English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Francês → Turco / Portugal

Portugal tradutor Turco

286 parallel translation
- On pourrait y aller, embarquer à Marseille pour le Portugal et partir en bateau pour...
- Biliyor musun, hâlâ yapabiliriz. Marsilya'dan Portekiz vizesi alırız, oradan da gemiyle...
En quelques jours, Dietrich est à Lisbonne, au Portugal, centre de communication de l'espionnage international.
Dietrich birkaç gün sonra Portekiz'e uluslararasì casusluk iletisş im merkezi Lizbon'a vardì.
- De Lisbonne, au Portugal.
- Hayïr, Lizbon'dan, Portekiz.
Un jour, vous irez trop loin, Portugal.
Bir gün gelecek ve buradan çok uzaklara gideceksin, Portugal.
Je suis la deuxième sur sa liste lorsqu'il découvrira ton appartement vide.
senin yerin boşaldığı zaman Komiser Portugal'ın listesinin 2 numarası olmak benim için çocuk oyuncağı.
Portugal fait ratisser la ville pour trouver Vincent.
Portugal'ın adamları Vincent'i bulmak için bütün şehri tarıyor.
Tu es impliqué concernant l'argent de Frankie, tu es mêlé au meurtre mentionné par Portugal ce soir, et tu fais aussi partie de la chasse à l'homme de Vince.
Frankie'nin parasını gasp ettik. Bu işin bir parçasısın. Portugal'ın bu gece bahsettiği cinayetin de bir parçasısın,
Demande à Portugal.
Portugal'a sor.
Portugal a assez de preuves pour t'arrêter.
Portugal seni antipatik buluyor.
Le plafond vient du Portugal.
Tavanı Portekiz'den getirtmiş.
Sir Leighton, chevalier de Bath, de la Tour et de l'Épée du Portugal.
Sir Rodney Leighton, Bath ve Tower Şövalyesi, Portekiz'in Kılıcı.
Ça s'est passé sur le bateau de Grazzi, en route vers le Portugal.
Grazzi'nin teknesindeydi. Portekiz'e üç gün mesafedeydiler.
Quand on est capitaine d'un bateau qui va au Portugal, et qu'on sait la boucler, on peut acheter beaucoup d'objets.
Eğer Portekiz'e giden bir geminin kaptanıysan ve ağzını sıkı tutarsan birçok antika alabilirsin.
Les dix plus hautes montagnes... la population du Portugal... la moyenne des pluies en Nouvelle-Zélande...
En yüksek on dağ, sonra Portekiz'in nüfusu..... Yeni Zelanda'nın yıllık ortalama yağış miktarı...
- Johnny Portugal.
Johnny Forgett.
Portugal.
Bunu sen yap, Portekiz'li.
500 Petits Baigneurs pour l'Italie, 500 pour la Hollande, 750 pour le Portugal, mon Dieu, faites que je signe un contrat avec ce Castagnier.
500 Küçük Yüzücü, İtalya için. 500 adet, Hollanda için. 750 adet, Portekiz için.
Le Portugal est droit devant.
Portekiz tam ilerimizde.
Tu toucheras le reste quand tu nous aura amenés au Portugal.
Geri kalanını Portekiz'de alacaksın.
Mais, Wally, quand nous serons au Portugal... elle est ta soeur et elle est qu'une autre nana pour moi... parce que j'en ai soupé d'elle.
Bak, Wally, o senin kızkardeşin olabilir, ama benim için sadece değersiz bir kadın. Çünkü ben yaşadım, biliyorum. Ben onunla yaşadım.
Une nation issue du Portugal, mais qui aujourd'hui ne fait plus partie de ce pays.
Bir ulus, kökeni Portekiz ; ama artık Portekiz'in bir parçası değil.
Le Portugal est l'ennemi de l'Angleterre. Si les navires anglais n'étaient pas dans le port de Queimada, les Portugais seraient déjà revenus.
Portekiz İngiltere'nin düşmanıdır ve İngiliz gemileri Queimada Limanı'nda olmasalardı Portekizliler şimdiden geri gelmiş olurlardı.
Il fait trop penser au Portugal.
Fazlaca Portekiz'i hatırlatır.
Malgré les efforts de Sherlock Holmes, les tueurs de Blessington ont échappé à la police et ont pris un navire pour le Portugal.
Sherlock Holmes'un tüm çabasına rağmen... Blessington'ı öldüren üç katil polisi atlatıp, Portekiz'e giden bir gemiye binerek ülke dışına kaçtılar.
