara bu resmi gönderebiliriz ve onlar da bütün Florida'da bu bizim torunumuz diye gezerler böylece annen de çok mutlu olur.
- Où sont les Polaroïd?
- O fotoğrafları ne yaptın?
Prends le Polaroïd!
Çek şunu çabuk!
Il a pris 20 kg et a perdu son travail à la laverie après que certains Polaroïds aient refait surface.
Artık şişman biri ve en son çalıştığı araba yıkama işinden geçmişe ait bazı Polaroid fotoğraflar yüzünden kovuldu.
Des IBM, des ATT, des Polaroïd, et...
IBM, ATT ve polaroid ve...
Je vais encadrer ce polaroïd, et l'accrocher dans mon salon.
Bu resim çerçeveletilip şöminenin üstüne konacak.
On va t'acheter un de ces appareils Polaroid.
Sana şu Polaroid makinelerden alacağız.
C'est la beauté du polaroïd.
Polaroid'in en güzel yanı bu.
Moi qui avais deviné qu'il fallait acheter Polaroid à 8,5.
8.5'ken Polaroid hissesinin ne olacağını bilen ben.
Twain... avait des photos Polaroid de Sam en travesti.
Twain Sam'in kadïn kïlïgïnda resmini çekmis.
Je vais mettre ma main à ma poche pour y prendre une photo qui peut vous intéresser.
Elimi cebime götürüp, ilginizi çekebilecek bir Polaroid fotoğraf çıkaracağım.
Polaroid, n'importe quelle sensibilité.
Polaroid, hangi türde, hangi hızda olursa.
Vous avez un Polaroid?
Polaroid makineniz var mı?
C'est le nouveau Polaroïd?
Bu yeni polaroid mi?
Je m'occupe personnellement de ibm, Xérox, Polaroïid- -
İlk 100'de yer alan tüm şirketlerimiz için çalışıyorum. Kişisel olarak IBM, Xerox, Dupont, Polaroid...
C'est un negatif de polaroid.
Bu bir Polaroid'in negatifi.
- Un negatif de polaroid.
Bir Polaroid negatifi efendim.
C'est aussi mauvais que Ie PoIaroid, n'est-ce pas?
Bu da sizin Polaroid'iniz kadar kötü durumda.
Le polaroid est en ligne.
Polaroid şimdi ekrana geldi.
J'en ai pas fait de photos ni rien de tel.
Polaroid resmi filan çekmedim.
C'est une Polaroid.
Bu, Polaroid fotoğraf makinesi.
Il me faut un Polaroïd.
- Polaroid lazım.
Comme, Marty et Le Polaroid hallucinant.
Tıpkı Marty ve Polaroid tuhaflığı gibi.
Comme, Marty et Le Polaroid hallucinant.
Tipki Marty ve Polaroid tuhafligi gibi.
Vous l'avez peut-être vu dans la pub pour Polaroid ou comme Zeus dans "Le Choc des Titans".
Onu Polaroid reklamında görmüş olabilirsiniz, - - Ya da "Devlerin Savaşı" nda Zeus rolünde.
J'ai pris mon polaroid, j'ai appuyé sur le bouton.
Polaroid makinemi çıkartıp düğmesine bastım.
Alors finissez votre blague et envoyez-moi un Polaroid.
Benim üstün başarılı bir kitap kurdu olduğumu öğrendiniz. Nasıl bir eşek şakası yapacaksanız, bitirip bana fotoğrafını gönderin.
Que pensez-vous d'un Polaroid?
Polaroid Makinesine ne dersiniz?
J'imagine que ce sont les siens, ils étaient avec les photos d'identité.
Sanırım yakında merhumun polaroid fotoğraflarının kaybolduğunu öğreneceğiz.
Le Polaroïïïd.
Polaroid.
Et le polaroïïïd?
Ya Polaroid?
Barres chocolatées, comprimés, pellicules.
Vitaminler, ağrı kesici, Polaroid film.
Je songeais à la photo Polaroid que j'allais envoyer à l'avocat, pour qu'il retrouve le sommeil.
Hatta ona... bir bakıma hayranım bile diyebilirim.