Pájaro tradutor Turco

17 parallel translation

Bien. "Pájaro."

Doğru. "Pájaro".

Quiero un pájaro que hable.

Un trafiquant d'enfants, connu sous le nom de Pájaro, essaie de la vendre.

"Pajaro" adıyla bilinen kötü şöhretli bir çocuk taciri onu satma niyetinde.

On peut les sauver, et faire avorter l'opération de Pájaro, mais pas si vous le tuez.

Onları kurtarabilir sonra Pajaro'nun tüm işlerini çökertebiliriz ama sen onu öldürürsen yapamayız.

Pájaro venait kidnapper les filles. Il a tué tous les autres. Ils étaient masqués et ont attaqué sans prévenir.

Pajaro küçük kızları kaçırmak ve erkekleri ve rahibeleri öldürmek için gelmişti.

Pájaro a fouillé la chapelle, et j'ai vu son visage. Gloria aussi.

Pajaro kiliseyi aramaya gelmişti işte o zaman onun yüzünü gördük, Gloria'da gördü.

C'est pour ça que Gloria et toi avez juré de tuer Pájaro? Je comprends.

Gloria'yla bu yüzden mi Pajaro'yu öldürmek için anlaşma yaptınız?

Sarah Daniels est la seule victime de Pájaro qui ait été sauvée.

Kusursuz. Sarah Daniels, onun şimdiye kadar kurtarılan tek kurbanı oluyor.

Ton passé va te rattraper... Pájaro.

Geçmiş seni yakalamak üzere Pajaro!

Pajaro. Si.

Kuş.

Je vais réceptionner le paquet.

Paketi almak için, Pajaro'nun işgüderiyle yirmi dakika sonra buluşacağım.

Où est la fille?

Pajaro'nun işgüzarı kızı nerede tutuyor?

Maintenant que Mackal se cache derrière un tas d'avocats, il ne va jamais balancer son patron.

Mackal, şu anda bir avukat ordusunun ardında saklanıyor patronu Pajaro'ya ulaştırma şansı var mı hiç? Mackal'ın onunla tanıştığını dahi sanmıyorum.

La police essaie de le coincer depuis longtemps.

Miami polisi, Pajaro'yı yıllardır yakalamaya çalışıyor.

C'est lui, Pájaro? Je le jure sur ma vie.

- Pajaro olduğuna emin misin?

Tuer Pájaro.

- Pajaro'yu öldüreceğimi söylemiştim.

C'est tout ce que tu mérites.

Ancak bunu hak ediyorsun, Pajaro.