Translate.vc / Francês → Turco / Razi
Razi tradutor Turco
41 parallel translation
L'as-tu convaincu?
Onu razi ettin mi?
Tu es prêt à le faire? A donner ta vie pour lui? Ou la vie est trop précieuse?
Onun yerine hayatini vermeye razi misin yoksa hayat çok mu degerli?
J'arrêterai de fumer quand tu te seras décidée ø tomber enceinte.
Sen çocuk dogurmaya razi olunca ben de sigarayi birakacagim.
Al-Razi, cette oeuvre ne peut être confiée qu'à vous.
Fahreddin Razi, yalnızca sen İbn Rüşd'ün kitaplarını koruyabilirsim.
Et tu refuses de te marier.
Ve ayrıca evlenmeye de razi değilim.
- Razi Mokhtari, 45 ans, de Chatsworth.
- Razi Mokhtari. Yaş 45.
- Merci. - Oui. Avant, Razi Mokhtari ne s'occupait que d'import-export, trouvant parfois de bonnes méthodes pour éviter de payer les droits de douanes.
Razi Mokhtari bazen gümrük ödemelerinde ilginç yollar bulan bir ithalat-ihracat adamıydı.
Avez-vous des preuves concrètes qu'il existe des liens entre Razi et eux?
Razi'yi onlarla bağlantılı gösteren somut kanıtınız var mı?
Les affaires de Razi. il y a déjà cinq ans.
- Razi'nin işi nedeniyle. 5 yıl önce.
Mais il n'y avait pas de réservations pour Razi ni pour son fils.
Önümüzdeki hafta. Ama Razi ve oğlu için rezervasyon görünmüyor.
Probablement Razi en premier et le garde du corps ensuite.
Muhtemelen önce Razi, sonra da fedaisi vurulmuş.
Un certain Craig Sherman se vante d'avoir assassiné Razi Mokhtari.
Craig Sherman adlı herif, Razi Mokhtari'yi öldürdüğünden bahsediyor.
"Aucun musulman n'est innocent, Razi Mokhtari n'est que le premier."
"Hiçbir Müslüman masum değildir" demiş.
il faut envoyer des unités chez ce Craig Sherman.
Razi Mokhtari'yle de yetinmeyeceğini belirtmiş. - Craig Sherman'ın evine birkaç ekip yollamalıyız.
Pour l'instant, tu ne m'as pas apporté la moindre preuve que Razi Mokhtari était un terroriste.
Şimdiye dek Razi Mokhtari'nin terörist olduğuna dair kanıt sunmuş da değilsin.
Et vous avez déjà avoué avoir tué Razi Mokhtari et Jeffrey Sanders?
Ve Razi Mokhtari ile J effrey Sanders'ı öldürdüğünü kabul. ettin bile?
Laissons de côté la question de savoir qui "ils" sont. Pourquoi avez-vous choisi Razi Mokhtari?
"Onlar da kim?" sorusunu bir tarafa bırakırsak, niye Razi Mokhtari'yi hedef aldın?
Vous étiez la prisonnière de Razi. il voulait vous renvoyer en Iran.
Razi sana tutsak muamelesi yapıyordu.
Quand nous sommes partis et que nous sommes sortis de l'ascenseur, il s'est dirigé vers Razi
Asansörden indik. Razi'ye doğru yürüdü.
Ils ont attiré Razi dans un piège et tué un homme innocent au passage, alors qu'il lui suffisait de demander le divorce.
Boşanma davası açmak varken Razi'ye ölüm pususu kurdular. Bir de suçsuz adam öldürdüler.
Tu as de la chance que j'accepte d'attendre.
Beklemeye razi olduguma bile sükretmelisin.
- Razi!
- Razi.
Razi, je ne peux pas rester ici.
Razi, Razi, ben burada kalamam.
Je peux pas parler, je suis chez mes parents.
Hayır! Razi, konuşamıyorum. Annemle babamın evindeyim.
- C'est une scène de crime.
- Burası suç mahalli. - Razi!
Si tu n'es pas pret à tout abandonner, tu as déjà perdu.
Her seyden vazgeçmeye razi degilseniz çoktan kaybetmissiniz demektir.
Notre peuple est prêt à se battre depuis longtemps.
Halk coktan razi dovusmeye...
Tu aurais etais content de ne jamais me revoir.
Beni tekrar görmemeye razi olman gerekirdi.
- Al-Razi, le lieutenant de Nazir.
Al-Razi. Nazir'in yardımcısı.
Deux morts dans leur camp, Abbas et Al-Razi.
İki kayıp var, ikisi de onlardan.
Pas d'autres coups de feu, nos gars sont indemnes.
Abbas ve Al-Razi, Hamra caddesindeki silahlı çatışmada ölmüş. Görünüşe göre bizimkiler başardı.
Si vous voulez être vraiment bonnes, comme moi, vous allez devoir transpirer.
Tipki benim gibi seksi gorunmek istiyorsaniz terlemeye razi olmalisiniz.
Donc, finalement, vous avez décidé de venir en rampant, n'est-ce pas?
Demek sonunda sürünerek dönmeye razi oldun, degil mi?
Prions le département des routes et réparations.
Tanri yol ve onarim departmanliklarindan razi olsun.
Rapportez que j'agis sous la contrainte et que mon droit à la vie privée garanti par le 4ème Amendement a été violé.
Baski altinda razi oldugum ve ve mahremiyetime olan 4. Yasanin çignendigi kayitlara geçsin.
Il tient tellement à cette cabane, qu'il est prêt à accepter n'importe quoi.
O kaleyi inşa etmeyi o kadar istiyor ki, her şeyi yapmaya razî.
- Nous surveillions Razi Mokhtari.
- Razi Mokhtan'yi gözetliyorduk.
il y a tellement de personnes qui devraient apprendre le décès de Razi.
Razi'nin ölümünü bilmesi gereken çok ahbabımız var.
Razi voulait me renvoyer au XVlle siècle.
- Beni İran'a değil, 17'inci yüzyıla geri gönderecekti!
Les généraux allemands..
Kaderine razi bir ölüm.
Nazar est là.
Allah senden razi olsun, Rakmirzan.