Translate.vc / Francês → Turco / Poster
Poster tradutor Turco
1,412 parallel translation
Tu peux le poster.
Posta ile gönderirsin.
Je vais poster ton chèque pour l'aménagement.
Bak, bahçe tasarımı için bir çek postalayacağım...
Il va poster l'un de ses hommes devant la maison.
Adamlarından birisini buraya eve gönderiyor.
Comme je le disais, j'avais cet énorme poster de Bo Derek que j'avais accroché au mur pour cacher...
Dediğim gibi... hücremin duvarına... Bo Derek'in dev gibi bir posterini asmıştım.
Passons à mon projet d'affiche.
Bekle bir dakika. Benim fikrim poster için.
On est là pour l'affiche.
Hey, Poster için buradayız.
Je t'ai vu poster la lettre.
Mektubu postalarken gördüm seni.
DÉJEUNER AVEC LES MENTORS Je sais que tu l'adores et que tu l'as en poster, mais...
Yani, biliyorum o senin idolün, yatağında ve her yerde posterleri var...
Tu dois acheter un poster.
Bunları da almalısın.
Le ticket et le poster, ça va avec.
Bunları almazsan bileti unut.
Poster des soldats dans les rues de L.A., ce n'est pas une déclaration populaire.
Los Angeles sokaklarına askerleri koymak... Bu popüler bir duyuru olmayacak.
Quand j'ai vu que ce type n'était qu'à quelques blocs, j'ai collé quelques affiches.
Adamın birkaç blok ötede oturduğunu öğrenince üç beş poster astım.
Mais tu ne mettrais pas d'affiches?
Ama poster asmazsın herhalde.
Gary, j'ai mis des affiches, c'est tout.
Gary. Ben sadece poster astım.
Tout ce qu'il faut pour vendre un film, c'est une bonne affiche.
Bir filmin iş yapması için gereken tek şey canavar gibi bir poster.
Ces types, ces afficheurs.
O adamlar, poster sahipleri.
Tu crois que c'est une guerre d'affichage?
Poster hakkına bağlı çete hesaplaşması olabilir mi?
Tu pourrais faire quelque chose pour ce poster?
Lütfen su afiş için bir şeyler yapacak mısınız?
Quel poster?
Ne afişi?
Parce j'ai vu que tu avais un poster d'eux dans ta chambre.
Odan da onların bir posterini gördüm.
Tu as mis ce poster pour boucher le trou que Fez avait fait pour te mater sous la douche.
O posteri oraya asmanın tek nedeni duş alırken Fez'in seni gözetlediği deliği kapamak.
Je comprends pourquoi vous avez ce poster sur la réanimation d'urgence dans l'entrée.
ST posterleri neden koridorda asılı anlayabiliyorum. ( Suni teneffüs ) Red!
- Vous pourriez poster quelqu'un...
- Belki birini göndermek istersin. Hangara dışarıdan bakması için mi?
- TOURNÉE 2005 C'est le poster d'un groupe qui s'appelle XLR8.
XLR8 diye bir müzik grubunun tur broşürü.
C'est une collection d'affiches de motivation.
Kâse dolusu motive edici poster var.
C'est une affiche de motivation?
Motive edici bir poster mi bu?
"arrête de t'exciter sur ton poster de Victoria Principal!"
"Victorica Principal posterine atlamayı bırak!"
Et vous ressemblez toutes les deux aux enfants du poster pour la clinique Betty Ford.
Ve siz ikiniz Betty Ford Kliniğinin kapak kızları gibi görünüyorsunuz.
Oui, parce qu'elle était devenue un très bon moyen de faire de la pub pour le Titre IX.
Evet, çünkü o, Proje 9'un poster yüzü olmuştu.
Tu as vu le poster?
Orta sayfa güzelini gördün mü?
Oui, je l'ai fondé pour y poster mes recherches.
Araştırmalarımı yayınlıyorum.
Personne n'a signé le poster.
Kimse doğumgünü posterimi bile imzalamadı.
J'ai fait poster des snipers.
Keskin nişancılar hazır olacak.
Il s'intéresse pas à moi. Mais vous... Il s'habille comme vous, il a votre poster.
Beni hiç umarsamıyor oysa sen, senin gibi giyiniyor dolabında bir posterin var, sana tapıyor.
Et me poster dans un parc, avec un beau petit chapeau.
Şöyle şık şapkalı...
C'est une dispute à propos d'un poster.
Beraber oturdukları yerdeki bir poster yüzünden çıkan bir karmaşa.
Voilà le poster conflictuel.
Demek kargaşaya sebep olan poster bu.
J'ai reçu ce poster pour Noël et j'ai envie de le voir.
Ben bu posteri yılbaşında aldım ve ona hergün bakmak istiyorum.
Angela pourrait transférer le poster sur un t-shirt qu'Oscar porterait.
Şuna ne dersiniz, Angela bu posteri bir t-shirt'e bassın ve bunu da Oscar giysin.
elle enlève le poster.
Posteri indirmek.
Un poster de Johnny Cash?
Johnny Cash'in posteri?
Je peux vous poster quelques questions au sujet d'un client d'hier soir?
Dün gece müşteriniz olan biriyle ilgili birkaç soru sorabilir miyim?
On va poster un garde devant chez toi.
Evin önünde bir memur olacak.
Non, vous alliez juste poster une lettre, c'est ça?
Neden bahsettiğinizi anlamıyorum.
Il n'était pas ponctuel et il avait un poster de Pete Rose.
Tüm hatırladığım her zaman beklettiği 74 00 : 03 : 44,757 - - 00 : 03 : 46,554 ve duvarında Pete Rose * resmi vardı. O gömleğin içinde ne kadar güzel görünüyor.
C'est un poster.
O bir çıktı.
Je préfère "garçon poster".
"Poster Çocuğu" nu tercih ederim.
Tu as vu le poster
Afişi gördün.
C'est un vieux poster qui date, pas vrai?
Eğer üzerine gideceksem, elimde eski soluk bir posterden fazlası olmalı, değil mi?
Je suis allée dans la pièce d'à côté, j'ai regardé le poster de Pedro, un chien sur une planche de surf, et j'ai mangé mon 20e biscuit salé de la journée.
- Hayır. Diğer odaya geçtim ve Pedro'nun sörf yapan Spud McKenzie posterine bakıp,.. ... o günkü 20. tuzlu krakerimi yedim.
Toutes ces lanternes et le poster de Mao.
Fenerlere ve Mao posterine bayıldım. Çok güzel.