Translate.vc / Francês → Turco / Queen
Queen tradutor Turco
1,839 parallel translation
Je ne veux pas qu'il y ait confusion, Mr Queen.
Net olmak istiyorum, Bay Queen.
On dirait que Queen nous a raconté la vérité.
Görünüşe göre Queen doğruyu söylüyormuş.
Oliver Queen.
Oliver Queen.
Je crois que quelqu'un à dit, "par ici, Mademoiselle Queen."
Sanırım "bu taraftan Bayan Queen" diyen birisiydi.
Je vous croirais, Mr Queen, si vous n'étiez pas si mauvais menteur.
Size inanırdım Bay Queen, tabii sarhoş olmasaydınız.
Baisse d'un ton, Drama queen.
Sakinleş biraz, çok abartıyorsun.
Je m'appelle Oliver Quinn.
Benim adım Oliver Queen.
Oliver Quinn est vivant.
- Oliver Queen hayatta.
C'est cet homme qu'il faut remercier, Oliver Quinn, il paie la facture.
Asıl teşekkür etmeniz gereken bu adamdır, Oliver Queen.
Tu vas travailler chez Quinn Consolidated?
- Queen Holding'te bir iş bulacak mısın?
Je devrais ajouter "recherche privée pour Oliver Quinn" à mon intitulé de poste.
İş tanımıma "Oliver Queen'in özel internet araştırmacısı." diye yazmalıyım aslında.
La Quinn Steel Factory.
Ne fabrikası? - Queen Steel fabrikası.
Oliver Quinn.
- Oliver Queen.
La dernière fois que j'ai vu votre père, il faisait un discours, disant à mon équipe de ne pas croire les rumeurs, impossible que Queen Consolidated transfère sa production en Chine.
Babanı en son gördüğümde bir konuşma yapıyordu adamlarıma çıkan dedikodulara kulak asmamaları gerektiğini söylüyordu Queen holdingin üretimi Çin'de yapmasının imkânı olmadığını söylüyordu.
Queen Consolidated a des filiales dans tout le pays.
Queen Holding'in tüm ülke boyunca her yerde bağlı ortaklıkları var.
Je pensais que toute la famille Quinn ainsi que leurs chéquiers devraient être là.
Tüm Queen ailesinin çek defterleriyle birlikte burada olması gerektiğini düşündüm.
Thea Quinn, l'improbable voix de la raison.
Thea Queen, beklenmedik aklın sesi.
c'est une autre histoire.
Bialya'nın diktatörü Queen Bee, ayrı bir problem.
Queen Bee n'est pas la seule femme à pouvoir jouer avec l'esprit d'un homme.
Erkeklerin aklını başından alan tek kadın Queen Bee değil.
que Queen Bee agissait comme une intermédiaire. Elle délivrait des humains kidnappés à un partenaire inconnu.
Shimmer'a göre Queen Bee'nin üst kademesinde kaçırılan insanları teslim ettiği bir ortağı vardı.
Tu as dit que tu ne pouvais plus supporter une autre vieille drag queen flétrie
Başka bir, yaşlı ve yorgun zenneyi midem kaldırmaz demiştin hatırlasana.
Oliver Queen est en vie.
- Oliver Queen hayatta.
Mme. Queen, tout ce que je vous demande est de vous asseoir et de discuter de notre proposition.
Bayan Queen, sizden tek isteğim oturup yaptığımız teklifi düşünmenizdir.
Je veux le contrat de la construction de la nouvelle division de sciences du Queen Consolidated.
Queen Holding'in uygulamaları bilimler bölümünü içeren anlaşmayı istiyorum.
Oliver Queen.
Oliver Queen demek.
Je te rappelle que l'affaire familiale est en train de mourir et que nous avons besoin de ce contrat, et que Oliver Queen peut nous le donner.
Aile işimizin bitmek üzere olduğunu ve bu anlaşmaya ihtiyacımızın olduğunu hatırlatırım ve Oliver Queen bunu sağlayabilir.
