Policeman tradutor Turco

Ce matin, on Iui a volé sa petite barque. Le policeman lui demande de signer une plainte, mais iI refuse. II dit que Ie voleur a davantage besoin de Ia barque que Iui.

Bugün teknesi çalındı ama şikayetçi olmayı reddediyor hırsızın daha çok ihtiyacı olduğunu söylüyor.

C'était sur ce livre, Flow My Tears, The Policeman Said. Tu connais?

Aksın Gözyaşlarım, Dedi Polis adındaki kitaptan bahsediyordu.

- Most Valuable Policeman.

En değerli polisim.

On dirait "Le Policeman".

Bu Bronx'taki Fort Apache gibi.

* A policeman s job is not a happy one happy one *

Bir polisin işi, mutlu bir iş değildir, mutlu bir iş değildir.

Tu pourrais cotiser pour le Bal des Policiers.

Policeman's Ball'a katkıda bulunabilirsin.

On aimerait deux tickets pour le Bal des Policiers.

- Joe, biz Policeman's Ball'a iki bilet istiyoruz.

Oh, qu'est-ce que tu vas faire, Mr. Policeman?

Ne yapacaksın Memur Bey?