Leurs Majestés d'Espagne et du Portugal... car le paradis des pauvres plaît rarement à leurs maîtres ;
İspanyol ve Portekiz krallarını kırdı... Çünkü fakirler için bir cennet, hükmedenler için nadiren memnun edicidir.
Quant aux missions, Votre Eminence... je m'attends à une divergence politique... entre le Saint-Siège, l'Espagne et le Portugal.
Sayın Kardinal, misyonlara göre Papalık, İspanya ve Portekiz arasında siyasi bir çatışma bekliyor muyuz?
- Cette affaire regarde l'Etat... selon le traité de Madrid entre l'Espagne et le Portugal.
- Hayır, bu bir devlet meselesi. Buna Madrid Antlaşması'yla karar verildi ve İspanya ile Portekiz tarafından imzalandı.
Le Portugal est athée, mais vous et moi sommes catholiques...
Portekiz mahkemesi ateisttir ama sen ve ben Katoliğiz.
Conseillons ensemble à votre roi de ne transférer les territoires des missions... que si le Portugal garantit leur survie.
Bence krala, Portekiz onlara hayatlarını devam ettirme garantisi verene kadar misyon topraklarının devredilmesini ertelemeyi önermeliyiz.
- Parlez au roi du Portugal.
- Portekiz kralıyla konuşun diyor. - Konuştum.
Si les jésuites résistent aux Portugais... l'Ordre sera expulsé du Portugal.
Eğer Cizvitler Portekiz'e karşı koyarsa Cizvit tarikatı Portekiz'den ihraç edilecek.
Des épices de l'Algarve au Portugal.
Baharatlar Portekiz, Algarve'den geliyor.
J'ai vu que c'était une chaussure bon marché, sûrement fabriquée au Portugal... Et après?
Sadece ona bakarak, onun ucuz bir ayakkabı olduğunu ve Portekiz'de üretildiğini tahmin ettiğimi, söyleyebilirim, fakat kimin umurunda?
Au Portugal, oui.
Portekiz, tamam.
l'Espagne ou le Portugal.
İspanya, Portekiz.
L'angleterre a obtenu Hong Kong, Ie portugal, Macao,
İngiltere'ye Hong Kong, Portekiz'e Macao verildi ve...
Je sais... – Je suis allé au Portugal...
- Senin için Portekiz'e gittim... - Evet, biliyorum.
Dès que j'ai vu nos chefs s'enfuir au Portugal en avion, habillé en civil, je suis parti en vitesse.
Liderlerimizin, Portekiz'e uçak kaldırdığını gördüm kıyafetlerimi değiştirdim, bavulumu aldım ve kaçtım.
Je suis jamais allé au Portugal.
Casa ne? - Hiç Portekiz'e gitmemiştim. - Kes şunu.
Air-Portugal à votre service.
Uçur beni. Ben Portekiz Havayollarındanım.
Nous avons 500 familles membres... et pas seulement américaines, mais du Portugal, d'Israël... du Japon, de l'Australie.
500 aile üyemiz var, sadece Amerika'dan değil, Portekiz'den, İsrail'den, Japonya'dan, Avustralya'dan...
Un aller-retour pour le Portugal :
Şuna bak : Portekiz, gidiş-dönüş : 300 dolar.
Il paraît que le roi du Portugal a déclaré un jour férié pour fêter ses cinquante ans.
Duydum ki Portekiz Kral'ı 50. yıl dönümünü kutlamak için tatil ilan etmiş.
Méphisto! Transporte-moi à la cour du Portugal, afin que Sa Majesté puisse admirer mes compétences.
Mephisto, beni Portekiz diyarına götür de Majestelerine edindiğim hünerleri sergileyeyim.
Prépare-toi, bouffon... Faust fera la démonstration de sa sagesse au roi du Portugal.
Portekiz Kralı'na güçlerini sergilemeye giden Faust'u izlemek için hazır ol budala.
Du Portugal.
Portekiz'den.
Je vais au Portugal cet été.
Yaz boyunca Portekiz'e gitmek istiyorum.
- Tu es partie au Portugal.
Portekiz'e taşındın.
portugal.
Portekiz.
Je connais pas le Portugal.
Hiç Portekiz'e gitmedim.
- Avec Air Portugal, en revanche, c'est via Lisbonne, le même jour. Le billet est à 565 livres.
O 565 pound.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]