A moitié girafe, à moitié drag queen, chéri.
Yarı zürafa, yarı travesti, tatlım.
Je suis la Queen Bourdon et je pique à mort. Bienvenue, Queen Bourdon. Je suis le Cerveau Humain.
Daha önce de söylemiştim, Asyalı İknacı, bu telefon sadece acil durumlar içindir ve eski sevgilimle barışmam için manipülasyon gücünü aklımı çekmek için kullanamazsın, vazgeç artık.
You will be queen
* Sonsuza kadar daima *
♪ I want to have a kiki, boots, turn, queen ♪
* Çizme, dön, kraliçe * * Kiki verelim *
Je m'appelle Moira Dearden Queen.
Benim adım Moira Dearden Queen.
Je suis le PDG de Queen Consolidated.
Queen Consolidated'in CEO'suyum.
Il s'agit de toi, Oliver Queen.
Bunun Oliver Queen olmanla ilgisi var.
Toute la mauvaise presse après le Projet a laissé Queen Consolidated vulnérable face à une OPA hostile de Stellmoor International.
Girişim sonrasında hakkında çıkan tüm haberler Stellmoor International'ın bu durumdan faydalanıp Queen Consolidated'i dıştan yönetmesi için ortam oluşturdu.
Une fois qu'ils auront le contrôle de Queen Consolidated, 30 000 employés vont perdre leur emploi.
Onlar Queen Consolidated'i silip süpürdükten sonra 30.00 kişi işsiz kalacak.
Et pour les infos locales, le milliardaire Oliver Queen est revenu une fois encore à Starling City.
Ve yerel haberler, milyarder Oliver Queen bir kez daha Starling Şehri'ne geri döndü.
Avec le procès de sa mère qui arrive et la compagnie de son père en chute libre, les analystes se demandent ce que le rejeton de la famille Queen a prévu pour la suite.
Annesinin yaklaşan duruşması ve babasının şirketinin serbest düşüşüyle analistler genç Queen'in ne planladığını merak ediyor.
Quand j'ai emmené ta soeur sur le "Queen's Gambit,"
Kardeşini "Queen's Gambit" e götürdüğümde sana ihanet etmiştim.
Et pour les informations locales, le milliardaire Oliver Queen est à nouveau à Starling City.
Ve yerel haberlerde milyarder Oliver Queen'in bir kez daha Starling Şehri'ne dönmesi var.
Le département de sciences appliquées de Queen Consolidated a mis au point le générateur de tremblement de terre.
Deprem üreticiyi Queen Consolidated'in Uygulamalı Fizik bölümü yarattı.
La Terre à Queen.
Alo? Dünyadan Queen'e.
- Oliver Queen.
- Oliver Queen.
Vous contrôlez 45 % des stocks de Queen Consolidated.
Queen Consolidated hisselerinin % 45'ini siz kontrol ediyorsunuz.
Les entreprises vivent et meurent, M. Queen.
Şirketler yükselir ve çökerler Bay Queen.
Comment ça se passe à Queen Consolidated?
Şirkette işler nasıl gidiyor?
On cherche Oliver Queen!
Oliver Queen'i arıyoruz!
Plan B, je tire sur les gens jusqu'à ce que M. Queen... Agisse en homme.
Tamam, Plan B, Bay Queen erkek gibi ortaya çıkana kadar sizi vurmaya başlayacağım.
Ça me va aussi bien de tuer cette Queen que son frère.
Bu Queen'i öldürmek de abisini öldürmek kadar beni mutlu eder. Hadi gidelim!
Régler son compte à Oliver Queen est une chose, mais sa sœur?
Bakın, Oliver Queen'i öldürmek tamam ama kız kardeşi mi?
Tu veux la sauver? Il n'y avait pas de justice pour les gens comme les Queen jusqu'à ce que tu nous montres comment faire.
Sen bize nasıl sağlayacağımızı göstermeden önce Queen'ler gibiler için adalet diye bir şey yoktu.
Mon nom est Oliver Queen.
Benim adım Oliver Queen.